De-Dolarizasyon

Bazıları için ilah gibidir bu dolar.

Onun uğruna neler yapılmaz ki; ruh-kişilik satılır, ana, bacı satılır, ülke-vatan-ordu-bayrak satılır, din-namus pazarlanır…

Dünyadaki tüm şerefsizler için en yüce değer onun yeşilidir.

Ondan (1945) öncesinde sterlin vardı.

İngilizler onunla dünyaları satın aldı.

Kurtuluş Savaşı’mızda her renkten hainleri tonla alıp Kemalistlerin üzerine sürdü.

Ne çok hain vardı!

Türkiye’nin kaderinin belirlendiği Sakarya Savaşı’nda ordunun yarısı kaçaktı.

Subaylar neredeyse erler kadar çoktu ve onlar savaştı ve öldü.

Dünyalara bedeldir mah cemalin, Allahıma emanettir Kemalim.”

Bugün de çok hain var.

Türkiye’de de var, Rusya’da da var, Hindistan’da da var, Çin’de de var.

Her yerde var.

Anasını bacısını, vatanını, gelecek kuşakların hakkını doların yeşiline satan namussuzlar bol. 

Ama namus vatan ehli de var.

İşte onlar dünden beri Güney Afrika’da, doların defterini dürmekle meşgul.

BRICS’ten söz ediyorum.

Tarihi önemde bir zirve bu.

Hem genişleme söz konusu hem de-dolarizasyon, yani dolarsızlaşma gündemde.

Beş BRICS ülkesinin 2022’de aralarında yaptığı ticaret 762 milyar dolar.

Bunun 162 milyar doları ülkelerin kendi paralarıyla gerçekleşti.

Hedef, tüm ticaretin, önce ülkelerin kendi para birimleriyle, ilerde ortak BRICS para birimiyle yapılması.

BRICS parası için biraz erken ama alt yapı çalışmaları sürüyor.

Brezilya eski Cumhurbaşkanı Dilma Roussef’in başkanı olduğu BRICS Yeni Kalkınma Bankası bunun için çalışıyor.

BRICS’in zirvede yeni üyeleri de alması bekleniyor.

23 adaydan (40 da ilgilenen ülkeden) söz ediliyor.

Ancak bunların tamamı hemen üye olamayabilir.

Beş parmağın beşi bir değil çünkü.

Hindistan ve Brezilya Batı’ya görece daha endeksli iki dev ülke.

Güney Afrika da tam bağımsız sayılmaz; Putin hakkındaki Uluslararası Ceza Mahkemesi kararı yüzünden Rus liderin zirveye gelmesine engel çıkardı.

Halbuki o mahkemeyi ABD tanımıyor, hatta her hangi bir savaş suçu (bolcası olduğu için) durumunda mahkemeyi bombalama tehdidinde bile bulundular. 

Zirveye tele-konferansla katılan Putin, böyle şeylere takılmıyor.

Ona göre dolarsızlaşma başladı ve artık tersine çevrilemez.

Bu iş bir günde olmayacak olsa da ok yaydan çıktı.

Johannesburg’da Batı hegemonyasının mezarı kazılıyor.

En önemli gelişme bence Suudi Arabistan’ın BRICS üyeliği olacaktır.

Bir trilyon dolardan fazla GSYİH’sı olan S. Arabistan, petrolü dolarla alıp satma tunç kanununu kıracak en önemli ülkedir.

Ancak bu ABD için savaş sebebidir.

Irak ve Libya’ya onun için saldırdı.

İran ve Suriye’yi onun için yıkmak istiyor.

Ama dediğim gibi ok yaydan çıktı artık ve Tarzan (ABD) zor durumda.

Cidde, petrolü sembolik de olsa Yuan ile satmaya başladı.

BRICS+, zenginler kulübü G-7’ye rakip olmakla kalmayacak, eski Bağlantısızlar Hareketi’nin de başarılı bir reanimasyonu olma hedefinde.

1961’de Soğuk Savaş’ın sıcak yıllarında Yugoslavya’nın (Tito) öncülüğünde kurulan Bağlantısızlar Hareketi, 120 üyeye ulaşmıştı.

Ne ABD ne SSCB” diyerek yola çıkan hareket, “üye ülkelerin milli bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini, sömürgecilikten, yayılmacılıktan, ırkçılıktan ve her türlü dış baskı, istila, işgal ve dış müdahaleden” korumayı amaç edinmişti.

Bağlantısızlar Hareketi’nden çok daha somut olan BRICS’in ana omurgasını oluşturan Putin ve Şi’nin zirvede söyledikleri de buna cuk oturuyor:

Önemli olan, gerçekten adil ve uluslararası hukuka dayanan, egemenlik hakkına ve her halkın kendi kalkınma modeline yönelik hakkına saygı da dahil, BM Şartı’nın temel ilkelerini gözeten çok kutuplu bir dünya düzeninin kurulması konusunda hepimizin tek yürek olmasıdır. Hegemonyanın her türlüsüne, bazı ülkelerin kendilerini ayrıcalıklı addetmesine ve buna dayanan yeni politikaya, devam eden neo-sömürgecilik politikasına karşıyız.” (Putin)

İyi niyetin pozitif ve istikrarlı gücü BRICS büyümeye devam ediyor. Daha güçlü bir BRICS stratejik ortaklığı kuracağız, üyelik genişlemesini aktif olarak ilerleteceğiz. Şu anda dünyada, çağımızda ve tarihteki değişiklikler daha önce hiç olmadığı şekilde gelişiyor ve insanlığı kritik bir dönemece sürüklüyor. Büyük güçler savaşı veya bloklararası  çatışma istemiyoruz. Biz uluslararası düzenin daha adil ve hakkaniyetli olmasına yardımcı olacağız. Çin’in DNA’sında hegemonya olmak yoktur.” (Şi)

Ancak kimse yanlış anlamasın.

BRICS veya BRICS +, ABD’nin “kendi kurallarına dayalı düzeni”ni yıkmak için geliyor.

Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını veya Çin’in Tayvan veya Japonya üzerinden hazırlanmakta olduğu savaşı bu gözle okuyun.

Dolarsızlaştırma Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından hızlanıyor.

BRICS ülkeleri dolara olan bağımlılıklarını azaltmak için geniş bir yelpazede girişimlerde bulunuyor. Geçtiğimiz yıl Rusya, Çin ve Brezilya, sınır ötesi işlemlerinde dolar dışındaki para birimlerini daha fazla kullanmaya başladı.

Irak, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri aktif olarak dolar alternatiflerini araştırıyor.

Ve merkez bankaları döviz rezervlerinin çoğunu dolardan altına kaydırmaya çalışıyor.

Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ile Rusya’nın Kuzey Güney Ulaşım Koridoru, BRICS için ve BRICS içinde çok hayati iki mesele.

Bunlara ŞİÖ, ASEAN, Güney Amerika ve geleceğin dünyası olan Kıta Afrikasını da ekleyin.

Mevcut beş üye (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve G. Afrika) dünya nüfusunun yüzde 40’ını ve ekonomisinin yüzde 25’ini oluşturuyor.

Yeni olası üyeler; Suudi Arabistan, Endonezya, İran, Arjantin ve Mısır bu yüzdeleri daha da artıracak.

Türkiye mi?

Daha önce aday ülkeler arasında gösterilen Türkiye, son 23 resmi aday listesinde yok.

Türkiye, AKP iktidarıyla BRICS’e giremez.

Denge diye yutturulmaya çalışılan “dolar” odaklı Salıncak Dış Politikamız, bizi ne İsa’ya ne Musa’ya yanaştırıyor.

Onların yeşili ne türbe yeşili ne doğanın yeşili çünkü.

Onlar ABD’nin sözünden çıkamıyor, en çok ABD Doları’nı seviyor.

Hani şu 1972’den beri karşılıksız basılan ve bugün ABD’nin 32 trilyon dolara ulaşan dış borcuyla dünyada herkesin ufaktan seyreltmeye başladığı doları.

Neyse, bir günde yok olmaz o dolar, ama ülke o karşılıksız dolarla satıla satıla yok olur gider.

BRICS trenine anca uzaktan el sallar bizimkiler.

NOT: BRICS Zirvesi sonucunda 6 ülke yeni üyeler olarak kabul edildi. Suudi Arabistan, Mısır, İran, BAE, Etiyopya, Arjantin 1 Ocak 2024 itibarıyla BRICS + yeni üyeleri olacaklar. Buradaki önemli nokta da şu; Rusya, İran, Suudi Arabistan, BAE dünyanın önde gelen petrol ve doğalgaz üreticileri. Çin ise dünyanın bir numaralı petrol ve doğalgaz tüketicisi, Hindistan da 3. Üretenler ile tüketenler aynı çatı altında buluşuyor. Dedolarizasyon vites büyütüyor.

Bunları da sevebilirsiniz