Emperyalizmin Truva Atı

Türkiye cumhuriyetini dönüştürme, ulus devlet yapısını dağıtıp, yeni Osmanlıcılık şemsiyesiyle ümmet düzenine dönme çabaları, açık seçik ortaya dökülmeye başladı.

Sanki terör isteyen varmış gibi, “ Terörsüz Türkiye” söylemiyle, yeni bir açılım süreci dayatmasıyla karşı karşıyayız.

Emperyalizmin bölgemizde BOP çerçevesinde yıllardır attığı adımların daha somutlaştığı bir döneme gelindi.

Türkiye’den Lozan’ın rövanşını alma, yerine Sevr’i getirme, ulus devletin yerine federatif bir yapıyı dayatma amacını taşıyan gelişmeler kimilerine göre şaşırtıcı!

Oysa şaşılacak yanı yok. Tarihsel olarak emperyalizmin kanatları altına tutunanlar farklı kimliklerle yan yanadır ve bugün ABD- İngiltere öncülüğünde hedef ülke Türkiye ve orta doğuyu yeniden planlamaktadır.

Efendim neymiş, Türkiye sınırlarına sığmıyormuş, büyümesi, genişlemesi gerekiyormuş!

Kerkük, Musul gibi yeni petrol kaynaklarının sahibi olacaklar, millet refaha kavuşturacakmış!

Ya sonra?

Sırada Türkiye’nin bölünmesi, büyük Kürdistan, İsrail’in vaat edilmiş toprakları mı var?

Plan, proje artık gizlik saklı değil.

NATO toplantılarında ortaya sergilen haritalarda var Türkiye sınırları içindeki Kürdistan.

Türkiye’deki iktidarın desteğiyle Irak’ın kuzeyinde kurulan Kürdistan özerk yapısının televizyonu her gün o haritayı yansıtıyor.

Yine iktidar desteğiyle bu kez Suriye bataklığına sürüklenen ülkemize çıkan ikinci fatura, Suriye Kürdistanı’nın oluşması ve şeriatçı kafanın iktidarı.

Bunu başta ABD olmak üzere batılı emperyalist güçler sağladı.

Demokrasi özgürlük derken yüz binlerin kanını döktü,  İslamcı teröristleri, etnikçi teröristleri iktidar yaptı.

***

Şimdi bakalım kimler, kimlerle!

Küresel sömürgenlerin yıllarca koruyup, kolladığı, geliştirdiği siyasal İslamcısı, sözde Türkçüsü, Kürtçüsü, teröristi yan yana geldi, bir masanın etrafında birleştirildi.

Terörist başını meclise davetler, “ kurucu önder “ sıfatlarıyla nitelendirmeler,  anayasa değişikliği ve af vaatleriyle karşılamalar derken Osmanlı ve ümmet güzellemeleri tırmandı.

Türk, Kürt, Arap birlikteliği lafları gırla gidiyor, farklı bir millet tanımı gündeme taşınıyor.

Açıkça anayasa ihlali yapılıyor.

Ümmetin hali ortada. Gazze’de İsrail’in katliamlarıyla Müslüman Filistinliler soy kırıma uğratılırken ümmet ya suskun ya da tek tük kınama açıklamalarından öteye bir tutum sergileyen yok. İsrail’in ablukasındaki Filistinli çocuklar açlıktan ölüyor, açlıktan…

Arap meselesine gelince orada da benzer bir manzara.  Türk Kürt Arap birliği diyenler Arapların birbirine yaptıklarını görmüyorlar mı?

Daha da ötesi ümmet dedikleri adeta birbirini boğazlıyor. Ümmetin her yapısının dine bakışı bile ayrı ayrı.

Ne ümmetini dillendiriyorsunuz?

Bu işlerin tezgâhtarı küresel sömürgenler. Hollywood yapımı bir senaryoda, Türkiye’de terör örgütü PKK’yle ikinci açılım sürecini başlatanlar, Suriye’de Kürt çatı örgütü SDG ve uzantıları, kafa kesen terör örgütleri İŞİD, EL KAİDE benzeri HTŞ, CİA beslemesi terörist Ahmed el-Şara, SMO filmin seçilen aktörleri olarak görev alıyor.

Daha açık nasıl ilan edilsin?

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Osmanlı kökenli Tom Barrack, “Türkiye için en iyi sistem Osmanlı millet sistemidir” demedi mi? Türkiye’nin “ulus devlet” yapısından ve politikasından “ümmet devlet” sistemine geçilmesini önermedi mi?

10 Mart’ta Suriye’de ortak Arap/Kürt devlet yapısını öngören bir anlaşma imzalanmadı mı?

Saray medyası mensubunun  “gerçek olamayacak kadar iyi “  diye tanımlayıp yağ çektiği Tom Barrack, 22 Temmuz’da yaptığı açıklamalarda, Suriye’deki geçiş hükümetine verdikleri desteği vurgulayıp,  İsrail’in Suriye’ye yönelik adımlarını eleştirirken en son AP Ajansına verdiği demeçte “Güçlü ulus devletler İsrail için bir tehdit olarak görülüyor “ demedi mi?

***

Türk ulus kimliğine dayalı anayasal yapı yerine, “demokratik ulus” adı altında çok kimlikli, çok hukuklu, çok merkezli bir sistemin inşa edilmesini istiyor emperyalizm.

Uyanık ol, vaatlerle paketlenen Truva atını kaleye alma; topuğundan vurulur, kalbin durur.

Anlaşılan o ki terörsüz Türkiye projesinin bir hedefi de anayasa değişikliği. Mecliste kurulan komisyona CHP’nin de katılması için içerden dışardan baskılar geliyor. CHP bu tuzağa gelirse, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi kendi eliyle…

Bunları da sevebilirsiniz