Yedi buçuk…

Aydın Boysan anısına… Her şeyin bir adabı var. Sırası var, zamanlaması var, yeri var, töresi,geleneği var.. Her şey olması gerektiği gibi olmalı, yerine zamanına ve moda deyimi ile genetik şifresine göre. Yoluna yordamına uygun olmalı. Zeminde bir alaturka fısıltı olmalı. “titrerim mücrim gibi ……” kadehten sizi kışkırtan kokuya önce hafif hafif biraz peynir eşlik etmeli. Yaz zamanı ise kavun da uzanmalı tabağınıza. Ardından gelecekler için kendinizi bir dosta emanet etmelisiniz. Bizim gibi şanslı iseniz bu dost meyhaneciniz olmalı. Ama saat yedi buçukta masadan kalkılmaz. Dostların sofrasında sohbet koyulaşır, dostlar birbirine takılır. Meyhaneciniz size herkesten iyi bakar ve en önemlisi her şey olması gerektiği ya da olması gerektiğinden fazla olur. Közde yeşil biber sirkenin kokusu ile baştan çıkarıcı bir hal alır ve birazdan muhabbet koyulaşır. Politika yorumlarının eşiğinde bir yudum daha cesaret yüklenir yüreğinize. Başka nasıl sohbet açılır ki bir idam masasından ya da yüzyılların cezalı topraklarından. Ama saat yedi buçuk… Roka acı ama kışkırtıcı tadı ile sizi kendine esir ederken gözünüz yan masadaki “felekten gece çalan adamlar” gurubuna takılır. Belli ki bu gece hanımlardan izin alınmış uzun bir erkek masa kurulmuştur. Şehrin doktoru, esnafı, avukatı bu masada buluşmuştur. Zaman zaman hanımlara açılan bir telefon ile gönüller alınır. Bu duruma gece eve dönerken alınan bir tatlı paketi eşlik edecektir. Hiç şüpheniz olmasın. Bu gelecek felekten çalınacak gecenin rüşvetidir. Ama saat yedi buçuk ta olmaz !!!Hepsinden önemlisi koca bir kola bardağında rakı içilmez !!! Dostlardan haberler sorulur böyle buluşmalarda. Kim nerede, nasıl, ve hatta kiminle… yekten sorulamayan şahıslara ait bilgiler de bu yöntem ile edinilir. Bir yudum daha Efe rakısı.. İzmir’in rakısı illa da İzmir’in rakısı olmalı. Çocukluğumuzun anılarına eşlik eden Yeni Rakı artık bir Amerikan şirketine satılmıştır. Belki de isminden, yeni dünya düzeni yeni rakıyı tercih etmiştir. Kim bilir ? Ama yedi buçukta helva yenmez ! Hemen arka masada iki çift gelmiştir belki bir kutlama, belki bir gönül alma. Ara sıcak zamanı gelmek üzeredir siz masadaki mezelerle çoktan doymuş yeşilliklerin ve Ege otlarının keyfini sürmektesinizdir. Ara kahve için ideal zaman, daha gece uzundur. Konuşulacak tartışılacak etrafınızı kuşatmış daha çok yeni düzenler ve büyük projeler vardır. Civar, komşu masalar da benzer sohbetler başlamıştır. Gizli, açıklanmayan bir yola koyulmuşluk hissi sarar her yanı. Hepsi de bir miktar tanıdık, bir miktar tahmin edilebilir durumlardır. Bu nedenle canınızı çok sıkar. Çünkü bu film çok kereler vizyona girmiştir. Bu toprakların tanıdık, bildik, hissedilir öyküleri belki de bu nedenle başkaları için şaşırtıcı, tahmin edilemez öyküler haline dönüşmüştür. Ama ama koca kola bardağında rakı içip saat yedi buçukta fırında helva !!!! Laf döner dolaşır ama kenarından dolaşır,sizi sarıp sarmalayan haksızlığa, savaşa, yokluğa, ölüme gelir. Son derece vakur, cesur ve emin bir tavırla sohbet koyulaşır. Masada herkes ayağını sağlam basmaktadır ya da basmak zorundadır. Yoluyla, yordamıyla ve adabıyla yüreğinizi ağırlaştıran konular döküle verilir birbiri ardı sıra. Neyse ki dostlar arasında atlatılır tüm bu güç muhabbetler. Biraz etrafa yoğunlaşmak durumu hafifletmenin en hoş yoludur. Hatta arka masadaki esmer üzerine bir miktar dikkat kesilmek herkes için iyidir. Derken hemen arkanızdaki meraklı gözleri fark edersiniz. Birkaç çift yabancı göz. Ama gerçekten yabancı göz. Bu toprakların bu adabın, bu geleneğin bu tarzın yabancısı gözler. Yeni dünyanın yeni düzeninde üç Amerikalı muhtemelen asker ya da herhangi bir firmanın çalışanları“değişik ama yöresel” bir gece yaşamak üzere buradadır. Haydi durumu biraz daha ironik bir hale getirip bu üç adamın Yeni Rakı’ını yeni sahibi Amerikan Şirketinin elemanları olduğunu da varsayalım. Ama saat yedi buçukta masalarındaki her şeyi tüketmiş ve son derece farklı buldukları fırında helvalarını yemiş hatta mekanı terk etmeye hazır durumdadırlar. Sadece en şişman arkadaşlarının kola bardağında içtiği rakısını bitirmesini beklemektedirler. Kendilerine göre doğuda “felekten bir gece” çalmış ve çabuk,düşünmeden müthiş bir deneyim yaşamışlardır. Bilmedikleri ve öngöremedikleri masadan yedi buçukta kalkılamayacağıdır.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın