3. ETAP
12 Clipper Yarış yatı 31 Ekim günü 14 yarışlık serinin 3. Etabına Afrika kıtasının en güney ucundaki Cape Town’dan başladılar. Yarış tekneleri Avustralya kıtasının batısındaki Albany limanına 4845 mil yaparak ulaştılar. Bu yarışın bu nedenle özel bir adı var, WARDAN WIP denilen yarış adını geleneksel Noongar dilinden alıyor, anlamı “Güney Rüzgarları Denizi”.
Yarış Komitesi Başkanı Justin Taylor yarıştan önc ‘bu yarış bütün diğer yarışlardan daha çetin olacak, şartlar olabildigince zor, binalardan yüksek kabaran dalgalarda 25 knottan daha hızlı surf yapabilecekler ve teknelerinin nelere kadir olduğunu görecekler, herkes için büyük bir sınav”dedi. Güney Okyanusu ayağına katılan birçok yarışçı denizcilerce çok iyi bilinen bu en zor koşullarla kendilerini sınayabilmek için bu yarışa katılıyor. Bu yarışta başarılı olanlar artık ömür boyu unutamayacakları bir performansı tatmış olacaklar. Bütün yarışçılar bu bakımdan hem heyecanlı hem de biraz tedirgin, onları neler bekliyor kimbilir…
Yarış başlamadan önce bütün tekneler sıra halinde rengarenk gösteri bayraklarıyla VandA Waterfront’dan başlayarak Masa Koyu’nda bir gösteri seyri yaptılar ve ardından yarış başladı. Güneyden start hattına kadar 20 knotluk sert bir rüzgar 35 knotlara kadar varan serpintilerle yarışçıları karşıladı. Start hattını ilk geçen tekne Qingdao teknesi oldu, onu takiben LMAX Exchange ve Visit Seattle start hattını geçtiler. Yarışçılar Paarden Eiland şamandırasından dönmek için karaya yöneldiler ve daha sonra da kuzeye çıkarak Milnerton şamandırasından açık denize doğru yol aldılar. Bu noktadan sonra artık taktik kararlar önem kazandı, MASA DAĞI’nın etkisinden daha ne kadar zamanda kurtulabileceklerini hesap etmeye koyuldular. Kaptanlardan Great Britain kaptanı Peter Thornton Güney Denizi’nde ilk defa seyir yapacağını, bu yüzden çok heyecanlı olduğunu söylerken, “bu denizler çok vahşidir, biz güneye dogru yol alacağız ve adı gibi ürkütücü olan Roaring Forties kuşağına ulaşacağız. Çok sert bir yarış olacak. Bu yüzden en önemli şey tekneyi iyi bir planla zor şartlara göre düzenlemek ve en uçta yarıştığımızı hissetmek“ dedi.
Rio’da biten ilk yarışın galibi olan ancak geçen yarışta teknelerinde sorunları olan LMAX Exchange ekibi bu yarışta çok puan almaya çok hevesli görünüyor, Fransız kaptanları Olivier Cardin “geçen yarışta sorunlar oldu ama en önemlisi hızlı ve emniyetli olmaktır, bu yarışta mutlaka Scoring Gate (Puan Kapısı) puanı almamız lazım ki yine son degerlendirmede iyi bir yerde olabilelim. 8 yaşımdayken WHITE BREAD yarışını seyrediyordum, şimdi de ben yarışıyorum. Bu çok heyecan verici. Yarışta zor koşullarda özellikle sık sık yapılan yelken değişimlerinden sonra yorulup yılmamak, moralleri hep yüksek tutmak ve birbirimizle teknede iyi geçinmek çok önemli“dedi.
Yarışın birinci günü yarışmacıları hiç şaşırtmadı, kuvvetli rüzgarlar ve büyük dalgalar yarışmacılara zor anlar yaşattı. İlk günün gelen raporlarında 50 knotu aşan serpintiler ve çok büyük dalgalardan bahsedilirken, 72 knotluk serpintiyi yaşayanlar da oldu. Bazı tekneler amansız rüzgara karşı mücadele verirken bazı tekneler de False Bay’e sığınmaya çalıştılar. Yarışmacıların birçoğu bu ağır fırtına koşullarında deniz tutması yüzünden hastalandı.
İkinci gün firtına yavaşladı, korkulu anlar sona erdi. Liderliği LMAX Exchange ekibi devraldı, onu QINGDAO takip etti ve arkalarında GARMIN olmak üzere önlerde seyrettiler. Rüzgar bir yandan yavaşlarken diğer yandan yarışmacıları her an şaşırtmayı da ihmal etmedi. Alçak basınc yavaş yavaş doğuya kayarken, zaman zaman birden hızlanan ve tekrar bir fırtına anı yaşatan rüzgar yüzünden yarışmacılar bütün günü yelken değiştirerek uykusuz geçirdiler.
Normalde bu yarış teknelerinde iki grup çalışıyor, bir grup çalışırken diğer grup dinleniyor, her 4 saatte bir değişen gruplar yelken değişimini çoğunlukla hep birlikte yapıyorlar. Bir yelkenin yaklaşık ağırlığının 150 kg civarında olduğunu düşünürseniz yelken değişiminin ne denli ağır ve yorucu bir iş olduğunu anlayabilirsiniz. Bu yüzden de sık sık değiştirilen yelkenlerden dolayı herkes işbaşında oluyor ve çalışma tarifeleri aksıyor.
Bundan sonraki dilemma artık ne yöne gidileceği,… yüksek başınç alanı Afrika’nın güneyinden Hint Okyanusu’na dogru ilerlerken rüzgarlar kuzey, kuzey doğudan daha istikrarlı esecek, ancak önemli ölçüde de hafifleyerek yarışmacıları bu rüzgarlarla ne kadar oyalayacağı bilinemeyecek. Bu bakımdan hafif rüzgarlarla seyretmek riskli, birdenbire sert rüzgarların içine düşmekten daha da zor. Bu bilinemezlik bütün yarış teknelerini degişik kararlar almaya zorlayacak ve her takım değişik yönlerde yarışa devam edecek.
AGULHAS AKINTISI FİLOYU ZORLUYOR
Üçüncü gün artık filo hafif rüzgarlarda ilerliyor ama sorunların bittigini sakın sanmayın, bu kez de zaman zaman yağmurla gelen kuvvetli squall adı verilen fırtınalar, ya da AGULHAS akıntısı düzeni bozuyor, yeni kararlar, ani yelken değişimleri devamlı gündeme geliyor. Trimciler iş başında. Derry Londonderry Doire kaptanı Daniel Smith beşinci sırada ilerlerken durumlarını şöyle özetledi, “Agulhas Bank etrafından bir yol bulup güney doğuya Avustralya’ya doğru ilerlerken rüzgar iyice yavaşladı. Başka yönlere gidenlerin daha ilerlediklerini farkettik. Öglen yemek yerken bir yandan aramızda durum degerlendirmesi yaptık, durumumuz komikti, rüzgar bittiginden akıntı bizi tekrar Rio’ya dogru geriye itiyordu, ileriye bakıyorduk ama geri gidiyorduk. Arada bir bulut yakalayabilirsek biraz esinti alıp durumu düzeltiyorduk”.
Sonraki günler, tercihlerini güneye yapan, Güney Okyanusu ve Roaring Forties akıntılarının olduğu bölgeye yönelen yarış teknelerinin daha şanslı olduğunu gösterdi. 25 knot hızında rüzgarla teknelerinin 10 knot civarında hız yaparak ilerledigini bildiren kaptanlar Agulhas Cape’i arkalarında bırakarak ağır şartlara doğru yol aldılar ve her gün bir önceki güne göre daha iyi hız yaptılar. İlerleyen günlerde doğru karar vermiş olan LMAX Exchange takımı liderligi bırakmadı, bir süre Mission Performance ikinci olarak onun ardından ilerlerken daha kuzeyde olan Qingdao ücüncü sırayı korudu.
Güneydoğu yönünde ilerleyen tekneler neredeyse durma noktasına geldiler. Bu şekilde geçirdikleri birkaç günden sonra nihayet 4. günden sonra istikrarlı bir rüzgar alarak Avustralya’ya dogru yol aldılar. Rüzgarın olmadığı günlerden pek de şikayet etmeyen yarışcılar, yavaşladıkları dönemde hasta olanların dinlendigini ve eski performanslarına kavustuklarını, teknelerine çeki düzen verdiklerini ve yeterince dinlendiklerini belirttiler.
GÜNEY OKYANUSU VE ROARING FORTIES
En güneydeki Clipper Telemed 40S hattını geçti ve Güney Okyanusu’na Roaring Forties’e girdiklerini belirtti. Bu hattı geçip bu alana girmek demek büyük dalgaların üzerinde surf yapmak ve hızlarını artırarak rekorlar kırmak demek oluyor. Roaring Forties Güney Okyanusu’nun 40 ve 50 derece enlemleri arasında batı rüzgarlarının iyice oturduğu kuşağın ismi. Bu bölgede rüzgarlar iyice vahşileşiyor çünkü bu bölge soğuk Güney Kutbuyla sıcak subtropical kuşak arasındaki geçiş alanı. Bu alanda hava akıntılarını yavaşlatacak kara gibi bir engel olmadığı için rüzgarların kuvveti inanılmaz ölçülere erişebiliyor.
Yarışın 7. Gününde yarışmacılar nerede olduklarını yavaş yavaş anlamaya başladılar, Güney Okyanusu’nun meşhur Roaring Forties’in kükreyen kedisi uyanmaya başladı ve barometreler yükseldi, rüzgarlar soğuk esmeye başladı. En önde giden 7 teknenin raporlarında 4 Kuvvetinde rüzgarlardan sonra 8 Kuvvetinde serpintilerin olduğu görülüdü. PSP Logistics kaptanı Max Stunell 9 sırada ilerlerken değişen hava şartlarını söyle değerlendirdi, “ Garmin’in arkasında 100 mil geriden ilerliyorduk, hava birden kapkara oldu, arkasından inanılmaz bir şekilde sağanak yagmaya başladı, 10 knottan 50 knota değişen rüzgar serpintileriyle mücadele ederken yelkenleri bir yandan küçültmeyi başardık, büyük dalgalar güvertede patlarken pruvadaki arkadaşlar yelkeni indirdiler. Görevlerini yerine getirip döndüklerinde yüzlerindeki gülümsemeyi görmek güzeldi.”
Artık yavaş yavaş rüzgarlar beklentileri karşılamaya başladı. Clipper filosu Güney Okyanusu’nun büyük dalgalarında surf yaparak Avustralya’ya dogru ilerlemeye başladı. Gittikçe soğuyan hava bere ve eldiven kullanmayı gerektiriyordu.
BUZUL TEHLİKESİ
Yarış Komitesi yarışcıların 44 derece enleminin 30 dakika güneyinden öteye geçmelerini yasakladı. Geçmiş yılların deneyimlerinden böyle bir önlem almak gerekiyordu çünkü bu bölgede ortaya çıkabilecek herhangi büyüklükte bir buzul parçası yarışçılar için büyük bir risk oluşturabilirdi ve buna dikkatleri çekmek önemliydi.
Soğuk hava nedeniyle gerekmese bile hareket halinde olabilmek ve ısınmak için yarışçılar sık sık camadan atıyor, yelken değiştirme eksersizleri yapıyordu. Daha 44 derece enlemine gelmemiş olanlar havanın daha da soğuyabilecegini hissederek giysilerinin yeterli olmayabileceğini düşünüyorlardı. Herkesin yüzündeki ifade farklıydı, kimi memnun, kimi heyecanlı, kimi şaşkın, kimi de korkulu. Zaten aralarında hiç korku hissine kapılmamış biri olması imkansızdı. İyice güneye inmiş olan tekneler daha zor hava koşullarında ilerliyorlardı.
10. günde LMAX Exchange Scoring Gate’ı geçerek 3 puanını garantiledi. Arkasından 7 saat sonra Derry Londorderry Doire Scoring Gate’e ulaşarak 2 puanı aldı, Qingdao da arkasından yetişerek 1 puan kazandı. Yolun yarısı olan aşağı yukarı 2225 mil katedildiginde 12.gündü ve LMAX hala lider konumunda, Derry Londonderry Doire ikinci konumda, Qingdao ise üçüncü konumda yarışıyordu. Hemen arkalarında GREAT Britain, Mission Performance, Garmin ve IchorCoal takip ediyordu. Geriden takip edenler ise sırasıyla Da Nang Vietnam, Clipper Telemed, PSP Logistics, Visit Seattle ve Unicef idi.
Mission Performance Kaptanı Greg Miller durumlarını söyle açıklıyordu, “Rüzgarın uğultusunu duyup güverteye hızla çıkmadan önce yapmamız gereken en önemli şey, emniyet bağımızı bağlamaktı, hazır olduğumuzu düşünüp kafamızı dışarı daha uzatamadan içeri gelen rüzgar ve su serpintileri taa mutfaga kadar gidiyor, bizi geri püskürtüyordu. Fiziksel olarak yaptığımız işler çok ağırdı, bu kuvvetli rüzgarlarda dümen tutmak, yelken değiştirmek gerçekten zordu, daha ilk yarıda mürettebatın tükenmemesi için birçok detayı düşünmek ve gerekli önlemleri almak zorundaydım.”
Birkaç gün sonra hava açacak, güneş ve hafif rüzgar birkaç gün yorgun düşen mürettebatı rahatlatacaktı. Bu rahatlamadan sonra tekrar beklenmedik anlarda bulutlarla birlikte ortaya çıkan sağanak fırtınaları bazan 70 knotluk serpintilerle denizcilere çok zor anlar yaşatacaktı. Herkesin beklentisi artık oturmuş bir havanın olduğu bir bölgeye yaklaşabilmekti.
Denizciler karadan uzakta mücadele ederlerken dünya haberlerini de alabiliyorlardı, Fransa’dan gelen kötü haberler herkesi üzmüştü. Fransız kaptan Olivier Cardin “teroristlere karşı birlik bizi güçlendirir” dedi, Great Britain kaptanı Peter Thornton ise “Düşüncelerimiz saldırıda yakınlarını kaybedenler ve herhangi birşekilde zarara ugrayanlarla” diyerek üzüntülerini bildirdi.
Yarışın son günleri artık yorgunluktan ve soğuktan bezen yarışçılar için geçmek bilmiyordu. PSP Logistics kaptanı Max Stunnel takımının Ocean Sprint çabalarını anlattı. Hız kazanmak için hafif balon kullandıklarını, bununla epey yol aldıktan sonra 43 derece Güney enleminde ilerlerken aniden gece broş yediklerini ve rüzgarın birden yön değiştirerek hızlandığını anlattı. “20 gündür denizdeyiz, Albany’e kadar neredeyse iki Fastnet Yarışına denk yarış çıkardık.” Dedi.
Bu arada Ocean Sprint zamanlamaları aşağıdaki gibi gerçekleşti.
17 saat 51 dakika Derry Londonderry Doire
18 saat 18 dakika LMAX Exchange
18 saat 19 dakika Qingdao
20 saat 07 dakika Mission Performance
24 saat 02 dakika Da Nang Vietnam
24 saat 35 dakika GREAT Britain
24 saat 41 dakika Garmin
27 saat 45 dakika IchorCoal
AVUSTRALYA’DA İLK ÜÇ TAKIM PODYUMDA
4845 deniz mili olan Güney Okyanus Ayağını 22 Kasım günü 21 45 te ilk bitiren LMAX Exchange takımı oldu, Clipper yarışlarının global serisinde ikinci defa galip olan bu takım, yarışın tam sıralamasında ücüncü sırada yer alıyor. Cape Town’dan başlayan yarışın ikinci gününden beri liderliği bırakmayan bu takım yarışın başında azmettikleri gibi Scoring Gate’den 10. günde 3 puan alarak puanlarını artırdılar.
ikinciliği ise Derry Londonderry Doire 23 Kasım günü saat 09 32 de finiş hattını geçerek aldı, üçüncülük ise ondan tam 3 saat sonra gelen QİNGDAO takımının oldu.
Bu ayak tipik bir Güney Okyanus yarışıydı, daha Masa Koyundan çıkar çıkmaz onları bekleyen fırtına ve takip eden 36 saatte ekiplerin yön ve taktik seçimleri, tercihleri yarışın gidişatını ve liderlerini belirledi. Fırtına koşullarında bütün takımlar 70-80 knot serpintilerin, 8-10 metre yüksekliğinde dalgaların ve çok kafa karıştırıcı deniz koşullarının olduğunu, bu zor şartların neredeyse teknelerini parçalayacagından endişe ettiklerini raporlarında bildirdiler.
Zor koşullarda en iyi taktikleri uygulayarak ve mürettebatlarıyla en iyi performansı gösteren bu 3 takım podyuma 26 Kasım tarihinde çıktı. LMAX Exchange takımı WARDAN WIP trofisini almış oldu.
GELECEK YARIŞ 4. AYAK
Bundan sonraki yarış Avustralya’nın doğusunda Albany’den batısına Sydney’e Aralık ayının 1. Günü başlayacak. İngiliz saat firmasının sponsorluğundaki yarışın ismi THE ELLIOT BROWN TIMEKEEPER CUP olacak. Yarışmacıların Sydney’e 11 Aralıkta varmaları bekleniyor.