Microsoft Başkanı, Hükümet Kurallarına Yüz Tanıma Teknolojisinin Denetlenmesi Çağrısında Bulunuyor

Kabul edelim, yüz tanıma eğlenceli. Onu, hiç çaba harcamadan telefon kilidimizi açmak, yüzümüzün 18. yüzyıla ait hangi Rönesans tablosuyla daha çok benzerlik gösterdiğini bulmak ve hareketli kaka emojisiyle yüzümüzü buruşturmak için kullanıyoruz.

Ama şu aralar muhtemelen hakkında çok daha fazlasını duymakta olduğunuz, daha karanlık bir tarafı var bu teknolojinin. Yüz tanıma teknolojisi, katılımcının açık rızası olmadan kullanılabilir olmasıyla, hükümetin gözetleme işini kolaylaştırmaya olanak sağlamanın yanı sıra, ırk ayrımcılığını ve haksız kovuşturmayı sürekli kılabilir.

Şimdiye kadar, yüz tanıma teknolojisini geliştiren ve kullanan şirketler, teknolojiyi kullanırken izleyecekleri kurallara sahip değillerdi. Ama etik kaygıların tırmanmasıyla birlikte, bazı uluslar yüz tanıma teknolojisinin dizginlerini elinde tutmak adına yasalar çıkarmaya başladı. Avrupa Birliği şirketlere, yüzlerini taratan kişilerin açık rızasının alınmasını şart koşarak, kendi geniş kapsamlı gizlilik düzenlemesini yasalaştırdı (kuralları takip etmeyen şirketler için önem arz eden büyüklükte para cezalarıyla karşı karşıya getirdi). Oysa Amerika Birleşik Devletlerinde, yasa koyucular bu yasayla eşdeğer bir düzenleme yapmadılar.

Yüz tanıma teknolojisinin en büyük isimlerinden biri olan Microsoft, bu düzenlemenin yapılmamasının bir hata olduğunu düşünmekte.

Geçen hafta, benzeri yaşanmamış bir hareketle, Microsoft Başkanı Bradford L. Smith, Amerika Birleşik Devletlerinde yüz tanıma düzenlenmesinin yapılması için çağrıda bulundu. Smith bloğunda şunları yazdı: “Biz bir hukuk devletinde yaşıyoruz ve hükümetin yüz tanımlama teknolojisinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynaması gerekli”.

Smith’in kaygısı sadece teknoloji sektörünün yüz tanıma teknolojisini nasıl kullandığından ileri gelmekte değil, bu sayede düzenlemeler hükümetin kendi kullanımını da kontrol altına alacaktır. Smith, “Bir hükümetin teknoloji kullanımını yönetmesini kontrol etmenin tek etkili yolu, hükümetin bu kullanımın kendisini, önceden önlemler alarak yönetmesidir.” diye yazıyor.

Smith, yüz tanıma sisteminin kullanılmakta olduğu yerlerin sorunlarına karşı yükselen seslerin arasında en güncel ses:

Google ’da: Google çalışanları, CEO Satya Nadella’nın askeri uçakların tehditleri tanımlamak için yüz tanıma yazılımlarını kullanmasına olanak tanıyan “özelleştirilmiş bir yapay zeka gözetleme motoru” oluşturmak için Savunma Bakanlığı ile sözleşmeye dayanan Project Maven’e [Marven Projesine] son verilmesini talep eden açık bir mektup imzaladı.

Microsoft’ta: Microsoft çalışanları, şirketin Göç ve Gümrük Muhafaza’yla tartışmalı sözleşmesini kınayan mektuplarını yaydılar. CEO Satya Nadella çocukların ve ailelerin ayrılmasından büyük ölçüde sorumlu olan kurumla ilişkilerini önemsiz gibi lanse ederken, çalışanlar da haklı olarak bir gün o kurumla çalışılmasının endişesi içindeydiler.

Amazon’da: Amazon çalışanları, ABD hükümet yetkililerinin göçmen çocukları ebeveynlerinden zorla ayırmalarını dehşetle izlediler ve CEO Jeff Bezos’u şirketin Rekognition yazılımının kolluk kuvvetlerine tüm satışlarını durdurmaya çağırdı.

Slate’in söz ettiği gibi, Smith’in gönderisini okumanın kuşkucul yolları var. “Microsoft’un en büyük teknoloji rakiplerinin­ ─ Apple, Google, Amazon ve Facebook ─ hepsi çeşitli yüz tanıma biçimlerini kullanıyor ve teknolojiyi geliştirmede liderler. Microsoft belki de kurallarla düzenlenmemiş bir oyun alanında yarışmaya devam etmektense, düzenleme yapılması taraftarı olmanın kendi çıkarlarına daha iyi hizmet ettiğini önceden hesaba katmıştı,” diye işaret ediyor Slate’in usta teknoloji yazarı Will Oremus.

Böyle olsa dahi, daha ciddi okumalar ─ yasa koyucular artık daha fazla bu endişeleri görmezden gelemez ─ göz ardı edilmemelidir. Yüz tanıma teknolojisinin, binlerce masum insanı yanlış bir şekilde işaretlediğini ve ABD sınırlarında ve havaalanlarında devre dışı bırakma seçeneği olamadan sayısız kişiyi taradığını çoktan gördük. AB’nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) yürürlüğe girmek üzereyken, Facebook bile üyelerinin yüzlerini açık rızaları olmadan tararken hazırlıksız yakalandı. Bu olayların hepsi tehlikeli bir örnek ortaya çıkarmakla birlikte, eğer tamamen yasal düzenlemeden yoksun kalınırsa kişisel özgürlük için tehdit oluşturması mümkün.

Yeterli gözetim olmadığında, sınır kontrolü ve yasa yaptırımı kolaylıkla ortalamanın altında yüz tanıma yazılımıyla yönlendirilebilir. Bu gülünç bir fikir sayılmaz ─ Güney Galler polis gücü yüz tanımayı, futbol maçındaki şüpheli kişilerin kimliğini tespit etmek için kullandığında, belirlenenlerin yüzde 87.5’i hatalı çıkmıştı. Dahası, yargı süreci ya da haksız suçlamalar için düzenlenmiş temyiz prosedürleri olmaksızın, masum insanlar yıllarını demir parmaklıklar ardında geçirebilirler.

Eğer ABD hükümeti anlamlı bir şekilde müdahale etmezse, Silikon Vadisi bir ahlaki açmazda bulacak kendisini: ya “Kötülük Etmeyin” lanetlenecek ─ ahlaki değerleri camdan dışarı atacak ─ ya da kendini düzenleyecek. Her iki seçenek de esasen cazip olmamakla birlikte ─ özel şirketler, ister daha büyük bir iyi için ister sermaye kazancı için olsun, her zaman kendi gündemlerine sahip olacaktır.

Ama en azından Microsoft, düzenleyicilere baskı uygulayarak ve Smith’in söylediği gibi “geniş toplumsal sonuçlar ve kötüye kullanım potansiyeli” olan bir teknolojiye eleştirel bir bakış açısı getirerek gidişatı belirliyor. Bu anlayış Silikon Vadisinde yayıldığı ölçüde, düzenleyicilerin kişisel özgürlükleri ve güvenliğimizi garanti altına alacak şekilde sürece müdahale etmekten başka çareleri kalmayabilir.

Özgün Başlık: Microsoft President Calls For Government Rules For Facial Recognition Technology

Kaynak: https://futurism.com/microsoft-facial-recognition-regulation/

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın