Dünya Basınından Türkiye / Rusya

Sputnik – 22 Kasım 2017

Putin, Erdoğan ve Ruhani’den Ortak Bildiri: Hiçbir Siyasi İnisiyatif Suriye’nin Eğemenliğine Zarar Vermemeli

Rusta Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Soçi’deki görüşmenin sonucunda bir ortak bildiri kabul etti.

Bildiride, Suriye’deki gerilimi azaltma bölgelerinin ülkenin egemenliğini, birliğini ve bütünlüğünü bozmaması gerektiğini belirtildi.

Suriye’nin egemenliğine, birliğine ve bütünlüğüne bağlılıklarını teyit eden liderler, “Gerilimi azaltma bölgeleri ve Suriye krizinin çözümüne yönelik hiçbir siyasi inisiyatif, ülkenin egemenliğini, birliğini ve bütünlüğünü hiçbir durumda bozmamalı” ifadelerini kullandı.

IŞİD’’in yok edilmesi için işbirliği sürecek

Suriye’deki IŞİD varlığının sona erdirilmesi için işbirliğini sürdürme kararı alan liderler, şu ifadeleri kullandı: “BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin yok edilmesine yönelik birkaç yıl süren uluslararası çabaların ardından 29 Aralık 2016’da ateşkes sağlanmasını izleyen 11 aylık süreçte IŞİD ve diğer terör örgütlerinin varlığını sonlandırmaya kararlı bir şekilde yaklaşmayı başardık. Bu çerçevede Rusya, Türkiye ve İran’ın terör örgütlerinin nihai olarak yok edilmesi için işbirliği yapması konusunda mutabakat sağladık.”

Putin, Erdoğan ve Ruhani yeniden görüşmeye hazır

Bildiride üç ülkenin liderlerinin gerekli görülmesi halinde Suriye’de çözüme ilişkin yeni bir görüşme yapma konusunda mutabakat sağladığı ifade edildi.

Hükümet ve Muhalefet Ulusal Diyalog Kongresine katılmalı

Bildiriye göre Putin, Erdoğan ve Ruhani, Suriyeli hükümet ve muhalefet temsilcilerini kısa süre içinde Soçi’de yapılacak Ulusal Diyalog Kongresi’ne yapıcı katılım sağlama çağrısı yaptı.

Uluslararası toplum sürece katkı sunmalı

Öte yandan liderler, uluslararası topluma Suriye’deki gerilimi azaltma sürecine destek verme çağrısı yaptı.

Bildiride, “Liderler, uluslararası toplumu Suriye’deki gerilimi azaltma ve istikrar tesis etme sürecine destek vermeye davet etti. Liderler, uluslararası toplumdan Suriye halkına ek insani yardımlar göndermesini, patlayıcı maddelerin temizlenmesine, tarihi mirasın korunmasına, altyapıların yenilenmesine yardımcı olmasını istedi” dendi.

Bildiride ayrıca liderlerin, Astana formatının ve erişimlerinin Suriye’de barış ve istikrarın sağlanması için etkili bir araç olduğunun altını çizdiği ifade edildi.

Liderlerin görüşmesi sonrasında oluşturulan ortak bildiride, Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’deki şiddetin azalması için koordineli bir şekilde çabalarını sürdürecekleri belirtildi.

Metinde, “Liderler, şiddetin azalma eğiliminde dönüş olmamasını sağlamak amacıyla İran, Rusya ve Türkiye’nin koordineli bir şekilde çabalarını sürdürmelerini kararlaştırdı. Liderler, ülke bütünlüğünün geri getirilmesinde ve kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf, Suriyelilerin bilgisi dâhilinde ve kendileri tarafından gerçekleştirilen, anayasanın kabulüne yönelik ve Suriye halkının desteğini alan süreç üzerinden krizin siyasi çözüme kavuşmasının ve BM’nin gözetimi altında buna hakkı olan tüm Suriyelilerin katılımıyla özgür ve adil seçimlerin yapılmasının sağlanması için Suriyelilere yardım etme konusunda anlaştı” ifadelerine yer verildi.

Sputnik – 23 Kasım 2017

Rusya, Türkiye ve İran, Ortadoğu’da ‘Yeni Düzen Ekseni’ Kurdu

Soçi’deki Suriye zirvesini değerlendiren Rusya hükümetine ait Finans Üniversitesi’nin Siyasi Bilimler Departmanı’ndan Doçent Gevorg Mirzayan, Rusya, Türkiye ve İran’ın Ortadoğu’da yeni ‘düzen ekseni’ kurduğunu belirtti.

Soçi’de bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Suriye’nin geleceğini ele aldı.

RİA Novosti için kaleme aldığı makalede Mirzayan, Batılı ülkeler için uluslararası siyasette ‘şer ekseni’ anlayışının hakim olduğunu belirtti. Eski ABD Başkanı George Bush döneminde bu eksende İran, Irak ve Kuzey Kore’nin yer aldığını hatırlatan Mirzayan, Barack Obama dönemindeyse Irak’ın eksenden çıkarılarak yerine Rusya’nın eklendiğini kaydetti.

ABD, Ortadoğu’daki rotasını kaybetti

Rusya’nın ise ABD’ye şer eksenleri kurmak yerine ‘düzen ekseni’ kurmayı önerdiğini hatırlatan Mirzayan, Moskova’nın Washington’un bu eksen dahilinde Ortadoğu’da önemli rol oynamasını kabul ettiğine dikkat çekti. Ancak ABD’nin bu ekseni kabul etmediğini ve

Ortadoğu’daki rotasını kaybettiğini belirten yazar, günümüzde söz konusu düzen ekseninin Rusya, Türkiye ve İran tarafından kurulduğunu vurguladı.

Putin, Erdoğan ve Ruhani, Soçi’de yeni ekseni adeta takdim etti

Öte yandan Mirzayan, Putin, Erdoğan ve Ruhani’nin dün Soçi’deki zirveyle adeta bu yeni ekseni takdim ettiğini ifade etti.

Suriye’nin kaderi Cenevre’de değil, Astana’da çizilecek

Yazar, sözlerini şöyle sürdürdü: “IŞİD ve El Nusra’yı (yeni adıyla Fetih el Şam) yenen bu üçlü, Suriye’nin geleceğini belirleyecek. Bu açıdan ortak bildiride Cenevre kelimesinin olmaması ilgi çekici. Liderler, Astana formatının ve burada elde edilen sonuçların Suriye’de barış ve istikrarın tesisi açısından önemli olduğuna karar verdi. Böylelikle üç lider, ülkenin kaderinin Cenevre’de değil, Astana’da çizileceğinin altını çizdi.”



Sputnik – 24 Kasım 2017

ABD, Türkiye’yi Etki Alanına Döndürmek İçin Kürtlerden Desteğini Çekebilir

Rus Ortadoğu uzmanı Grigoriy Lukyanov, ABD’nin Suriye krizinin çözümü konusunda Rusya ve İran’la yakınlaşan Türkiye’yi etki alanına döndürebilmek için Suriyeli Kürt silahlı gruplardan desteğini çekebileceğini söyledi.

Rus basınına konuşan Lukyanov, “ABD, Suriye’de Kürtler ve Arap muhalif gruplar tarafından kontrol edilen bölgelerde bağlantısını korumak istiyor. ABD, Suriye’de kriz sonrasında kendi çıkarlarını garanti emek için uğraştığı kadar IŞİD’le mücadele için çabalamadı” dedi.

Kürtler, dikkatin neye verildiğinin farkında

Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye krizinin çözümü konusundaki işbirliğini fark eden bazı ABD’li siyasi ve askeri elitlerin Kürtler konusunda esneklik gösterme eğiliminde olduğunu belirten Lukyanov “Ayrıca Kürtler de Suriye’de dikkatin terörle mücadele değil, siyasi bir uzlaşı noktası bulunması konusuna verildiğinin, Kürt halkının rolünün önemli ölçüde azaldığının farkında. Kürtlerin müzakere etmesi gerekiyor. ABD eğer Kürtlere verdiği doğrudan desteği çekme kararı alırsa, bu durum Kürtler ile Şam arasında bir anlaşma arayışına katkıda bulunur. Böyle bir işbirliği Moskova, Ankara ve Tahran’ın yürüttüğü görev için faydalı olur.”

ABD, çıkarlarını korumak için…

Lukyanov, Türkiye’nin ABD’nin etki alanından çıktığı bu koşullar altında, Washinton’ın Ortadoğu’daki çıkarlarını güçlendirmek için Moskova, Ankara ve Tahran’a doğru belirli bir yönelimde bulunması gerektiğini de vurguladı.

Lukyanov, açıklamalarına şöyle devam etti: “Ankara’nın son aylardaki söylemleri Türkiye’nin Batı’nın, özellikle de ABD’nin etkisinden çıkabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle, Washington’ın Kürtlerden desteğini çekmesi çok mümkün. ABD çıkarları açısından bakılacak olursa, bu kabul edilemez bir durum, Washinton bunu kabul edemez.”



Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın