Bence en muhteşem Atatürk tablosu benim evimdedir. Çünkü bende olmayan sevgiliyi ben ne yapayım? Belki de İzmir’de bir şahsın evinde bulunan en büyük ve en görkemli Atatürk tablosuna sahip olmanın gelin biraz gururunu yaşayayım…
120X170 boyutlarında tuval üzerine sert yağlıboya ile yapılmış bu dev sanat eserinin ne yazık ki ressamı belli değildir. Öptüm onu…
Bu tabloya sahip olmanın yıpratıcı ama sonu mutlu bir hikayesi vardır… Tablo 1992 yılında İzmir Alsancak’taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerindeki Gülay Galeri’nin vitrininde 10 Kasım günü sergilenmeye başlandı.
Görür görmez vuruldum. Bu tablo benim evimde olmalıydı. Hemen içeri girdim. Bir aile yuvası gibi her caddeye çıkışımızda uğradığım galerinin sahipleri rahmetli Engin Vural ağabey ile eşi Gülay abla bana her zaman olduğu gibi çay ısmarladılar. İçeri giren çıkanlar tablo çerçeveletiyorlar veya tablo satın alıyorlardı. Bir süre ses çıkarmadan durdum sonra Engin abiye sordum:
• Abi, dışarıda vitrindeki tablo kaç para?
• Senin için 200 milyon, canım…
O dönemde 200 milyon benim için çok paraydı, kredi kartı zamanları da değildi. Sustum. Özlemimi içime attım. Bir hafta sonra gittiğimde tablo vitrinden kaldırılmıştı. Ödüm koptu. Demek ki satılmıştı. İçeri girip sordum. Hayır, satılmamıştı, vitrinden kaldırılıp depoya konmuştu. Oh, dedim içimden, kimse onu bir süre görmeyecek, diye ferahladım.
Ertesi sene 10 Kasım’da tablo yine vitrindeydi. Ama yine satılamadı.
Bir sene sonra yine vitrinde durdu, yine satılmadı…
Uzatmayayım.
Beş sene geçti…
1997 yılında yine bir 10 Kasım günü tablo vitrindeyken, ekonomik durumumu biraz düzeltmiş olarak, cebimdeki paranın da hesabını yaparak, içimden “Bu tabloyu 1 veya 2 milyara alırım” deyip içeri girdim.
Sordum:
• Engin abi, vitrindeki Atatürk kaç para?…
• 200 milyon, canım…
• Nasıl olur abi, o eski fiyattı!
• Heh hee… O tablo tam beş senedir seni bekliyor, canım. Beş sere önce fiyatı neyse, yine odur… Hem hiç merak etme Karşıyaka’daki evine de bırakırız…
Koştum Engin Derviş’e sarıldım.. Şimdi niye ellerini öpmedim diye hayıflanıyorum…
Böylece o tablo benim eve geldi… Gözüm gibi bakıyorum. Şimdi önünde bir tunç Osmanlı yıldızı ile Ressam kızım Neslihan Aksoy Karaağaç’ın Deniz Kuvvetleri Çanakkale Resim Yarışması’nda kazandığı ödül günü ile ilgili fotoğraf çerçevesi duruyor.
Rahmetli Engin Vural’a rahmet diliyorum.
Eşi Gülay Vural’ın ellerinden öpüyorum.
İzmir yaşadıkça Alsancak’taki Gülay Galeri yaşamalıdır. O, bir İzmir markasıdır…
Resimaltı:
1- Atatürk tablosu