Karar Verme Kuramları: Bilgi Çözümlemeleri

Yazı dizimize Karar Verme Kuramlarında bilgi çözümlemelerinin karar süreçlerine katkılarını ele alarak devam edeceğiz. Öncelikle bilginin kısa bir tanımıyla başlayalım. Bilgi, salt uslamlamayla ya da doğrudan veya dolaylı gözlemler aracılığıyla elde ettiğimiz olgulara dair ifadelerin bütününe denir. Bilgi, felsefe ve karar verme kuramlarında biraz daha dar anlamıyla gerekçelendirilmiş doğru kanılar olarak tanımlanır. Bu bağlamda, kavramsal bilgi dünyaya dair bir modele dair önermeler, deneyimsel bilgi ise dış dünyaya dair duyu organlarımızda elde ettiğimiz olgusal önermeler anlamına gelmektedir. Bu açıdan bilginin nesnesi olan önermeleri kavramsal ve deneyimsel olarak birbirinden ayırabiliriz. Bu biçimde tanımlandığında, bilgi teorisi ya da epistemoloji karar verme süreçlerinin hem içeriği hakkındaki önermelerin, hem de karar verme süreçlerinin yapısını oluşturan model kavramlarının, bu kavramların özelliklerinin ve bu kavramlar arasındaki ilişkilerin ifade edilmesi anlamına gelmektedir. Burada dikkat edilmesi gerek nokta sadece içerik hakkındaki önermelerin varlığı, karar verme süreçleri için bağlamın etkin ve belirleyici öneme sahip olduğu durumlar için yeterli olmadığıdır.



Bilgi kavramı bir zihinsel durum olmasından dolayı karar verme kuramlarında kullanımı benzerlikler gösterir. Ancak, yukarıda bahsettiğimiz üzere bilgi kuramının yapısını oluşturan doğruluk ve gerekçelendirme birer gerekli koşul olarak tanımlanmalıdır. Bilgi kuramında doğruluk bir düşünceyi veya yargıyı bildiren cümlenin ya da önermenin, bağlam içerisinde tutarlı bir biçimde gerçek ile uyuşmasıdır. Diğer bir deyişle, doğru önerme, bilginin nesnesini veya nesnesiyle olan ilişki durumunu olduğu gibi ifade etmekte ve göstermektedir. Doğru önermelerin bilgi için gerekli bir koşul olduğu açıktır. Ne var ki yazımızda ifadelerinin gerçeklenme veya doğrulanma koşullarını sınamak için herhangi bir kuramsal inceleme yapmayacağız. Ele alındığımız haliyle bilgi temelini oluşturacak ifadelerin doğruluğunun, karar verme süreçlerinde oldukça önemli bir yere sahip olduğu açıktır. Karar verme süreçlerinde gerek mevcut seçenekler arasında seçilecek olan seçim önermesine, gerek bu önermenin tercih edilme gerekçelerini nedensel olarak sağlam bir biçimde temellendirmeye gerekçelendirme denir. Bir tercihte karar vermeye yönelik, mantıksal gerekçelerin sağlam ve tutarlı bir yapı içinde ortaya konulması yine gerekli koşullardan biridir. Karar verme kuramları üzerine çalışan araştırmacılar, tercih edilen seçeneğin akılcı gerekçeleri için temel dayanaklarını sunmak amacıyla temellendirme süreçlerini ele alırlar. (Bilginin kaynağı hiç şüphesiz felsefi bir soru olarak sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu soruyu genel bir felsefe tarihi bakış açısından çok kısa bir biçimde yanıtlamak gerekirse, bu soruya verilen cevaplar şu şekilde özetlenebilir: ussalcılar –rasyonalistler–, bilginin kaynağının akla; amprikler –görgücüler–, bilginin kaynağının deneye; sezgiciler görüşünü savunanlar ise bilginin kaynağının sezgiye dayandığını savunurlar.)


Karar verme sürecinde bilginin temeli, seçim ve yönelim kurallarını ve karar alma süreçlerini ortaya koyması bakımında bilgi çözümlemeleri ile doğrudan ilişkilidir. Kararların bireylerin bilgi birikimi ve etkileşimde olduğu diğer öznelerin bilgi birikimi ile birlikte incelemek yine karar verme kuramlarında bilgi çözümlemelerinin temelini oluşturmaktadır. Amaç mantıklı ve tutarlı, diğer bir deyişle akılcı bir karar verme modeli ortaya sunmak ise, var olan bilgilerin sınıflandırılması, çözümlenmesi ve yorumlanması, ihtiyaç halinde yeni bilgi çözümlemeleri ışığında yeni çıkarımların yapılması, karar verme kuramı için son kararın verilmesini belirlemesi bilgi temeline doğrudan bağlıdır. Seçimin akılcılığını kesinleştirmek için, doğruluk ve gerekçelendirme ilkeleri, hangi bilgi çözümlemesinin doğru ve iyi bir karar için en yetkin yöntem olduğunu belirlemekte kullanılır. Bu nedenle karar süreçlerinde bilgi temelini oluşturan önermeler ile karar verme süreci sonunda öngörülen sonuç arasında büyük bir örtüşme olması beklenir. Farklı yorumlamalar altında karar verici öznelerin aynı veya benzer kararlara vardıkları ya da aynı veya benzer karar verme süreçleri uyguladıkları çeşitli yöntemlerden elde edilmiştir.


Karar verme süreçlerinde tercih odaklı yaklaşımlarda bilgi çözümlemelerinin akılcılık ve tutarlılık konusunda yeterli ve sağlam bir model sunmaktadır. Bireysel temel ilkeler, toplumsal normlar, önkabuller ve varsayımlar vb. bilgi çözümlemeleri bağlamında karar verme, önceki konularda ele aldığımız haliyle ister betimleyici ister normatif bir karar verme kuramı olsun, bilgi temellendirmesi seçenekler arasındaki en akılcı tercih etme eğilimini uslamlanabilir bir düzlemde kapsamlı bir biçimde ortaya koyabilir.

Bunları da sevebilirsiniz