Kasandıra Geçidi

Troya kralı Priam’ın kraliçe Hekuba’dan olma ikiz çocuklarından biri Kasandıra, diğeri Helen’dir. Efsaneye göre Işık Tanrısı Apollon Kasandıra’ya âşık olur (1). Ona sahip olmak için tanrısal bilicilik gücünü bahşeder. O artık bir Sibel’dir ama verdiği sözü tutmaz (2). Apollon da ağzına tükürerek, onu lanetler. Doğruyu söylese de artık kimse ona inanmaz ama Helen’e inanır. Kasandıra Geçiti filmini 1967’de çeken Cosmatos’un çocukken Mısırda (1947) başından bir kolera salgını geçer (3,4). Ne tesadüftür ki Dr. Karatay’da Korona virüsünün aynı yıl keşfedildiğini söylemiştir. Filmin konusu terörist olarak nitelendirilen barışçıl İsveçli iki aktivist, Dünya Sağlık Örgütünde Amerikalıların içinde geliştirmekte olduğu bir biyolojik silah laboratuvarını basar. Biri yaralanır ve hastalanır, öteki kaçıp Stockholm tirenine biner. Laboratuvar hekimi hastayı boşuna iyileştirmeye çalışır. Vücut virüsü tanımadığı için antikor üretemez, hasta ölür. Yük vagonunda bir yolcuya (Ava Gardner) ait köpeğe ise kaçağın hapşırmasıyla virüs bulaşır. Amerikan İstihbarat Albayı (Burt Lancester) kaçağın tirende olduğunu tespit ederek, yolculardan bir beyin cerrahıyla haberleşerek tirende Damlacıklarla insandan insana bulaşan bir grip salgınının başladığını duyar. Yüksek ateş yapar, burnu tahriş edip boğaz ağrısına ve titremeye yol açar. Avrupa’ya yayılmamalıdır. Doktorun eşi (Sofia Loren), tirenin güzergâh değiştirdiğini fark eder. Nürenberg’de sırtlarında oksijen tüplü, maskeli, eldivenli askerlerce durdurulurlar. Hasta köpek helikopterle incelenmeye götürülür. Vagon kapı ve pencereleri lehimlenir. Sigara yasaktır. Birkaç vagon karantinaya ayrılır. İçeriye bol oksijen verilir. Bin kişilik tirende bulaşma oranı %60’tır. Genç, yaşlı demeden 600 yolcu hayatını kaybeder. Bugünümüze benzeyen öykünün bundan 24 yıl önce filme alınması bir rastlantı olabilir mi? Asıl aşağıdaki filme ne demelidir acaba?

Salgın

İngilizcesi Contagion (2011) olan bu film, çok daha bilimsel bir kurguya sahiptir. Bize, bizi adım adım neyin beklediğini, aynı talimatları her sabah ve akşam ekranlardan duyacağımızı, nasıl davranmamız gerektiğini teker teker anlatır: Guangdong’da (Çin) çıkan grip salgınını, dünyanın belli başlı şehirlerine uçak yolcuları saçar. Beyin zarı iltihabına (menenjit) neden olur. Eller yıkanmadan yüze sürülmemelidir. Virüs’ün bulaşma hızı, mevsimsel grip (1 kişi), çiçek (3- 4 kişi) ve çocuk felcinin (4-6 kişi) yayılmasından çok daha hızlı ve buluşma sayısı fazladır. Bu hız kuluçka süresine, bağışıklığa bağlıdır ama tedavisi ve aşısı yoktur. Tecrit bölgeleri ve hastaneler oluşturulur. Okullar kapanırsa evdeki çocuklara kim bakacaktır. Bir gazeteci bunun biyolojik bir silah olduğunu ileri sürer. Ulusal Amerikan Güvenlik Teşkilatı, Amerikan Hastalık Önleme Merkezleri Dünya Sağlık Örgütü’yle temastadır. Virüsün yarasa, domuz ve insan ayakkabıları tarafından taşındığı; “proteinler sayesinde kilide giren bir anahtar” gibi insan bedenine yerleşen öldürücü bir asalak olduğu ve sürekli evrim geçirdiği anlaşılır. Karantina süresi 14 gündür. Bugünkü gibi öksürük, 38.7 derece ateş hastalık alametidir. Maskeler takılır, sağlık görevlileri tulum giyer, sosyal mesafeye dikkat edilir, kimseden hediye kabul edilmez, aile mezarlığına gömülmek istenen naaşlar verilmez. Fransa ve ABD tedaviyi bulur ama gizler. Dünya Sağlık örgütü ilaç şirketleriyle iş birliği yaparak hepsi büyük kazanç sağlanır. Yazarı Costas der ki: “Benim için bir salgın; depremden, yangından, hatta bir bombadan da tehlikelidir. Hele Kasandıra geçidi filmimde işlediğim insan eliyle yapılmış bir salgın en aşağılık, en alçakça olanıdır. Biz insanlar, kendimizin en tehlikeli düşmanlarıyız çünkü ilerleme adına kendi kendimizi öldürüyoruz”.

1)Hattice Alpulunas, Etrüskçe Aplu olup kelime Yunanca değildir. Bir antik Türkiye inancıdır, kazılara göre doğuş yeri Patara’dır.

2)Ana Tanrıça Kibele Tapınaklarının kâhin rahibeleri.

3)Filmin yönetmenleri L. Grade ve Carlo Ponti’dir. Gerçekte ise böyle bir köprü yoktur. Köprü sahneleri Fransa’nın güneyindeki Garabit Viadük’ünde çekilir. Hala demiryolu olarak kullanılmakta olan bu köprü mühendis Gustave Eiffel tarafından 1881-84 yıllarında yapılmıştır.

4) Türkçesi Kesindire olan bir yer adı da olup; Batı Trakya’nın Haldiki bölgesinde bir Osmanlı Kaymakamlığıdır.

Bunları da sevebilirsiniz