Abdülkadir Cami Baykurt

Genel Bakış

Abdülkadir Cami Baykurt, 1877 yılında (Baykurt, Son Osmanlı Afrika’sında Hayat: Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler , 2009), İstanbul’un Süleymaniye semtinde doğmuştur. Babası, Süvari Birinci Ferik (Korgeneral) Çankırılı Mehmet Münir Paşa, annesi Ayşe Hanımdır. (Çoker, 1995)

Asıl adı Abdülkadir olan Câmi Bey’e Câmi ismini, Trablusgarp’ta görevli iken, bilgisi ve görgüsü açısından ünlü mutasavvıf Molla Câmi’ye (Okumuş) benzettiği için Komutanı Müşir Recep Paşa (Yiner) vermiştir.

On bir yaşında babasını kaybeden Cami Bey, ilk eğitiminin ardından önce Soğukçeşme Askerî Rüştiyesi’ne ve Kuleli Askerî İdadi’sine gönderilmiş, sonrasında ise Harbiye Mektebi’nin süvari sınıfına kayıt ettirilmiştir (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012). Câmi Bey, Harbiye’yi 1896 yılında Mülazım-ı Sani (teğmen) (Pakalın, 1971)olarak bitirmiş ve Trablusgarp’ta görevlendirilmiştir. (Demirel, ”Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, 2007)

Trablusgarp’taki Memuriyet Dönemi (1896-1908)

Trablusgarp’ı Sultan Hamid devrinin en meşhur sürgün yeri olarak belirten Câmi Bey, kendilerinin de oraya yarı sürgün olarak gönderildiğini ifade etmiştir. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Mektebin son sınıfındayken II. Abdühamid’in hafiyelerince, padişahlarına sadakati şüpheli bir sınıf olarak ittihatçı harekete karışmaktan dolayı saraya jurnal edildiğini, hatta o sene mektepten çıkanların hiçbirinin İstanbul’da kalamayarak taşra ordularına dağıtıldığını belirtmiştir. (Baykurt, Son Osmanlı Afrika’sında Hayat: Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler , 2009)

Câmi Bey, 1896 yılında yarı sürgün bir subay olarak geldiği Trablusgarp Vilayeti’nde siyasî ve askerî olarak önemli faaliyetlerde bulunmuştur. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1887-1949)’, 2012) İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Trablusgarp’ta kurduğu şubenin çalışmalarına katılan Câmi Bey, cemiyet üyelerinin tutuklu bulundukları hapishaneden kaçırılmasına yardım etmiştir. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Osmanlı Devletinin vilayetin güvenliği ve ticari menfaatleri adına gerçekleştirdiği askerî harekâtta da yer almıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Câmi Bey, askerî boyutu engellenen bu harekâtta kısmen de olsa başarı sağlamıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Canet’deki başarılarından ötürü vilayetin isteği üzerine (BOA, 1907) Gat Kazası Kaymakamlığına getirilen Cami Bey bu görevini de hakkıyla yerine getirmiştir. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Trablusgarp’taki bu faaliyetleri İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından takdirle karşılanmış ve 1908 seçimlerinde Fizan Sancağı’ndan mebus adayı olmasını sağlamıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012)

2. Meşrutiyet Dönemi

Fizan’dan Mebus Seçilmesi ve Faaliyetleri

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çalışmalarına Trablusgarp’taki yarı sürgün memuriyet günlerinden itibaren katılan Câmi Bey, cemiyetin desteklediği aday olarak Fizan’dan mebus seçildi. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) İttihat ve Terakki’nin bir cemiyet veya bir fırka mı olduğu şeklindeki ikilem nedeniyle 1909 yılında, cemiyet ve fırka birbirinden ayrıldığını ilan etmek zorunda kalmıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Her iki yapı için birer ayrı nizamname yapılmış ve fırka, cemiyetin parlamentodaki grubu olarak kabul edilmiştir (Tunaya, 1989). Böylelikle mebus olarak Mecliste bulunan Câmi Bey de fırkanın bir üyesi durumuna gelmiştir. İlk yıllardaki bütünlüğünü sürdüremeyen İttihat ve Terakki Fırkası’ndan zaman içinde ayrılmalar ve gruplaşmalar olmuştur. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Cami Bey de Nisan 1910’da partisinden istifa etmiş ve sonrasında Hizb-i Terakki Grubunun içerisinde yer almıştır. (Demirel, “Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, 2007)

Hizb-i Terakki Grubu ve Cami Bey

Hizb-i Terakki, İttihat ve Terakki Fırkası’nın sağ kanadında somutlaşan Hizb-i Cedit’e (Halıcı, 2007) karşı bir tepki olarak oluşmuştur. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) 15 Mayıs 1911 tarihli Tanin gazetesinde, İttihat ve Terakki’nin sol kanadını oluşturacağı açıklanan bu grubun kurucuları olarak Câmi Bey (Fizan), Ferit Bey (Kütahya), Mustafa Arif Bey (Kırkklise), Mahir Sait Bey (Ankara), Rıza Tevfik Bey (Edirne), Kasım Zeynel Efendi (Cidde), Rıza Nur Bey (Sinop)gibi isimler açıklanmıştır. (Halıcı, 2007)

Sol bir siyasî çizgi takip edeceği söylenen Hizb-i Terakki Grubu’nun Câmi Bey’in bu dönemde bu görüşte olduğu kanısına varmak yanlıştır. Câmi Bey bu grubun faaliyetlerinin sona ermesinden sonra milliyetçi bir düşünce ile kurulan Millî Meşrutiyet Fırkası’nın çalışmalarına da katılmıştır.

Osmanlı Devleti’nin Canet’te Hakimiyet Kurma Teşebbüsü ve Cami Bey’in Görevlendirilmesi

Meclis-i Mebusan’a Fizan Mebusu olarak katılan Câmi Bey, Fransa ile Osmanlı Devleti arasında tartışmalı bir konu olan sınır anlaşmazlıklarında bir kez daha önemli bir görev üstlenmiş ve Canet’e yapılması düşünülen askerî harekâtı gerçekleştirmek için bölgeye gelmiştir. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Ancak İtalya’nın Trablusgarp’a saldırması bu teşebbüsünün gerçekleşmesini engellemiştir. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012)

1912 Seçimlerine Katılması ve Fizan Sancağı’ndan Tekrardan Mebus Seçilmesi

Askerin siyaset yapmasını yasaklayan kanunun mecliste tartışıldığı 1 Temmuz 1912 günü kürsüye gelen Câmi Bey, kanun metninde bütün askerlerin siyaset yapmaları yasaktır şeklinde bir ibarenin olduğunu belirterek, “Acaba sınıfı ihtiyata nakledilmiş olan zabitan, bu madde mucibince mensubini askeriyeden midir?” şeklinde bir soruyu Meclise yöneltmiştir (MMZC, 1912). Bunun dışında mecliste bir konuşması görülmeyen Cami Bey’in bu sorusu aslında bir yönden kendisi ile ilişkili idi. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Zira 1 Ocak 1912’de Câmi Bey’in ihtiyat kadrosuna ayrılmıştı. Görüldüğü üzere Câmi Bey, bu kanunun kendi durumu açısından bir sakıncası olup olmadığını öğrenmek istemiştir. Bu dönemde Câmi Bey’in bir diğer faaliyeti de İTF ile HİF arasında yaşanan tartışmalarda uzlaşma sağlanması için çalışması olmuştur. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012)

Millî Meşrutiyet Fırkası

II. Meşrutiyet döneminde oluşturulan I. ve II. devre Meclis-i Mebusan’ında Fizan mebusu olarak katılan Câmi Bey, İTF’ye mensup olarak başladığı siyasî hayata, önce bağımsız mebus, mebusluğunun sona ermesiyle de milliyetçi çizgide kurulan bir fırka içerisinde yer alarak devam etmiştir (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012). Milli Meşrutiyet Fırkası içerisindeki çalışmaları II. Meşrutiyet dönemindeki son siyasî faaliyetleri olmuş, Câmi Bey 1914’te oluşturulan üçüncü dönem Meclis-i Mebusan’a katılmamıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Bunda seçim bölgesi Fizan’ın Osmanlı Devleti sınırları dışında kalmasının ve Câmi Bey’in iş hayatına atılmasının etkili olduğu söylenebilir. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012)

2.Meşrutiyet’in Ardından

Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Câmi Bey yedek süvari kıdemli yüzbaşısı olarak orduya katılmış ve ilk olarak Susurluk’ta teşkil edilen öküz arabalı nakliye taburuna komutan atanmıştır (Baykurt, Son Osmanlı Afrika’sında Hayat: Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler , 2009). Kısa süreli olduğu anlaşılan bu görevden sonra Câmi Bey, Birinci Dünya Savaşı süresince (1914-1918) İzmir’de Askerî Sansür Müfettişliği yapmıştır. (Moralı, 1976)

Mondros Mütarekesi’nde Cami Bey

İstanbul Dönemi

Câmi Bey ve arkadaşları bu dönemde siyasî bir parti kurmak için harekete geçmiş ve Milli Ahrar Fırkası’nın kurmuşlardır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012)Ancak ondan öncesinde Câmi Bey, İzmir Müdafaa-i “Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti’ni (İMHOC) çalışmalarına katılmıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012)

Ankara Dönemi

Dahiliye Vekilliği’nden istifasından sonra anayasa ve dışişleri komisyonlarında üye olarak çalışan Câmi Bey, 4 Eylül 1920’de milletvekilliği saklı kalmak üzere İtalya’nın Başkenti Roma’ya Ankara Hükümeti’nin temsilcisi olarak gönderilmiştir (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012). Câmi Bey’in bu temsilciliği sırasında Roma, Milli Mücadeleyi Avrupa ve dünya kamuoyuna duyurmada en önemli merkez haline gelmiştir. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Londra Konferansı’na Ankara heyeti adına katılmıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Malta’da tutuklu bulunan Türk askeri ve siyasi esirlerin geri dönmelerinde ve ayrıca Milli Mücadeleye İtalya kanalıyla sağlanan askerî malzeme ve maddi yardımların temininde aktif rol almıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Daha sonra Kasım 1921’de Ankara Hükümeti, Câmi Bey’in Roma’daki temsilciliğine son vermiş ve Ankara’ya çağırmıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Ancak Câmi Bey bu çağrılara uyarak Türkiye’ye dönmeyince 21 Ekim 1922’de milletvekilliğinden müstafi sayılmıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012)

1923-1945 Yılları Arasında Câmi Bey

Câmi Bey, Ocak 1934’te İsmail Hakkı Baltacıoğlu tarafından yayınlanan Yeni Adam Dergisi’nde “Siyasal Acun” adlı köşesinde dış politikayla ilgili yazılar yazmıştır (Demirel, ”Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, 2007). Sonrasında 1940-1944 yılları arasında Robert Kolej’de tarih öğretmenliği yapmış (Kılıç, 2005) ve 27 Haziran 1942’den itibaren de oğlu Vedat Baykurt ile birlikte Fransızca akşam gazetesi olan La Turquie’yi çıkarmıştır (Demirel, “Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, 2007).

Çok Partili Dönemde Câmi Bey’in Siyasete Dönüşü

Câmi Bey, çok partili sistemin başladığı 1945 yılından ölümüne kadar sol camiada aktif bir yazar ve siyasetçi olarak öne çıkmıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Bununla birlikte çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayınlanmıştır. Daha sonra Sabiha ve Zekeriya Sertel çifti ile birlikte Şubat 1946’da tutuklanan Câmi Bey, yapılan yargılama sonucunda on ay hapis cezası almıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Câmi Bey’in bu cezayı almasının nedeni Tan gazetesinde 5 Eylül 1945 tarihli “Münevver Sınıfın Tarihi Rolü” başlıklı yazısıdır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Bu yazısıyla TBMM ve hükümete hakaret ettiği iddia edilmiştir. Ancak yargıtay bu kararı 14 Mayıs 1946 bozmuş, Câmi Bey ve Sertellerin tutukluluk hali sona ermiştir. (Demirel, “Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, 2007)

Câmi Bey, bu dönemde son olarak, Mareşal Fevzi Çakmak başkanlığında İnsan Hakları Cemiyeti adıyla bir dernek kurmak için çalışmalar yapmıştır. (Yılmaz, ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’, 2012) Cemiyetin, Mareşal Fevzi Çakmak ve Câmi Bey’den başka diğer önemli üyeleri ise Sertel çifti, Tevfik Rüştü Aras ve Kenan Öner’dir. Ancak cemiyet, hükümet ve basının eleştirileri sonucunda önemli bir faaliyet gösteremeden dağılmıştır. (Demirel, ”Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, 2007)

Ölümü

Cami Bey 4 Kasım 1949’da vefat etmiştir.

Sonuç

Abdülkadir Cami Baykurt erken cumhuriyet döneminde ve cumhuriyet döneminde milletini temsil etmek için aktif siyasi faaliyet göstermiştir. Ayrıca Milli Mücadele yıllarında İMHOC’yi kurması ve organize etmesi, Roma’ya Milli Mücadele’nin haklı sesini duyurmak için kamuoyu yaratmaya gitmesi ve İtalya kanalıyla askeri malzeme ve maddi yardımların temininde aktif yol alması Milli Kahraman olduğunu gösterecek yegane örneklerdir.

Kaynakça

Baykurt, C. (2009). Son Osmanlı Afrika’sında Hayat: Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler . C. Baykurt içinde, Son Osmanlı Afrika’sında Hayat: Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler (s. 4-6). İstanbul : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları .

Baykurt, C. (2009). Son Osmanlı Afrika’sında Hayat: Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler . İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

BOA, İ. (. (1907). Dosya No (D) 1455, Gömlek Sıra No (G) 132. R. 17, Belge No (B):2 .

Çoker, F. (1995). Türk Parlamento Tarihi, Milli Mücadele ve T.B.M.M. I.Dönem . Ankara : Türkiye Büyük Millet Meclisi Vakfı Yayınları.

Demirel, M. (2007). “Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce. M. Demirel içinde, “Cami Baykurt”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce (s. 184-185). İstanbul : İletişim Yayınları.

Halıcı, Ş. (2007). ‘İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde Siyasal Bölünme: Hizbi Cedid’. Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, 77-109.

Kılıç, A. (2005). Kılıç’tan Kılıç’a Bir Dönemin Tanıklığı . A. Kılıç içinde, Kılıç’tan Kılıç’a Bir Dönemin Tanıklığı (s. 99). İstanbul: Remzi Kitabevi.

MMZC, D. C. (1912). MMZC, D:2, C: I, İ:23, (18 Haziran 1328/1 Temmuz 1912), s. 558. İstanbul : MMZC.

Moralı, N. (1976). Mütarekede İzmir Önceleri ve Sonraları . N. Moralı içinde, Mütarekede İzmir Önceleri ve Sonraları (s. 64). İstanbul : İletişim Yayınları .

Okumuş, Ö. (tarih yok). CÂMÎ Abdurrahman. Ö. Okumuş içinde, CÂMÎ Abdurrahman (s. 94-95). İstanbul: Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi.

Pakalın, M. Z. (1971). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü. M. Z. Pakalın içinde, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü (s. 612). İstanbul : Milli Eğitim Basımevi.

Tunaya, T. Z. (1989). Türkiye’de Siyasal Partiler: İttihat ve Terakki, C. III. T. Z. Tunaya içinde, Türkiye’de Siyasal Partiler: İttihat ve Terakki, C. III (s. 200-201). İstanbul : Hürriyet Vakfı Yayınları.

Yılmaz, E. (2012). ‘Abdülkadir Cami Baykurt’un Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Düşünce Yapısı (1877-1949)’.

Yiner, A. (tarih yok). Müşir Receb Paşa (1842-1908). A. Yiner içinde, Müşir Receb Paşa (1842-1908) (s. 508). İstanbul : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.

Bunları da sevebilirsiniz