28 Mayıs Uluslararası Kadın Sağlığı Hareket Günü

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Sağlık “Bedenen, sosyal ve ruhen tam iyilik hali” olarak tanımlanmaktadır. Ancak araştırmacılar tam iyilik halini tartışmakta ve pek çok kişi için bu biçimde tanımlanan iyilik halini gerçekleştirmek mümkün değil. Bu nedenle tanımlama yapılırken bireylerin üretken olması ve üretkenliği sürdürmesi sağlıklılık hali olarak tanımlanmaktadır. Sağlık durumu biyolojik, sosyal ve kültürel faktörlerle yakından ilişkilidir. Kadının sağlığı aile ve toplumdan kaynaklanan sosyal faktörlerin yanı sıra, kadını bireysel sağlık sorunu, doğurganlık, sağlık hizmetlerinden yararlanma düzeyi gibi pek çok faktörden etkilenmektedir.

Kadının toplum içindeki konumunu, ekonomik koşullar, toplumsal alışkanlıklar, davranışlar ve sosyal kültürel gelenekler gibi toplumsal cinsiyeti belirleyen unsurlar da kanın genel sağlık durumu ile yakından ilişkilidir. (Yüksel ve ark., 2013).

Kadınların genel iyilik halini etkileyen etmenler Psikososyal faktörler (sosyoekonomik durum, cinsiyet ve toplumsal rollerin etkileri, şiddet) ve biyolojik faktörler (adet öncesi, doğum, gebelik, loğusalık, menopoz, genetik yatkınlıklar vb.), çevresel faktörler (yeterli ve sağlıklı gıdaya erişim, sağlık hizmetlerine erişim vb.) olarak sınıflandırılabilir.

Kadınların en fazla karşılaştıkları sağlık sorunları arasında meme kanseri ve rahim ağzı kanseri gelmekle birlikte özellikle gebelikten koruyucu yöntemleri etkin kullanamama, bilgiye ulamadaki güçlükler, gebelik süreci ve loğusalık dönemindeki sağlık riskleri, bedeni korumaya yönelik yeterli bilgiye erişmeme ve sağlık hizmetlerinden yeteri kadar yaralanamama neden olmaktadır. Kadınların özellikle kendilerine ait sağlık sigortalarının olmaması, ekonomik yaşamda kayıt dışı işçi olarak rol almaları, ekonomik yeterliliklere ve sağlık sigortasına sahip kadınların ise toplumsal normlar ve toplumsal inanışlar nedeniyle kendi bedenleri ile ilgili sağlık hizmetlerine erişmede güçlük yaşamaları ve kimi zamanda kendi sağlık ihtiyaçlarını aile öncelikleri listesinde arka planda bırakmaları sayılabilir.

Kadın sağlığı söz konusu olduğunda üreme sistemi hastalıkları birinci sırada yer almaktadır. Kadınları en fazla etkileyen kanserler arasında meme ve rahim ağzı kanseri gelmektedir. Her iki kanser türünün de erken teşhisi kadınları hayatta ve sağlıklı tutar. Son verilere göre her yıl yarım milyon kadın, meme, yarım milyon da rahim ağzı kanserinden ölmektedir. Bu ölümlerin çoğu düşük sosyoekonomik durumu olan ve gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. Cinsel ve reprodüktif sağlık sorunları ise 15-44 yaş arası kadınların sağlık problemlerinin üçte birini oluşturmaktadır. Korunmasız cinsel ilişki gelişmekte olan ülkelerin başta gelen sağlık sorunudur.

( https://neu.edu.tr/28-mayis-dunya-kadin-sagligi-hareketi-gunu/)

16 Mayıs 2020 tarihli Euronews haberine göre; 2018’de 15 yaşından küçük 167 çocuk doğum yaptı. 15-17 yaş grubunda ise 11 bin 636 çocuk, anne oldu. 18-19 yaşında anne olanların sayısı 48 binden fazla. 

(https://www.dogrulukpayi.com/dogrulama/turkiye-de-2018-de-15-yasindan-kucuk-167-kisinin-dogum-yaptigi-iddiasi)

Kadın sağlığı konusunda yukarıda bahsedilen temel bilgiler ve veriler, kadınların sağlığa erişimi ve iyilik halinin geliştirilmesi için alınacak önlemlerin, siyaseten izlenecek yolun özelleşmiş ilklerle ele alınması gerektiğini belirtiyor. Bu konuda farkındalık yaratmak ve konuyla ilgili mücadeleyi uluslararası bir harekete dönüştürmek amacıyla 28 Mayıs tarihi, 1987 yılında Costa Rica´da “Uluslararası Kadın Sağlığı Hareket Günü” olarak ilan edilmiştir.  O tarihten itibaren 28 Mayıs uluslararası bir üne sahip olmuştur.  Her yıl 28 Mayıs’ta, dünya çapında, kadınlar ve sağlık grupları tarafından, kadın sağlığının öneminin hatırlatılmasına yönelik çeşitli faaliyetlerde bulunulmaktadır.  Bu kapsamda hükümetlere, siyasilere, uluslararası ajanslara ve Sağlık Bakanlığına kadın sağlığının önemi ve kadın hakları hakkında hatırlatmalarda bulunulur. ( https://neu.edu.tr/28-mayis-dunya-kadin-sagligi-hareketi-gunu/)

28 Mayıs Uluslararası Kadın Sağlığı günü çerçevesinde kadın ve sağlık teması içerisinde ele alındığında Uzm. Sosyolog Duygu Erişkin Kadınların temel sağlık haklarını şöyle tanımlıyor;

Mahremiyet Hakkı; Tüm insanların olduğu gibi kadınların da sağlıkta mahremiyet hakkı vardır. Bilgilendirme ve danışmanlığın da içinde yer aldığı tüm sağlık hizmetlerinde, mahremiyet ve kişisel bilgilerin gizli kalması sağlanmalıdır.

Sağlık Bakımı Alma ve Sağlığın Korunması Hakkı; Tüm bireylerin olduğu gibi kadınlar sağlık bakımı alma ve sağlığın korunması hakkına sahiptir. Tüm kadınlar en iyi nitelikteki sağlık desteğine erişme hakkını kullanabilmeli; koruyucu önleyici bedensel, ruhsal, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine ulaşabilmelidir.

Düşünce Özgürlüğü Hakkı; Tüm bireyler gibi kadınlar da, kendi sağlıkları hakkında düşünme, konuşma ve bilgi alıp değerlendirme özgürlüğüne sahiptir.

Özgürlük Hakkı; Tüm bireyler gibi kadınlar da özgürlük ve güvenlik hakkına sahiptir.

(Sağlıkta) Eşitlik Hakkı: Tüm insanlar gibi tüm kadınlar da özgür, onurlu ve eşit haklara sahip olarak doğar ve yasalar, yönetmelikler, gelenekler, uygulamalar, sosyal ve kültürel davranış biçimleri yönünden tüm insanlarla eşittir ve geleneksel erkek-kadın rollerine dayalı olarak ayrımcılığa uğramama hakları vardır.

Evlenme ve Aile Kurma Konularında Seçim Yapma Hakkı: Tüm bireyler gibi kadınlar da tam, özgür ve bilinçli olurları dışında evlendirilmekten korunma hakkına sahiptir.

Bilgilenme ve Eğitim Hakkı:  Kadınlar da tüm bireyler gibi, bedensel sağlıklarının yanı sıra ruhsal, sosyal, cinsel sağlık, üreme sağlığı, sağlık hakları ve sorumluluklarıyla ilgili, önyargı ve ayrımcılıktan uzak, kapsayıcı bir şekilde sunulan eğitime ve doğru bilgiye ulaşma hakkına sahiptir.

Çocuk Sahibi Olup Olmamaya Karar Verme Hakkı: Tüm bireyler gibi kadınların da istedikleri zaman, istedikleri sayıda ve sıklıkta çocuk sahibi olmayı özgürce ve sorumluluğunun bilincinde olarak kararlaştırma ve bunun için gereken bilgi, eğitim alma ve yöntemleri öğrenme hakkı vardır.

Üreme Hakları ve Cinsel Hakları: Cinsel özgürlük hakkı, Cinsel otonomi, cinsel bütünlük ve beden güvenliği hakkı, Cinsel mahremiyet hakkı, Cinsel eşitlik hakkı, Cinsel haz hakkı, Cinselliğin duygusal ifadesi hakkı, Özgürce cinsel ilişkiler oluşturma hakkı, Üremeyle ilgili özgür ve sorumlu seçim yapabilme hakkı, Bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı, Kapsamlı cinsellik eğitim hakkı, Cinsel sağlık hizmeti hakkı. (Erişkin, D. 2020)

Bedenimiz ve ruhumuzun tam iyilik hali için ulusal ve uluslararası sözleşmelerle desteklenen temel haklarımız üzerine düşünmek, hak savunuculuğumuzu sürdürmek gücümüzü, potansiyelimizi gerçekleştirmek böylelikle kendimize vereceğimiz bakım ve ilgi olmakla birlikte aynı zamanda sonraki kuşaklara sağlık konusundaki adaletsizliğin dönüşümü için miras bırakmak anlamına da gelmektedir. Unutmamak gerekir ki; bireyin iyilik hali toplum iyilik halidir.

Kaynaklar:

  1. Yüksel, Ş., Gülseren L., Başterzi A. (2013). Kadınların Yaşamı ve Kadın Ruh Sağlığı. Ankara: Türk Psikiyatri Derneği Yay.

  2. Erişkin, D. 2020 – Toplum Sağlığı Çalışma Notları

  3. Yakındoğu Üniversitesi internet sitesi.

  4. Doğrulu payı internet sitesi

Bunları da sevebilirsiniz