Abidin Bey 1890’da Niğde’de doğdu. Babası Güllü Ahmetoğulları’ndan Hasan Efendi Niğde’nin ileri gelenlerindendir ve Ziraat Bankasında memurdur. Annesi Şevkiye Hanım’dır (Çankaya, 1968-1969). İlk ve ortaöğrenimini Niğde’de tamamlayıp lise eğitimine İstanbul Mercan İdadisinde başladı. Ardından Mülkiye Mektebi’ne girdi ve 1910 yılında Mülkiye Mektebini bitirdi.
6 Aralık 1910’da Maliye Nezareti Varidat Umum Müdürlüğünde memuriyet hayatına başladı. Ardından Konya Vilayeti Maiyet Memurluğuna tayin edildi. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine İhtiyat Zabiti unvanıyla orduya katıldı. Dört sene boyunca askerlik yaptığı bu süreçte Çanakkale’de 5. Ordu’nun menzil hizmetlerinde bulundu ve Asteğmen rütbesiyle terhis oldu (Sanders, 2006).
Terhisinin ardından memuriyet hayatına geri dönmüş olsa da Milli Mücadele’ye fiilen katıldı. Vekâleten yürüttüğü Mudanya Kaymakamlığı görevi sırasında TBMM Hükümeti Genelkurmay Bakanlığı’na bilgi vermek, Yunan işgal kuvvetleri aleyhinde yabancı devletler nezdinde propaganda yapmak gibi çalışmalarının Yunanlılarca haber alınması üzerine yakalandı ve Yunanistan’da “Singro” ile “Egine Adası” Hapishanelerinde ve Gudi Esirler Kampında kaldı (İ.B.A.). İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından 14 Şubat 1923’de serbest bırakıldı.
Abidin Bey, yurda döndükten sonra sırasıyla Yalvaç Kaymakamlığı’nda, Birecik Kaymakamlığı’nda ve Kilis Kaymakamlığı’nda çalıştı. Ardından Mülkiye Müfettişliğine atandı. Daha sonraları valilik görevini üstlenen Abidin Bey sırasıyla Bitlis’in, Muş’un, Antalya’nın ve Bursa’nın valisi oldu(İ.B.A.).
Çalışmalarıyla dönemin Başvekili İsmet İnönü’nün gözüne girdi ve Aydın Milletvekilli olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi(İ.B.A.). Bunun ardından da 9 Temmuz 1934’te Maarif Vekilliği’ne getirildi (Demiral, 1973). Maarif Vekilliği sırasında yaptığı önemli hizmetlerden biri Mülkiye Mektebi’nin Siyasal Bilgiler Okulu olarak Ankara’ya nakledilmesini ve öğretime zamanın geniş imkânlarıyla modern bir binada devam edilmesini sağlaması oldu (T.B.M.M.).
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Umumi Müfettişlik Dönemi
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu ilk zamanlardan beridir gerici ve bölücü tehditlerle karşı karşıya kaldı. Cumhuriyet’in ilanından 1938’e kadar, toplamda 17 tane Kürt ayaklanması görüldü. Lozan’da çözülemeyen Musul sorununun çözüm sürecinde bu isyanlar Türkiye’nin elini zayıflatmaktaydı.
Şeyh Said İsyanın bastırılması için Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarıldı. İstiklal Mahkemeleri kuruldu, askeri harekât devam etti ve isyanla ilişiği olan birçok kişi yargılanmaya başladı. Naturi İsyanı, Dersim İsyanı gibi diğer isyanları da göz önünde bulundurunca yaşanan asayişsizlik ve otoritesizlik bu bölgede vilayetler arasında işbirliği lüzumunun gerekliliğini ortaya koydu. Bunun üzerine bir takım tedbirler almak gerekli görüldü ve Umumi Müfettişlik Teşkilatı kuruldu (Göktaş, 1991).
Umumi Müfettişlik, merkezi idarenin taşra örgütünü tamamlayan bir makam ve mıntıkaydı. Ekonomik ve sosyal ilişkileri itibariyle birleştirilen vilayetlerden sorumluydu (Kili, 1982). Güney Doğu Anadolu’da, Trakya’da, Edirne’de, Çanakkale’de, Kırklareli’nde ve Tekirdağ’da kuruldu. Amacı asayişin sağlanması, bütün dairelerin ve işlemlerinin denetlenmesi, vilayetlerin ortak işlerinde uyumun gerçekleştirilmesiydi. Valiler, emniyet ve asayiş hususlarında bölgelerinde bulundukları Umumi Müfettişlere bağlıydılar (Taş, 1997). Polis ve jandarma istihdam etme ya da ayaklanma anında en yakın ordu veya kolordu komutanlıklarından kuvvet talep etme hakkı vardı.
Umumi Müfettişlik Teşkilatı’nın kurulup faaliyete geçmesine rağmen, bölgede isyanlar bir süre daha devam etti ancak sonraları bastırıldı. Çalışmalarda bölgenin kalkınmasına öncelik verilmesine rağmen, 1930’dan sonraki yıllarda bölgede Müfettişleri uğraştıran güvenlik, siyasi Kürtçülük ve kaçakçılık sorunları hep birinci planda kaldı.
Abidin Özmen Umumi Müfettişliğe atanan ilk kişi oldu ve Diyarbakır’da görevine başladı (Koca). Abidin Özmen, öncelikle ulaşım programlarına ağırlık verdi. Mıntıkadaki vilayetler arası yolları kazalara, nahiyelere kadar götürmeyi planladı. Böylece hızlanacak ve daha pratik hale gelecekti. Bunların yanında Elazığ’da da 1933-1937 yılları arasında Halkevi, çocuk bahçesi, Kültür Parkı, kapalı spor salonu, stadyum, Cumhuriyet meydanı, Atatürk anıtı, demir yolu anıtı, istasyon bulvarı, devlet hastanesi gibi tesisler inşa edildi ve hizmete sunuldu.
Asayişi sağlamak için de özellikle kaçakçılığı engellemeye yönelik çalışmalar yapıldı. İran, Irak ve Suriye sınırlarının her iki tarafında da aynı aşiretten insanların olması; bölgenin engebesiz olması, kaçakçılık faaliyetlerine kolaylık sağlamaktaydı. Kaçakçılığın başlıca sebepleri araştırılmış, mücadele için de birtakım önerilerde bulunmuştur. Suriye ile karşılıklı toprak tasfiyesinin yapılarak pasavan belgesiyle geçişin bir esasa bağlanması gerektiğini, karışıklığı önlemek amacıyla tren istasyonlarında tedbir alınması gerektiğini ve Suriye ile yapılacak ticari bir antlaşmanın kaçakçılığın önünü kesebileceğini belirtildi (Arpaçay, 2010). Bütün bunlara ek olarak sunduğu Şark Raporunda bölgede artan Kürt milliyetçiliğine dikkat çekmiş, bölgedeki Türk nüfusunun arttırılmasını ve bölge halkını devlete karşı kışkırtanların Batıya gönderilmesini önermiştir.
İdari konularla da ilgilenen Abidin Özmen bölgedeki en önemli idari sorunu memur meselesi olarak belirledi. Memur seçimine gerekli önemin verilmediğini belirtti. İstenmeyen, Batı’dan sürülen memurların doğu vilayetlerine gönderilmesini eleştirdi. Bölgede çalışan memurların yaşam koşullarının tatmin edici olmaması da önemli bir sorun olmuştu. İdari tedbirler yanında adli tedbirlerin de artırılmasını isteyen Abidin Özmen; Birinci Umumi Müfettişlik bölgesine münhasır bir adliye rejiminin kurulmasını, bu teşkilatın kuruluş kademelerini belirterek yürürlüğe konulmasını istedi (Koca).
Eğitim konusunda sorunların başında halkın küçük yerleşim yerlerinde yaşaması ve dolayısıyla ulaşımın eksikliğidir. Bu sorunu çözmek için yatılı okul düşünülmüştür. Bir başka sorun Diyarbakır’ın eğitim bütçesinin düşüklüğüdür. Diyarbakır iline yapılan eğitim harcaması, iller genel ortalamasının %57 altındadır (Arpaçay, 2010). Ve ayrıca kız öğrencilerin okula gönderilmesine karşı bölge halkında genel bir hoşnutsuzluk vardı. Abidin Özmen döneminde okul ve öğretmen sayıları arttırıldı, böylece eğitim alan çocuk sayısı epey arttı. Buna ek olarak bölge halkının kültürel gelişimi için halkevlerinin kurulması önerildi (Öztürk, 2007).
Trakya Bölgesi Umumi Müfettişlik Dönemi
Bir başka önemli Umumi Müfettişlik Bölgesi de Trakya Bölgesidir. Çünkü Trakya; İstanbul’un hinterlandı, Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı, İstanbul’un, Boğazların ve Marmara’nın savunma alanı niteliğinde idi. Dolayısıyla yönetim Trakya’yı gelişmiş ve güçlü bir bölge haline getirmeye ayrı bir önem verdi (Burgaç, 2013). Yönetim tecrübeli kişileri Trakya Bölgesi’nde görevlendirmek istedi. Trakya Umumi Müfettişliğine üçüncü ve son atanan kişi Abidin Özmen oldu. 16 Haziran 1943 tarihinde bu göreve atandı.
Umumi Müfettişlik Teşkilatı bölgenin kalkınması için gerekli çalışmaların yanında ülke güvenliği için çok önemli olan sınır güvenliği konusunda da çalışmalar yürüttü. Yurtdışından Türkiye’ye göç edenlerin iskânı konusunda izlenen politika; gelen nüfusu sınır bölgelerine yerleştirmekti. Bu sayede dışarıdan gelecek saldırılara karşı yurdun müdafaası kudretini artacaktı. Dolayısıyla yurdun sınır bölgeleri, nüfus yoğunluğunun arttırılmak istendiği öncelikli bölgelerdi (Aktar, 1996).
Trakya Umumi Müfettişliği göçmenlerin ev sahibi yapılmaları, geçimlerini kendi başlarına sağlayacak duruma gelinceye kadar iaşe ve sağlık gereksinimlerinin karşılanması, son olarak da toprak, çift hayvanları ve ziraat aletleri verilerek üretici hale getirilmeleri olmak üzere dört aşamada gerçekleştirildi (Kılıç, 2016). Bu sayede yerleştirilen göçmenler hükümetin yardımına gereksinim duymadan geçimlerini sağlayabilecek üreticiler haline getirildi (Aktar, 1996).
Köylerin kalkınması için özellikle bölgenin ihtiyacı olan sulama üzerinde duruldu. Müfettişliğin kapanışına kadar geçen süre içerisinde Trakya’nın toplam 52 yerinde artezyen kuyuları açıldı. Bölgedeki sulama gereksinimi bu sayede karşılanır hale geldi (Burgaç, 2013).
Dönemin ciddi sağlık sorunu sıtmayla mücadele etmek için daha önceden çalışmalar var olmasına rağmen yeterli olmamıştır. Abidin Özmen sorunu sağlık personelinin sayısının yetersiz olmasında bulmuştur. Bu sorunun çözülebilmesi için, birkaç köyün birleşerek sağlık korucusu tutmalarını sağlamak amacıyla, köy bütçelerinde ödenek ayrılması direktifini verdi.
Halk sağlığını korumak için bir diğer çalışma da Azat Obası isimli çocuk yurtlarıydı. Bakımsızlık yüzünden zayıf, kansız ve yorgun olan yoksul çocukları vücutça sağlam bir hale getirmek için çocuk bakma ve kuvvetlendirme yurtları açıldı (Burgaç, 2013).
Emekliliği ve Ölümü
Abidin Özmen, Trakya Umumi Müfettişliği görevi son bulduktan sonra 21 Şubat 1948’de Afyonkarahisar Valiliğine getirildi. 1950’de Demokrat Parti’nin seçimleri kazanarak iktidara gelmesinden sonra emekliye sevk edildi. Emekliye sevk edildikten sonra Mudanya’ya yerleşmişti. Abidin Özmen, oturmakta olduğu Mudanya’da 20 Ağustos 1966 Cumartesi günü vefat etti (Çankaya, 1968-1969).
Kaynakça
Aktar, A. (1996). Cumhuriyetin İlk Yıllarında Uygulanan Türkleştirme Politikaları. Tarih ve Toplum Dergisi.
Arpaçay, Ç. (2010). Birinci Umumi Müfettişlik ve Ağrı İsyanı. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.
Burgaç, M. (2013). Türkiye’de Umumi Müfettişiklerin Kurulması ve Trakya Umumi Müfettişliği. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.
Çankaya, A. (1968-1969). Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler. Ankara: c.IV, Mars Matbaası.
Demiral, C. (1973). Türkiye’nin 42. Hükümeti (25 Nisan 1920-15 Nisan 1973). Ankara: Başbakanlık Basımevi.
Göktaş, H. (1991). Kürtler, İsyan-Tenkil. İstanbul: Alan Yayıncılık.
İçişleri Bakanlığı Arşivi, Dosya No: 1323.
Kili, S. (1982). Türk Anayasaları. Ankara: Tekin Yayınevi.
Kılıç, S. (2016). Türk Siyasi Hayatında Abidin Özmen. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılap Tarihi Enstitüsü.
Koca, H. Yakın Tarihten Günümüze Hükümetlerin Doğu-Güneydoğu Anadolu Politikaları. Konya: Mikro Yayınları.
Öztürk, S. (2007). İsmet Paşa’nın Kürt Raporu. İstanbul: Doğan Kitap.
Sanders, L. V. (2006). Türkiye’de Beş Sene. İstanbul: Yeditepe Yayınevi.
Taş, S. (1997). Umumi Müfettişlikler. Eskişehir: (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, İçtima: F, c. 4, 36. İnikat (10-VI-1935), s.109-112.