Kurultay Her Zaman Sürpriz Yapabilir!

“Hedefimiz yüzde otuz beş alarak iktidar olmak!” dedi, yüzde yirmi
 beşi zor tutturdu… İstifa etmedi.
 “Artık gerçekçi bir hedef koyuyoruz. Yüzde otuz alacağız!” dedi, yine
 yüzde yirmi beşte kaldı… Yine istifa etmedi.
 Yerel seçimlerde CHP’yi, batı sahillerinin partisi durumuna düşürerek
 ‘kumsal partisi’ yaptı… İstifa etmedi. 
Başarısız bir referandum geçirdi… İstifa etmedi. 
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP’ye layık olmayan bir kişiyi aday
 göstererek CHP’lilere kara gün yaşattı… İstifa etmedi.
 
 TANIYANLAR ŞAŞIRIYOR
 Kemal Kılıçdaroğlu’nu bürokratlığından tanıyanlar onu, ‘dürüst ve
 sözüne güvenilir’ olarak tanımlarlar. 
Gerçekten de dürüstlüğüne kimsenin bir diyeceği olamaz. Ailesi, yaşam
 tarzı, mal varlığı, her şeyi ortada.
 Ama güvenilirliği ve sözünde durması söz konusu olduğunda, onu eskiden
 tanıyanlar bugün şaşkınlık içinde…
 “Bürokrasideyken, yanlış yapmamaya çalışan ve başarısızlıklara isyan
 eden bu insan, nasıl oluyor da CHP Genel Başkanı olarak bu kadar
 başarısızlığa tahammül ediyor ve istifa etmiyor?” 
YA DİĞER ELEŞTİRİLER!
 Sayın Kılıçdaroğlu hakkında çok daha acımasız eleştiriler de var elbette.
 Geçenlerde, dedesi Atatürk’ün CHP’sinde görev almış olan bir
 arkadaşımla konuşuyordum. Konu, Kılıçdaroğlu’na geldiğinde gülmeye
 başladı…
 “Bence istifa etmemeli,” dedi. “Çünkü kendi isteklerini gerçekleştirme 
bakımından hiç de başarısız değil! ”
Benim şaşkınlıkla yüzüne baktığımı görünce, “Dinle!” diyerek
 konuşmasını sürdürdü. 
“CHP’nin DNA’sını değiştirme yönünde attığı adımlarda başarısız olduğu
 söylenebilir mi?
“ 1930’ların yani Atatürk’ün CHP’sini hedef tahtasına oturtan
 konuşmaları nedeniyle kimi çevreler onu göklere çıkarmıyor mu?
 “Bölücü ve dinci çevrelerin temsilcilerinin, CHP’nin en yüksek
 makamlarına getirilmesindeki başarısı göz ardı edilebilir mi?
 “CHP’nin ekonomi politikalarını Kemal Derviş’çilere teslim etmekte
 başarılı olmadı mı? 
“Ve bütün bunları, CHP yenileniyor kamuflajı ile sunarak, CHP’lilerin 
çoğuna yutturmadı mı?
 Şimdi bu kişinin başarısız olduğu iddia ederek onun istifasını istemek
 haksızlık olmaz mı?”
 Hiçbir şey söyleyemedim. Keşke, bürokratlığından tanıdığım ve o
 zamanlar çok güvendiğim Kemal Kılıçdaroğlu’nun son halini biraz olsun
 savunabilseydim!
 
YENİ KURULTAY, YENİ UMUTLAR…
 Koltuğuna yapışan genel başkanlar için, seçim başarısızlığının en iyi
 ilacı, kendi seçtiği delegelerle kurultaya gitmektir. 
Eski delegelerle seçime gitmek yeniden genel başkan seçilmeyi 
tehlikeye atabileceğinden, olağanüstü kurultay yerine, kendi elleriyle 
belirledikleri yeni delegelerin oy kullanacakları olağan kurultay
 isterler. 
Bugün CHP yönetiminin yaptığı budur.
 Ancak, Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, hiç ummadıkları bir durumla 
karşılaşabilirler.
 Seçilecek olan yeni kurultay delegeleri, duyarlılıkları açısından
 eskilerinden farklı olmayacaktır.
 Yeni delegeler de, Kemal Kılıçdaroğlu’nun geleceğini değil, CHP’nin 
geleceğini düşünerek oy kullanacaklardır. 
Onlar, Kılıçdaroğlu’na oy vermenin CHP’ye iki büyük zararı
 olabileceğini bileceklerdir;
 İlki; Eğer Kılıçdaroğlu yeniden seçilirse, CHP’nin genleriyle oynamaya 
devam edeceği ve ‘CHP’yi dönüştürme!’ süreciyle tahribatına devam
 edeceğidir…
 Diğeri ise, artık yüzde yirmi beşlerde tıkanmış olan bu partide
 Kılıçdaroğlu’nun ‘tıkaç’ olmayı sürdürmesi ve CHP’nin halkın gözünden 
daha da düşmesi tehlikesidir. 
ÇOK ADAYLI BİR SEÇİMİ TEŞVİK… 
Çok adayla genel başkanlık seçimine girmek, Sayın Kılıçdaroğlu’nun
 istediği bir durumdur. Adaylıklarını açıklamış veya açıklayacak
 olanlar, bu gerçeği bilmeli ve kurultaydan çok önce biraraya
 gelmelidirler.
 Zaten kurultay gibi, partilere can ve heyecan veren platformlarda, bir
 adayın kendini kabul ettirmesi kolay değildir.
 Hele de, ne kadar yıpranmış olursa olsun, mevcut genel başkan yeniden 
aday olmuşsa…
 Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmayı planlayanlar eğer aralarında
 anlaşarak ‘tek aday’a inerlerse, CHP yeniden gelecek için umut 
olabilecektir. 
Güç birliği yapılarak ‘tek aday’ çıkarılabildiği takdirde, CHP’nin
 sağduyulu delegelerinin vereceği desteğin yüksek düzeylere 
ulaşabileceği bir gerçek…

 SİYASETİ BİLENLER BELLİ OLACAK 
CHP Genel Başkanlığına aday olan ve olacağı söylenenlerin her biri
 gerçekten de çok değerli insanlar. Ancak bu adaylar, delegelerin bir 
genel başkan adayından beklentilerini bilmezlerse, bu yarıştan 
üzülerek çıkarlar…
 Delegenin içine girememiş olanlar, sadece konferanslarda gördükleri
 ilgi nedeniyle aday olmaya kalkarlarsa, düş kırıklığı yaşamaları
 kaçınılmaz olur. 


TEK ADAY ÇIKARMAK ŞARTTIR 
Herkesin aday olması elbette normaldir. Ancak, kurultay günleri
 yaklaştığında, bu adayların hepsinin, CHP’nin yeni rotasını belirlemek
 için bir araya gelmeleri şarttır. 
Biraraya gelmenin amacı, tek aday çevresinde buluşmanın koşullarını 
görüşmek olmalıdır.
 Yalnız, adaylıklarını açıklamış olan değerli CHP’lilerin bir araya 
gelinceye kadar dikkat etmeleri gereken nokta,  birbirini üzecek 
söylemlerden uzak durmaları ve her an güç birliği yapacakmış gibi 
hareket etmeleridir.
 Ancak bu anlayışla yeni bir genel başkan seçilebilir ve CHP bu sayede 
yüzde yirmi beşlere takılıp kalan oylarını artırma şansına sahip olur…

Bunları da sevebilirsiniz