Tunalı Hilmi

Ankara’nın en meşhur caddelerinden birine adını veren, ülkemizin en zor zamanlarında görev almış, Atatürk’ün en yakınında bulunan isimlerden biri olan Tunalı Hilmi Bey gerek yaptıkları, gerek de fikirleri ile tanınması gereken tarihi bir şahsiyettir. 1871 yılında, bugün Bulgaristan sınırları içinde yer alan, Osmanlı Devleti’nin Tuna Vilayeti’nin Eskicuma şehrinde doğan Tunalı Hilmi, 1928 yılında Ankara’da vefat etmiştir (1). Meclis-i Mebusan üyeliği de yapmış olan Tunalı Hilmi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ilk üç dönem vekillik yapmıştır (2). Daha ömrünün ilk yıllarında savaşın yıkıcı yönleri ile yüzleşen Tunalı Hilmi Bey, 93 Harbi sonunda ailesiyle birlikte İstanbul’a gelmiştir (3).

Ömrünün ilerleyen yıllarında, Fatih Askeri Rüştiyesi’nden sonra Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisi’ne devam eden Hilmi Bey, Sultan İkinci Abdülhamit yönetimine karşı çalışmalar yürüttü. İdadinin üçüncü sınıfında kendi el yazısı ile çıkardığı “Teşvik” adlı gazetesi yüzünden saraya jurnal edilmiştir. Kanıtları imha etmesi sayesinde hakkında delil bulunamadı, haliyle işlem de yapılmadı. Sadece bir meydan dayağı ile bu olaydan kurtuldu. (4) İlerleyen süreçte Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye giren Tunalı Hilmi askeri tıbbiyede sonraki yıllarda İttihat ve Terakki’yi kuracak olan kişilerle iletişim kurmuştur (5). Tunalı Hilmi, Ekim 1895’te Cenevre’ye gitmiş ve oraya yerleşmiştir. Bu süreçte de Cenevre Üniversitesi’nin pedagoji bölümünü bitirmiştir. (6) Bu dönemde, şiddet unsurlarını ön plana çıkarmayı düşünerek Osmanlı İhtilal Fırkası’nı kurmuştu. Bu fırka, önemli kişilerin katledilmesine yönelik taktiklerinin olduğu ve bu doğrultuda planlarının olduğu bilinmektedir. Hatta bu uğurda bazı Ermeni Komiteleri ile anlaşmışlardır. Ancak bazı Ermeni Komitacıların bu birliktelikten rahatsız olması sonucu anlaşma iptal olmuş ve planlar gerçeğe dönüşmemiştir. (7) Bu başarısızlıklar sonucu fırka bir süre sonra dağılmıştır. (8) 1897 yılında ise İshak Süküti ve Abdullah Cevdet ile beraber -Osmanlı- gazetesini çıkaran Tunalı Hilmi bu gazetede Türkçü, Milliyetçi ve Cumhuriyetçi fikirlere yer verdi. Sultan İkinci Abdülhamit ise kendi yönetimine yapılan bu yayınları durdurması için Tunalı Hilmi Bey’e Paris Sefiri Münir Paşa’yı gönderdi. Ancak Tunalı Hilmi bu görüşmeyi kabul etmedi. (9) Tunalı Hilmi’nin direnişini kırabilmek için ailesine baskılar yapıldı. (10) Bütün bunlar karşısında daha da kinlenen Hilmi Bey, 1898’de Kahire’ye, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin müfettişi olarak gitti. (11) 1900 yılında Paris’e giden Tunalı Hilmi Bey, Jön Türkler ve İkinci Abdülhamit’in geçici bir anlaşma yapmasıyla Madrid Elçiliğinin Türkçe Başkatipliğine atandı. (12) Bir süre Mısır’da çalıştıktan sonra İkinci Abdülhamit’in tahttan indirilmesi ile vatanına geri döndü. Tunalı Hilmi, yurda döndükten sonra da çeşitli mülki görevlerde bulunmuştur.

Birinci Dünya Savaşı’nın bitimi ile, bir zamanların kudretli imparatorluğu olan Osmanlı Devleti artık sona yaklaşmıştı. İttihatçıların lider kadrosunun bir kısmı yurtdışına firar etmiş, hükümet feshedilmişti. (13) 1919 yılında yapılan seçimlerle birlikte Tunalı Hilmi Bey, Bolu’dan mebus seçilmiştir. Son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı 28 Ocak 1920’de Misak-ı Milli’yi kabul etmişlerdir. Bu işgaldeki amaç yapılacak olan barış antlaşmasını silah zoru ile kabul ettirmek. (14) Ankara’da yeni bir meclis kurmaya çalışan Mustafa Kemal Paşa ise mebusları Anadolu’ya çağırıyordu. Tunalı Hilmi bu günleri söyle anlatır: “16 Mart Vakası üzerine Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinden alınan gizli bir telgrafı münasip mebuslara tebliğ, bunları Anadolu’ya kaçırmaya teşvik, kaçırmaya delalet etmede iken ben de kaçtım.” (15) 27 Nisan günü Ankara’da Milli Meclisimizin açılışına katılan Tunalı Hilmi Bey’i zor bir ortam bekliyordu. Ülkenin çeşitli yerlerinde isyanlar başlamıştı. Bolu-Düzce Ayaklanmalarına olumlu yönde katkı sağlayabileceğini düşünen Tunalı Hilmi Bey, kendisine görev verilmesi ile Düzce’ye hareket etmiştir. İstanbul Hükümetinin planları ile çıkan bu isyan bastırıldıktan sonra Karadeniz Ereğli’ye giden Tunalı Hilmi Bey, öldüğü tarih olan 1928 yılına dek iki dönem daha milletvekilliği yapmıştır.

Tunalı Hilmi, sadece yaptıkları ile değil aynı zamanda fikirleri ile de önemli bir kişi olmuştur. Kadın hakları, işçi hakları, köylülerin durumu, Türkçe’nin kullanımı alanında ortaya koyduğu devrimci duruş ile Mustafa Kemal Paşa’nın grubuna girmiştir. Vefat edene kadar da Atatürk’ün yanından hiç ayrılmamıştır. (17) Özellikle kadın hakları konusunda yaşadığı bir durum gerçekten çok ilginçtir. 3 Nisan 1923’te, mecliste, Tunalı Hilmi Bey kadınların nüfus sayımında sayılmasını istemiş ancak milletvekilleri sert bir şekilde Hilmi Bey’i eleştirmişlerdir. Tunalı Hilmi Bey ise ortalığı yatıştırmak için “Kadınlara seçilme hakkı verin demiyorum, sayılsınlar diyorum!” demişti. (18) İşte böyle bir durumda bile fikirlerini söyleyen Tunalı Hilmi Bey, ileride gerçekleşecek olan Atatürk Devrimlerinin de habercisi olmuştur. 26 Temmuz 1928’de hayata gözlerini yuman Tunalı Hilmi Bey’in cenaze masraflarını da Atatürk karşılamıştır. Mezarı ise Ankara’dadır.

1-)Can Ulusoy,”Bir Jön Türk Olarak Tunalı Hilmi ve Siyasi Düşüncesi”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, İstanbul 2019, 13.

2-)tr.wikipedia.org/wiki/Tunalı_Hilmi

3-)tr.wikipedia.org/wiki/Tunalı_Hilmi

4-)Ulusoy,a.g.e.,14.

5-)Ulusoy,a.g.e.,15.

6-)Ulusoy,a.g.e.,15.

7-)Ulusoy,a.g.e.,15-16.

8-)tr.wikipedia.org/wiki/Osmanlı_İhtilal_Fırkası

9-)biyografya.com/biyografi5205

10-)tr.wikipedia.org/wiki/Tunalı_Hilmi

11-)biyografya.com/biyografi5205

12-)biyografya.com/biyografi5205

13-)Ulusoy,a.g.e.,35

14-)Ulusoy,a.g.e.,36.

15-)Ayşe Aydın,”Tunalı Hilmi Bey Hayatı, Siyasi Faaliyetleri ve Eserleri”,s.112.’den aktaran Ulusoy,a.g.e.,38.

16-)Ulusoy,a.g.e.,39.

17-)Ulusoy,a.g.e.,39.

18-)Sinan Meydan,”Kadının kurtuluş devrimi”,Sözcü,3 Aralık 2018

Bunları da sevebilirsiniz