Bir Valiz, Bir Ülke

Aklınızdan çoktan uçup gitti değil mi?

Geçen ay bu ülkede gencecik bir kadının cansız bedeni bir valiz içinde, İstanbul’da bir yol kenarında bulundu.

Okurken kanınız donuyor değil mi? Kendi kızınızı, kardeşinizi, arkadaşınızı düşünüyorsunuz. Gözleriniz doluyor, boğazınız düğümleniyor. Ama çoktan uçup gitti aklınızdan…

Katil zanlısı, eski bir polis memuru! Soruşturmada 4 polis de “tasarlayarak öldürmeye yardım” suçlamasıyla tutuklu bulunuyor. Koruması beklenenler, yardım ve yataklık yapıyor. Bu ülkede, kimseye güven yok değil mi? Ama aklınızdan çıktı gitti…

Katil zanlısının bir başka kadın cinayetinde sanık olduğuna ilişkin bir iddianame daha var.

Sahi, daha önce Diyarbakır’da başka bir kadını “penceresinden düşürmek suretiyle” öldürdüğüne dair “yeterli şüphe” bulunan katil zanlısı, neden serbestti?

Oysa demokratik hakkını kullanan üniversite öğrencileri, hastanede tedavi görmesi gerekirken siyasi ihtiraslar uğruna alıkonulan belediye başkanları için yeterince yer var cezaevlerinde.

Katil zanlısı tutuklu olsaydı, gencecik bir kadını öldürüp “uyuşturucu etkisiyle evimin merdivenlerinden düştü” diyebilir miydi?

Tutuklu olsaydı, “Maktulü valize kendim koydum.” diyebilir miydi?

Tutuklu olsaydı, tüm Türkiye o valizin nasıl binadan çıkarıldığını, o turuncu araca nasıl yerleştirildiğini izleyebilir miydi?

Sahi neydi kızcağızın adı? Aklınızdan çoktan uçup gitti değil mi?

Adı neydi? Münevver! Değil. Özgecan! Yok değil. Pınar! Değil değil! Hah Ayşe idi. Ayşe Tokyaz… İdi. Ayşe Tokyaz hemşirelik öğrencisi… İdi. Ayşe Tokyaz Hataylı… İdi. Ayşe Tokyaz eski bir polis memuru olan eski sevgilisi tarafından öldürüldü. Ayşe Tokyaz… Artık yok. Cansız bedeni İstanbul’da, o siyah valizin içinde bir yol kenarında bulundu. Naaşı Hatay’da toprağa verildi.

Ayşe Tokyaz, işlemeyen adalet sisteminin, erkek şiddetini cezasızlıkla besleyen patriarkal yapının, kadınları her gün daha savunmasız bırakan kurumsal körlüğün kurbanı oldu değil mi? Bu hükümet, İstanbul Anlaşmasından çekildi. Aynı hükümet 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un üzerinde tepiniyor sürekli. Ama Ayşe çoktan çıktı gitti aklınızdan.

Gündem yoğun çünkü “Terörsüz Türkiye” var. Komisyonlar, anayasalar, siyasi pazarlıklar…

Sınav şaibeleri, 719 tane birinci… Maşallah çocuklara.

Ormanlar yanıyor, sahi kaç söndürme uçağımız var?

Ve Ayşe Tokyaz çoktan aklımızdan uçup gitti…

Ayşe, 2025’in ilk 6 ayında öldürülen 136 kadının arasına Temmuz 2025’te eklenecek bir sayı oldu değil mi?

Bunları da sevebilirsiniz