YALINLIĞIN DERİNLİĞİ: BİR GARİP ORHAN VELİ

Bilmezler yalnız yaşamayanlar,

Nasıl korku verir sessizlik insana;

İnsan nasıl konuşur kendisiyle;

Nasıl koşar aynalara,

Bir cana hasret,

Bilmezler.


«İmkansız şey şiir yazmak, aşıksan eğer; ve yazmamak, aylardan nisansa” şiirinde dediği gibi 1914 yılının nisan ayında İstanbul’da doğar Orhan Veli Kanık. Türk şiirinde daha özgür bir dili ve o güne kadar yerleşmiş kalıplardan ve anlayışlardan kurtulmayı savunduğu Garip akımının içinde lise yıllarında tanıdığı Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat da vardır. Liseyi bitirdikten sonra Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdiyse de, öğrenimini yarım bırakır ve 1936’da Ankara’ya döner. Daha sonra şiirlerinde de karşımıza çıkan memurluk hayatı başlar Orhan Veli’nin. PTT Genel Müdürlüğü’nde memurluk yapar askere gitmeden önce. Askerliğini yedek subay olarak tamamlayıp iki yıl kadar yine Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’nda çalışır. 1 Ocak 1949’da yayımlamaya başladığı Yaprak dergisini 15 Haziran 1950’ye kadar sürdürür. 1950 kasım ayında bir haftalığına geldiği Ankara’da bir gece, yolda tamirat için kazılmışbir çukura düşerek ayağından yaralanır ve İstanbul’a döndükten bir iki gün sonra 14 kasım 1950’de beyin kanamasından hayata veda eder. Ani ölümü üzerine Varlık Yayınevi, okurlardan gelen istekler doğrultusunda, Bütün Şiirleri adlı kitabı derler.

Daha 36 yaşında, belki bir çok sevincini, kederini, aşkını, geçim sıkıntısını dile getirmeden aramızdan ayrılan Orhan Veli; kısa yaşantısına rağmen gündeik yaşamın beraberinde getirdiği sorunları şiirlerine yansıtmış isimlerden. Yalın anlatımıyla içimizde derinleşen Orhan Veli ile kimi zaman güzel işçi kadınlara, aşk resmi geçitlerine selam durduk, kimi zamanda bizi mahveden güzel havaralara, Süleyman Efendilere…


Kaynak: Orhan Veli Kanık, Bütün Şiirleri, Adam Yayınları, İstanbul:2000.

Bunları da sevebilirsiniz