Bir Anayasanın Hazırlanması ve Referandum Süreci

Küba Komünist Partisi Politbürosu ve Bakanlar Kurulu İdari Komisyonu 22 Ekim 1974 tarihinde, Cumhuriyet Anayasası taslağı üzerinde çalışmak üzere, Parti ve Hükümet görevlilerinden oluşan bir Karma Komisyon kurdu. 

Çalışma sonrasında elde edilen taslak, silahlı ayaklanışa geçen Küba halkının temsilcilerinin Guaimaro’da Carlos Manuel de Cespedes ve Ignacio Agramonte önderliğinde kabul ettiği ilk Küba Anayasası’nın 106’ncı yıldönümüne denk gelen 10 Nisan 1975 tarihinde, üzerinde tartışmak üzere halka sunuldu.  

Tüm Komünist Parti ve Genç Komünist Birliği üyeleri, tüm iş kollarında faaliyet gösteren sendikalar, her sokakta Devrimi Savunma Komiteleri, Ulusal Küçük Çiftçiler Birliği üyeleri (özel ve kooperatif), Kübalı Kadınlar Federasyonu delegasyonu, öğrenci dernekleri, ordu ve dış ilişkiler görevlilerinden oluşan tüm halk taslak üzerinde tartıştı.

Başka bir deyişle 6,216,000 Kübalı, taslak üzerinde tartışmak üzere oluşturulan toplantılara katıldı. Bu da tartışmanın ne kadar geniş boyutlara vardığı ve bu tartışmaya halkın gösterdiği ilginin boyutunu göstermektedir. Anayasanın giriş bölümü ve 141 maddesinin 60’ında Merkez Hazırlık Komisyonu’nca yapılan yasa değişikliklerinde de görüldüğü gibi bu süreç Anayasanın oluşumunda yardımcı oldu. 

17-22 Aralık 1975 tarihinde, başkent Havana’da düzenlenen Küba Komünist Partisi Birinci Kongresi, Anayasal Geçiş dönemi üzerine oluşturulan taslak ile beraber bu taslağı üzerinde tartışıp kabul etti. Her iki belge, 27 Aralık 1975 tarihinde hem basın hem de Küba Cumhuriyeti Resmi Gazetesinde yayınlandı. 

VE 24 ŞUBAT 1976 DA ANAYASA’NIN KABULÜ ÜZERİNE RAUL CASTRO RUZ’UN YAPTIĞI KONUŞMA.

YOLDAŞLAR;
Küba Komünist Partisi’nin 1. Kongresi’ndeki tarihsel konuşmasında Fidel ki o zamanlar, Lenin’in yurdunun muzaffer komünist partisinin 25. Kongresinde yer almak için davet edilmiş olan partimizin delegasyonuna başkanlık ediyordu- Kübalı komünistlerin en üst düzeyde dikkatlerine sunulacak olan Anayasa Taslağı’nı kastederek şöyle dedi;

…halkın tartışmasıyla zenginleşmesi ve Merkezi Hazırlık Komisyonu’nca mükemmelleştirilmesiyle, kongremizin üzerine sözünü söyleyeceği ve halkımızın, özgür, eşit gizli, ve genel oyuyla kesin olarak onaylaması için gelecek 15 Şubat’ta referanduma sunulacak olan; José Marti’nin ve onun şanlı Küba Devrimci Partisi’nin etkileyici çabalarının ürünü olan 1895’in, şanlı bağımsızlık savaşının başlangıcının 81. yıldönümüne denk gelen ve 24 Şubat tarihinde resmen açıklanacak olan metnimize kavuştuk.

Bu tarihsel günde, cumhuriyetimizin ve halkımızın tarihsel mücadelelerinin bir bileşimi olan ilk yasasını Kübalıların tam bir insanlık onuruna sahip olması olarak belirleyerek Ulusal Kahramanımızın arzusunu kutsayan bu Anayasa’yı yürürlüğe koymak ne büyük bir devrimci ve insani mutluluktur!”

Ve bugün. 24 Şubat 1976 günü – bu andan itibaren iki kat daha tarihsel olacak olan gün- 16 yaşından itibaren halkımızın kadın erkek yüzde 98’inin özgür, eşit, genel, gizli ve bilinçli oyuyla onaylanan Amerika’nın ilk sosyalist anayasasını resmen ilan etmek ve yürürlüğe koymak üzere toplanarak, Fidel’in bahsettiği bu büyük devrimci ve insanı mutluluğun bizleri derinden kavradığını hissediyoruz.

Vatanımız ve kıtamızın tarihinde hiçbir zaman bu denli devrimci ve ilerici içerikte olan, vatanın ve halkın çıkarlarıyla bu denli uyuşan, köklerini aldığı sosyo-ekonomik gerçekliğe bu kadar genişlik ve uyumlulukla kendini adayan, onu garanti altına alan ve eşitlik ve toplumsal adalet ilkelerinin, tüm toplumun çıkarlarıyla uyum içinde bireysel hakların hukuken egemen olmasını sağlayan bir anayasa denenmedi.

Vatanımız ve kıtamızın tarihinde hiçbir zaman bu denli örnek bir demokrasi süreciyle, tartışılması, hazırlanması ve onaylanması sürecine tüm nüfusun bu kadar kitlesel ve bilinçli katılımıyla ortaya çıkan ve halkın egemen iradesinin bu denli güç ve gerçeklikle ifade edildiği bir anayasa denenmedi.

Yaklaşık 6 milyon kişi, neredeyse 14 yaşın üstündeki nüfusumuzun tümü, anayasa taslağının tartışıldığı çeşitli meclis ve toplantılarda yer aldı.

Bu meclislerde halkımızca yapılan birçok öneri sonucu, taslağın önsözü ve 141 maddesinden 60’ı düzeltildi.

İş yerinde, köyde, sınıfta, askeri birlikte, sokaktaki CDR’de’ ya da Kübalı Kadınlar Federasyonu’nun taban örgütlerinde olsun, gerçekleşen tüm toplantılarda farklı önerilerin tartışılması ve katılımcılarca tek tek oylanmasının ardından, anayasa taslağı bütün olarak meclisin görüşüne sunuldu ve katılımcılar açık oyla düşüncelerini ifade ettiler.

Kriterlerin açıklanması konusunda tam bir özgürlük ortamında yürütülen bu toplantılarda, yalnızca, desteğini ifade eden baskın çoğunlukla karşılaştırıldığında önemsiz kalan ufak bir azınlık taslağa karşı oy verdi, ve bir diğer ufak grup da oy kullanmaktan sakındı.

Geçtiğimiz 15 Şubat günü, sandıklarda seçimin gizli oyla yapılmasını sağlamak için tasarlanan tüm özel koşullarla birlikte, oy kullanan seçmenlerin yüzde 97.7’si, yani halkımızın kadın erkek beş buçuk milyon ferdi anayasa taslağına evet dedi.

Ayrıca, referandum yasasına ve bir sosyalist devrime içkin toplumsal katılım ilkelerine uygun olarak, bu seçimlerde kapitalist ülkelerde burjuva anayasalarca oy hakkından mahrum bırakılan erkek ve kadınların da yer aldığını akılda tutmak gerekir: Silahlı kuvvetlerimizin ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı birliklerin aktif üyeleri –Camilo’nun deyişiyle “üniformalı halk”- da 15 Şubat Pazar günü vatandaşlık haklarını yerine getirmek üzere sandıklara gittiler.

Yine benzer şekilde, 16 olan seçmenlik yaşı da, devrimin zaferinden evvelki, o zaman yürürlükte olan burjuva anayasasının bu hakkı yalnızca 20 yaşından büyüklere tanıdığı koşullarda oy hakkını kullanamayacak olan 16 ile 20 yaş arasındaki 758,871 gencin de sandıklara gitmesine izin verdi.

Dolayısıyla, bugün ilan ettiğimiz anayasanın, tam olarak uygulanan bir doğrudan demokrasi süreci sonucu ifade edilen halkımızın irade ve hissiyatının manifestosu olduğundan şüphe duyulabilir mi!

Anayasa, toplumun en üstün ve önemli hukuki normudur. En büyük hukuki güce sahip olan, geri kalan tüm yasaların içeriğini önceden belirleyen ve koşullayan temel yasadır, ve dolayısıyla, yapılacak diğer tüm yasa ve hukuki normların buna uygun olarak belirleneceği, hukukun üstün kaynağıdır.

(…)

Anayasa taslağımızı tartışarak ve ardından oylayarak, halkımız doğrudan içinde yaşayacağı sosyo-ekonomik rejim; faaliyetlerinin bunlar üzerinden yürütüleceği ve toplumsal gelişime öncülük edecek olan kurumlar; bu kurumların rolleri, yetkileri ve işlevleri; yurttaşların hak ve özgürlükleri; herkesin görevleri… vb. hakkında karar verdi.

(…)

Bugün açıklamaktan büyük memnuniyet duyduğumuz bu Anayasa, ülkemizde kabul edilen yedinci anayasadır. Fakat o tüm öncekilerden ne kadar ayrı! Hazırlandığı koşullar, esaslarının karakter ve içeriği, bu esasların var olan gerçeklikle ilişkisi ne kadar farklı!

Bunları da sevebilirsiniz