Umutsuzluk ve Değişim

Bir dağınıklık, bir umutsuzluk almış başını gidiyor. Siyasetin içinde olan olmayan herkes, ülkenin üzerinde giderek koyulaşan AKP karanlığı ile mücadele yerine kendi içinde inatlaşan CHP yönetimini konuşuyor.

Kimi yurtsever umutsuzluk içinde karalar bağlarken kimileri de -siyasi parti düzeyinde olmasa bile- bir araya gelerek örgütlenmenin, tartışmanın, çıkış yolu aramanın çabası içinde.

Çünkü herkes şunu görüyor ki artık bundan sonra AKP ve onun meclise taşıdığı anti-laik partilerin hedefi Atatürk ilkelerinin güvencesi olan Anayasa’nın ilk dört maddesi. Yeni bir Anayasa hazırlayarak -zaten uygulamada altını boşalttıkları- Atatürk ve ilkelerini bu kez tümden ortadan kaldırmak istiyorlar.

Zaten Anayasa’da dokunmadıkları bu dört madde kaldı,” diyordu Hikmet Sami Türk. “Şimdi bu dört maddeyi da değiştirerek amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar. Üstelik bunu, Kılıçdaroğlu’nun meclise taşıdığı kırk dolayındaki ‘sağcı’ milletvekilinin oyunu da alarak yapmayı planlıyorlar!”

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün, kendilerine Mavi Yol adını veren oldukça kalabalık bir grubun toplantısında söylediği bu sözler tehlikenin ne denli büyük olduğunun bir göstergesiydi.

Almanya’da gazetecilik yapmakta olan Mehmet Canbolat’ın aylar süren çabaları sonunda bir araya getirdiği, laik Cumhuriyetin geleceğinden kaygı duyan, çoğu Ecevit’in ilkeleriyle yoğrulmuş (eski) DSP ile CHP’lilerdi toplantıya katılanlar…

Özellikle de aynı kaygıyı duyan çok sayıda akademisyenin toplantıda yer alması havayı daha da değiştirmişti. Cumhuriyet’in karşı karşıya bulunduğu tehlikeler anlatılırken, teori ve pratik bir araya gelmiş gibiydi.

Uluç Gürkan, en heyecanlı olanlardan biriydi. Birkaç kez söz alarak tehlikenin boyutlarını anlatırken, ABD projesinden ve bunun Türkiye üzerindeki uygulaması konusunda yazılar yazan Fuller ile Henze’den söz etti.

Bütün gün süren ve kimi zaman ‘sunum’, kimi zaman da sohbet havasında süren bu toplantıda, sadece tehlikenin büyüklüğü değil, bu tehlike karşısında neler yapılması gerektiği de konuşuldu.

Ecevit DSP’sinin merkez yöneticisi olan Mecit Şekercioğlu’nun yönetiminde yapılan toplantıda DSP ve CHP’li eski milletvekili ve bakanlar da vardı. Birlikte milletvekilliği yapmış olduğum, Ahmet Güzel ile Hasan Macit’in de aralarında bulunduğu çok sayıda katılımcı uyarıcı, yapıcı ve yol gösterici konuşmalar yaptılar.

Bu toplantı için aylardır çalışma yaptığı anlaşılan Mehmet Canbolat, hazırladığı ‘İlkeler’ listesini okurken çok heyecanlıydı. Çünkü Canbolat bu listeyi, Atatürk İlkeleri temelinde Bülent Ecevit’in dünya görüşünü esas alarak hazırlamıştı.

Dilerim, CHP yönetimi olayları akıl sağlığı içinde değerlendirerek bu partiyi kişisel hırslara kurban etmez de…

Korku ve tepki içindeki yurtseverler, CHP’nin Birinci Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, İkinci Genel Başkanı İsmet İnönü ile Üçüncü Genel Başkanı Bülent Ecevit’e sığınmak zorunda kalmazlar!

Yoksa, Mavi Yol gibi platformlara çok iş düşecek demektir…

Bunları da sevebilirsiniz