Savaş ve Zaruret!

Bilmeyen kalmamıştır ki, ulusumuz, egemenliğini eline aldığı gün, en karanlık yoksulluğun, en derin uçurumun kıyısındaydı.

Bütün güçleri yıpranmış, bütün savunma araçları elinden alınmış, kutsal varlıkları saldırıya uğramış, pek acıklı bir durumdaydı.

Bütün bunları hiçe sayarak varlığını ve bağımsızlığını kurtarmaya karar verdi.

Bu kararını başarıya ulaştırabilmek için kendine bir toplu davranış, bir belirli erek seçmesi gerekiyordu.

Ulusun bütün varlığıyla, bütün inancıyla, canını dişine takarak o yolda birlikte yürümesi ve er geç başarıya ulaşması gerekti.

İşte baylar o erek bu yerdi, burasıydı. Umulan ve istenen başarı, işte burada kazanılan zaferdi…

30 Ağustos Zaferi, Türk Tarihi’nin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur, ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum.

Besbelli ki yeni Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır…”

* * *

Mustafa Kemal Atatürk’ün 30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Zafer’in 2. yıldönümünde, 1924 yılında Dumlupınar’da yaptığı konuşmadan yukarıdaki alıntılar.

Ulusal bayramların özünün boşaltıldığı, kutlamaların savsaklandığı, hatta engellendiği bir dönemde anımsatayım dedim.

Bir anımsatma daha var Atatürk’ten; “Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Hayat-ı millet tehlikeye maruz kalmayınca savaş bir cinayettir” diyor…

Nâzım’ın “zaruri ve hayati” savaşı anlattığı Kuvayi Milliye Destanı’ndan şu bölümle devam edelim:

sonra.

sonra, 30 ağustosta düşman kuvâyı külliyesi imha ve esir olundu.

Esirler arasında general trikopis:

alaturka sopa yemiş bir temiz

ve sırmaları kopuk frenk uşağı..

yaralı bir düşman ölüsüne takıldı nurettin eşfak’ın ayağı

nurettin dedi ki : teselyalı çoban mihail,

nurettin dedi ki : seni biz değil,

buraya gönderenler öldürdü seni…”

* * *

Tarihin en büyük dersiyle topraklarımızdan kovduğumuz işgalci emperyalist güçlerle birlikte bugün işbirliği yapan Atatürk ve cumhuriyet düşmanlarına kapak olsun…

Bunları da sevebilirsiniz