İtalyan Basınında Türkiye – Temmuz 2020

La Repubblica

1 Temmuz 2020

Paris ve Ankara arasında yüksek tansiyon, Fransa Akdeniz’deki NATO operasyonundan çekildi

Akdeniz gittikçe artan bir gerilim denizi, belki de yakın gelecekte beklenmedik bir savaş alanı haline geliyor. Türkiye’nin farklı deniz bölgelerinde sıraya girmeye hazır gemilerle her zamankinden daha güçlü mevcudiyeti, bir kaosa neden olan bölünmeler ve riskler yaratıyor. Halen Ankara ile büyük bir çarpışma rotasında olan Fransa, Türkiye ile olan sürtüşmelerine ilişkin taleplere cevap alana kadar NATO güvenlik operasyonundan çekilmeye bile karar verdi. Fransız Silahlı Kuvvetleri yaptığı açıklamada “Deniz Muhafızları operasyonundan kaynaklarımızı geçici olarak çekmeye karar verdik” dedi. Türk ordusunun Trablus’u Sirenayka’daki asi askerler tarafından saldırıya karşı savunduğu ülke Libya, Ankara ve Paris’i karşı taraflarda görmenin sebebi.

Geçtiğimiz Haziran Fransa, Deniz Muhafızları operasyonuna ait askeri gemilerinden birinin, Türk gemileri tarafından durdurulmaya çalışılırken, deniz kodlarına göre ciddi bir uyarı olarak kabul edilen üç ‘radar aydınlatmasına’ maruz kaldığını bildirdi. Bu, Ankara’nın Başbakan Fayez al Serraj hükümetini askeri olarak savunduğu Libya’ya konulan silah ambargosunun ihlal edildiğinden şüphelenilen bir yük gemisi. Türkiye, yanlış anlaşılmalar olduğunu söyleyerek suçlamaları reddetti. Fransa ise bu açıklamadan tatmin olmadı ve durumu saldırganlık olarak niteleyerek yüzünü NATO’ya döndü. Ancak 30 ülkeden yalnızca 8 tanesi Fransa’yı destekledi. Atlantik ittifakı olayla ilgili sadece bir iç soruşturma başlattı. Böylece Fransa, ambargoya uymayan müttefiklerle askeri operasyona devam etmenin sağlıklı olmadığını söyleyerek ittifak içerisinde bir bölünme yarattı.

Asıl mesele Libya’da somut ekonomik ilişkiler etrafında dönüyor: bir süredir ölümcül Türk dronlarının kullanılmasından sonra Trablus kuşatmasından çekilen Sirenayka generali Haftar hakkında gerçeklere odaklanan Fransa, artık gerçekleşmesini beklediği ticari sözleşmelere güvenemiyor. Bunun yerine Fransa, Recep Tayyip Erdoğan’ın akıllıca riskler alarak elde ettiği kazançlara göz dikti. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte bölgedeki iki kazanandan biri olarak görülüyor. Bu, o dönemki Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Muammar Kaddafi’ye karşı aldığı bombalama kararlarının, altın anlaşmalarını yok ettiği Türkiye için önemli bir intikam.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin bir numaralı Amirali Adnan Özbal, El Serraj liderliğindeki hükümetin liderleriyle tanışmak için Libya’nın başkentine geldi. Trablus kıyılarının önündeki Akdeniz geniş su alanlarını bölmek için 2019 yılı sonunda Libya ile Türkiye arasında imzalanan Mutabakat Zaptı, Ankara için yüksek gelirler ve kıskanılacak bir stratejik varlık sağlayabilir.

Ancak Türkiye’nin Libya oyunu daha büyük. Çünkü sadece Fransa değil, İsrail, Mısır, Yunanistan, Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri de Türk donanmasının deniz manevralarına karşı çıkıyorlar. Türk devlet televizyonu TRT, Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Libya’daki çatışmayı çözmesi ve Birleşmiş Milletler tarafından bölgede tanınan tek güç olan Sarraj hakimiyetini baskı altına alabilmesi için ABD’den yardım talep ettiği gizli dökümanlara ulaştığını açıkladı. Örneğin bir e-postada BAE Washington Büyükelçisi Yousef al Otaiba’nın 22 Haziran’da Amerikan liderlerine şu ifadelerle seslendiği görülüyor: “Eğer Türkiye’nin eylemleri kontrol altına alınmazsa durum Sirte yakınlarında provakasyon ve baskıları artıracak ve Türkiye de kıyıdaki donanma varlığını sürdürecek. Analizlerimize göre bu karar, Mısır’ın çatışmaya girmesini engellemek için kasıtlı olarak verildi.” Emirlik diplomatına göre, Türkiye ile Mısır arasında doğrudan bir çatışma yaşanabilir: “Eğer herkes şu anda durumun kaotik olduğunu düşünüyorsa, bu durum yüz kat daha kötü olacaktır”. On yıllar süren savaşlara alışkın olan çalkantılı Ortadoğu bölgesinde artık böyle düşünen tek kişi o değil.

https://www.repubblica.it/esteri/2020/07/01/news/alta_tensione_tra_parigi_e_ankara_la_francia_si_ritira_da_un_operazione_nato_nel_mediterraneo-260711804/?ref=search

La Repubblica

15 Temmuz 2020

Başarısız darbe girişiminin yıldönümünde Gülenistler için yeni tasfiye turu

Issız yollar, kapalı bankalar… Fakat mağazalar başarısız darbe girişiminin dördüncü yıl dönümünde açık. “Hiç turistin uğramadığı 4 ayın sonunda yine de bir şeyler satabilmeyi umuyoruz.” diyor Ortaköy’deki bir simit satıcısı. İstanbul, pandemi acil durumunun ardından uçuşların yeniden açılmasından sonra, Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik başarısız darbenin yıldönümü günü böyle görünüyor. Beşiktaş’ta boğaza bakan bir otelin müdürü: “Gerçek dışı bir atmosfer, oteller en fazla %40 dolu, o da mümkünse.” Başarılı bir şekilde bastırılan kalkışmanın anısına her yer ay yıldızlı kırmızı Türk bayraklarıyla dolu.

Başarısız darbe girişiminin yıldönümü ülkede kutlamalarla karşılandı ve aynı zamanda büyük bir tutuklama operasyonuna da sahne oldu. Her gün olduğu gibi geçmiş tehlikeleri hatırlamak ve gelecek olası kalkışmaları önlemek için dördüncü yıldönümü, yirmi bir yıl önce Pensilvanya’ya giden ve Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kalkışılan başarısız darbe girişiminin elebaşı vaiz Fetullah Gülen ile bağlantılı olabilecek kişilerin tutuklamalarıyla başladı.

Şafak vakti, savcının 60 kişi hakkında çıkardığı tutuklama kararı sonra başkent Ankara’da FETÖ’ye bağlı şüphelilere karşı bir polis operasyonu başlatıldı. Suçlama, kamu dairelerine sızma amacıyla hileli kamu sınavları düzenlemek. Operasyon daha sonra İstanbul ve güney illeri de kapsayan 30 ilde genişletildi. Suriye yakınlarındaki en büyük şehir olan Adana’da savcılık, gruba yeni üyeler almakla ve grubun iç ilişkilerini ByLock adlı akıllı telefonlardan şifreli mesajlaşmayı sağlayan uygulamayı kullanarak yönetmekle suçlanan 24 kişi için tutuklama kararı çıkardı. Tutuklananlar arasında birçok eski polis de başarısız darbe girişiminde Recep Tayyip Erdoğan’a karşı orduya yardım etmekle suçlanıyor.

https://www.repubblica.it/esteri/2020/07/15/news/turchia_retata_anniversario_golpe-261984672/?ref=search

Bunları da sevebilirsiniz