Birdman Film Incelemesi

Filmin Künyesi

Filmin adı : Birdman

Yönetmen : Alejandro Gonzalez Inarritu

Senaryo : Alejandro Gonzalez Inarritu, Nicolás Giacobone, Alexander Dinelaris

Ülke : ABD

Tür : Dram, Komedi

Vizyon Tarihi : 17 Ekim 2014

Süre : 119 dakika

Dil : İngilizce

Oyuncular :

Michael Keaton

Zach Galifianakis

Edward Norton

Andrea Riseborough

Amy Ryan

Emma Stone

Naomi Watts

Lindsay Duncan


Filmin İncelemesi

‘’Hayat dediğin nedir ki;

Yürüyen bir gölge, bir zavallı kukla bu sahnede.

Bir saat boy gösterip boyun kırıp gidecek.

Bir daha da duyulmayacak artık sesi.

Bir aptalın anlattığı bir masal bu.

Kuru gürültüler, deli saçmalarıyla dolu.’’


Varoluş, felsefi olarak üzerinde en çok tartışılan konulardan biri olmuştur. Örneğin Camus, intiharın felsefi savunusuna kadar uzanan geniş bir düşünce denizinde varoluşu sorgulamıştır. Anlamsız olmasına karşın hayatımız boyunca yaptıklarımızla yaşamımızı anlamlandırmamız gerektiğini savunması bu felsefenin içinde hapsolmanın nihai bir örneğidir.


Birdman (2014) her ne kadar erdem, varoluş gibi felsefi kavramları odak noktasına koysa da izleyiciyi bu konuda boğmuyor. Hatta filmin yönetmeni Alejandro Gonzalez Inarritu’nın filmografisindeki en renkli, en hareketli film olarak yer ediniyor. Bunun nedeni ise popülizm eleştirisini ortaya koyup felsefi sorgulamayı alt metne saklamasının yanında böylesine ciddi bir konuyu işlerken ilk defa eğlenceli bir kurgu yaratmasının yönetmenin alaycılığından kaynaklandığı söylenebilir.


Filmin ana karakteri Riggan (Michael Keaton), Broadway’deki tiyatrosunda Raymon Carver’ın “Aşktan Söz Ettiğimizde Sözünü Ettiklerimiz” oyununu sahneye koymaya hazırlanıyor. Ancak Riggan’ın hırslı ve kıskanç kişiliği, bir zamanlar olan ününün unutulduğunu kabullenmesinin önüne geçiyor ve böylece hırsına hırs katıyor. Onunla aynı dönemde ün kazanan ve şöhret basamaklarında hızlıca ilerleyen diğer oyuncuları, başrolüne sahip olduğu oyunda daha çok alkış alan yan karakteri, kendisinden gittikçe kopan kızını ve hatta ikinci kişiliği olan “Birdman’i” kıskanıyor. Innaritu film aracılığıyla bizlere doğruyu mu seçmeliyiz, yoksa cesareti mi onu soruyor.

Sahnelediği tiyatro oyununda aldatılan, karısı tarafından sevilmeyen, sevgiye muhtaç bir adamı canladırıyor. Aslında o tiyatro oyunu Riggan’ın kendi hayatını temsil ediyor. Riggan, sevgiye aç birisi fakat egosu ve hırsı yüzünden kızına sevgisini göstermiyor, oyunu daha izlemeden çok kötü bir eleştiri yazacağını söyleyen bir eleştirmenle yüzleşiyor.

Üstelik filmde Riggan, özlediği geçmişteki şöhretini, iç çamaşırıyla sokakta kaldığında kaydedilen görüntülerin Youtube’da binlerce kişinin izlemesiyle kazanıyor. Times Meydanı’nda sadece iç çamaşırıyla halkın arasına karışan Riggan dikkatleri topluyor ama bir dalga konusu oluyor, insanlar şaşırmış bir şekilde onu fotoğraflıyorlar. Bu filmin ilk sahnesinden sonuna kadar gördüğümüz Riggan’ın egosu için sarsıcı bir durum. Fakat kızının Youtube’da binlerce izlenmenin bu zamanda bir “güç” olduğunu söylemesiyle rahatlıyor.


Film iki saat boyunca bizlere sürekli “Doğruluk mu? Cesaret mi?” diye soruyor. Özellikle filmin doğruluk cephesi olan Mike Shiner’in (Edward Norton) tiyatro kadrosuna dahil olduğu sahneden sonra Riggan’la çatışmasını seyrediyoruz. Riggan alışılagelmiş bir şekilde repliklerine metinden hazırlanırken, Mike metne gerek olmadığını söylüyor ve bira daha doğaçlama olarak kendinden bir şeyler katıyor. Böylece Riggan’ın bu tarza yaklaştığını görüyoruz. Mike sahneyken ereksiyon oluyor, gerçekten sevişiyor ve gerçek içki içiyor. Zor da olsa buna alışan Riggan’ın son sahnede Mike’ın bu tarzını benimsediğini görüyoruz. Canlandırdığı karakter gibi gerçek bir silahla kendisini vuruyor sahnede. Riggan’ın bu yaptığı “üstün gerçekçilik” diye adlandırılıyor ve yeni bir akımın öncüsü sayılıyor.



Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın