Nergis Festivali mi Demiştiniz ?

Bu yazıda size etkileyici, çarpıcı bir koku, ince bir güzellik sunuyorum.
Düşsel bir yolculuğa çıkalım, ne dersiniz…
Nergis tarlasının içinde benim gibi baş döndürücü kokular arasında yatmış, başka bir sarhoşluk yaşamış, gökyüzünü seyretmiş, o anda kendini olağanüstü hissetmişleriniz vardır belki bu satırları okuyanlar arasında.
Yoksa. Olmayanlar,  elinde bir tutam nergis düşlesin.
Koklasın derin, içine çeksin…
Ne hissettiniz?
Yalnız bir kokunun çarpıcılığında, bir güzellikte değil, farklı bir yolculukta, farklı duygulara dokundunuz mu?
Hele de bir sevdanın coşkusundaysanız üstüne!
Aşk çiçeğidir çünkü; olağanüstü, baş döndürücü, asi, şefkatli ama kökleri zehirli…

***

Söylenceleri farklıdır; mitolojideki Zeus’un kızı Echo’nun, aşkına karşılık vermeyen Narcissus’un nergis çiçeklerine dönüşmesini seçtim ben.
“Başkalarını sevmeyen yalnız kendisini sevsin” cezasına çarptırılan Narcissus’u…
Böylesine büyük bir bencillik taşırken aşkla tanımlanmasının tuhaflığını bir yana bırakıyorum.
Aşk imkânsızdır ama iki kişiliktir nihayetinde, büyük bir özveridir…
Ancak köklerinden türetilen narsisizme değinmeliyim ki, bu bir yanıyla memleket meselesidir, seni ve beni ilgilendirir.
Bütün güzelliklere, insana, doğaya, bütün canlılara karşı bencil, acımasız, vahşi, çıkarcı, sevgisiz, aşksız bir anlayıştır ki, zalimdir. Nergis değil, narsisisttir iktidar.
Çünkü bu düzenin, nergisin vatanına ettikleri,  bana çığlık attırıyor, canımı sıkıyor, kafamı bozuyor.

***

Şu notu ekleyeyim önce. Karaburun cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle özel çevre koruma bölgesi ilan edilen bir ilçe !

Yani başta nergis olmak üzere tüm doğal değerleri ve varlıklarıyla sözüm ona korunacak hassas alan.

Öyle mi acaba ?

Buradan sesleniyorum size, nergislerin yurdundan, Karaburun’dan, Saip köyünden. 

Geçen hafta sonu Karaburun’da nergis festivali yapıldı. Ne festival ama !

Kasaba şenliğine akın akın  gelenler “ tezgahtakilerin bazıları Mersin yöresinden “ iddialarını duydu, “ nergis soğanlarının da aynı bölgeden geldiğini de…

Öyle ya, bir demet alıyorsunuz elinize buram buram Karaburun kokuyor, diğeri sahte gibi zahir…

Nasıl olmasın ki ?

Daha on, onbeş yıl önce evimizin çevresindeki  tarlalar nergis doluydu,  şimdi villaların altında kaldı çiçekler.
Bu doğa cennetinden, bir çığlık sayabilirsiniz sesimi. 

Bencil, acımasız, çıkarcı bir olguyla karşı karşıyız; nergis tarlaları imara açıldı, arsalaştı çünkü. Yeşil tarlaların boynu bükük çiçekleri, yok oluyor. 


Denize yakın olanların zaten hiç şansı kalmadı.
Köyün ortasına, neden lazımsa, 12 metre genişliğinde yollar açıldı, açılıyor.
Büyükşehir yasasıyla köyleri yok eden, mahallelere dönüştüren, tarımı ve hayvancılığı çökerten rantçı iktidar, şehirlerde kendine bağımlı yoksulların sayısını çoğaltma, sadaka kültürüyle süründürdüklerinin sayısını artırma peşinde…

***

Nergis tarlalarını yok edenlere söylüyorum.
Haberiniz olsun kabızlığa iyi geliyor, ereksiyon sorununa da…
Bir işlevi daha var yersen:
“Kusturuyor…”

Bunları da sevebilirsiniz