Salgınla birlikte ekonomidedeki kötü gidiş, bunun yarattığı yoksulluk ve işsizliğin yanında terör,en can alıcı sorun.
Yıllardır açmazın içinde tükeniyoruz.
PKK ve FETÖ terör örgütleri ve destekçileri ülkemizin kanını emdi.
Küresel sistemin egemenleri ABD ve bazı AB ülkeleri, açıktan bu terör örgütlerini destekliyor.
Bu, salt bir siyasi destek değil, ABD örneğinde ortaya çıktığı gibi PKK’ye her türlü silah ve lojistik destek sağlanıyor.
AB ülkeleri FETÖ ve PKK kaçkınlarına kucak açıyor…
Küresel sermaye açısından amaç belli.
Güneyimizde bir Kürt devleti kurmak…
Peki ülkeyi yönetenler ne yapıyor?
Her fırsatta dik durmaktan dem vuranların buna karşı laftan öteye bir duruşları, yaptırımları var mı?
İktidarın yaklaşımı, çelişkiler yumağı.…
En son Garo operasyonunda ortaya çıktı.
13 vatandaşımızın yıllardır örgütün elinde rehin tutulması ve bunca zaman içinde kurtarılmamalı ayrı bir garabet.
PKK operasyonla birlikte alçak bir katliamla rehin tuttuğu resmi görevlileri katletti, 16 şehidimiz var.
Böylece neredeyse bir hafta önce davul zurnayla ilan edilen müjde sürprizi, büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı.
Bu başarısızlık iktidarın en tepesinden kabullenildi.
Gel gör ki başarısızlık tescillenmesine karşın bunun bedelini ödeyen olmadı.
Hatta ülkeyi yönetenler sorumluluğu devletin üstüne attı.
Ardından HDP yöneticilerine karşı büyük gözaltı operasyonu ve bazı milletvekillerine fezlekeler…
Sorun böyle çözülebilir mi?
Terör örgütünü destekleyen, bu hain katliamı kınamaktan bile kaçınan küresel güçlere laftan öteye bir şey yapma, sonra içerde gözdağına kalkış…
Çelişkiler yumağından bir ip daha çekip, soralım.
HDP yöneticilerine operasyon yapılıyorsa bu parti için neden kapatma davasına gidilmiyor.
Hangi ülkede terörü destekleyen bir parti varlığını mecliste sürdürebiliyor?
Altı milyon HDP seçmeni mi bunun gerekçesi?
Yoksa son aylarda iktidar tarafından ortaya atılan anayasa değişiklikleri için yeni bir açılıma gitme olasılığı mı?
Olmaz demeyin, açılım günleri , görüşmeler, toplantılar, vaatler, sergilenen tutumlar, Habur mahkemeleri, hatta son yerel seçimde destek için İmralı’dan istenen mektuplar, hafızalarda yerini kaybetmedi henüz.