Dün (7 Ekim 2015) Eski Genel Kurmay Başkanı Ergenekon davasının savunmasında; “Ben Ergenekon Davasının Savcısıyım” diyerek kabadayılık yapan Tayyip Erdoğan; Bush ve Fetullah Gülen üçlüsünün Ergenekon uyduruk davasını nasıl organize ettiklerini anlattı.
İlker Başbu Paşanın tahliyesi yapıldığında bu utanmazlar hemen telefona sarılmış ve geçmiş olsun dileklerini iletmiş. Ardından AKP’nin su işlerinden sorumlu bakanının gözleri sulanmış. Bunları haber alan TBMM başkanı Cemil Çiçek ve tarafsız!… Cumhurbaşkanı da telefonlara sarılarak Orgeneral Başbuğ’a tahliyesinden dolayı sevinçlerini belirtmişler.
Peki; Orgeneral İlker Başbuğ neden 26 ay esir kampında kaldı.
Bu sorunun yanıtı YURT GAZETESİ yazarı Yılmaz POLAT’ın WASHINGTON’DA AKROBASİ Kitabı sayfa 62-63-64 yazılı.
Yorumsuz olarak birlikte okuyalım.
ORGENERAL BAŞBUĞ
Türkiye 1980 yılında Amerika´yla Savunma ve işbirliği Anlaşması imzalamıştı. Anlaşma çerçevesinde her yıl yüksek düzeyli Ortak Savunma Grubu toplantıları yapılırdı.
Toplantıların 18´ncisi, 2003 yılı Kasım ayının ikinci yarısında Washington yakınlarındaki Williamsburg kentinde yapılacaktı.
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ toplantıya katılmak üzere Washington´ a geldi. Toplantıların en önemli gündem maddesi Irak´tı. Türk tarafının gündeminde Kuzey Irak´ta yuvalanan PKK teröristlerinin durumu vardı
Süleymaniye olayı Pentagon´la Genelkurmay´ın arasını açmıştı. Aradan 4 ay geçmesine rağmen aradaki soğukluk devam ediyordu.
Heyetler halinde görüşmeler yapılacaktı ama Orgeneral Başbuğ´un Washington programı da yüklüydü. Başbuğ´un ikili temasları vardı.
Orgeneral Başbuğ, Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, Genelkurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral Peter Pace, Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage ve Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Stephen Hadley’le ayrı ayrı görüştü.
Başbuğ ile Orgeneral Pace ilk görüşmesini Pentagon´da yaptı.
Heyetler Pentagon’da tank gibi bir odaya alındı. Odanın adı da ´Tank´ idi. Gizlilik dereceli önemli toplantılar bu oda da yapılırdı. Son derece güvenli bir odaydı. Masanın bir başına Orgeneral Başbuğ, karşısına da Orgeneral Pace oturdu. Salonda gergin bir hava vardı.
İlk sözü Orgeneral Başbuğ aldı. Başbuğ, “Süleymaniye olayı ilişkilerimizde derin yara açtı. Hep hatırlanacak ve unutulmayacak. Umarım bir kez daha olmaz. Bu defa karşılık görürsünüz” dedi.
Amerikalı yetkililer, olaydan üzüntü duyduklarını, tamamen bir yanlış anlamadan kaynaklandığını, hadisenin geride kaldığını söylediler.
Amerikalılar özür dilemedi, ancak, “Geçmişi unutalım, geleceğe bakalım” seklinde bir yaklaşımları oldu.
Türk General, daha sonra Kuzey Irak´taki PKK konusunu açtı. Terör kamplarının varlığının Türkiye´yi rahatsız etmeye devam ettiğini anlattı. Başbuğ.”Bu kamplar güvenliğimizi tehdit ediyor” dedi. Askeri operasyon konusunu gündeme getirdi.
Amerikalılar, operasyon konusuna hiç girmedi. Es geçtiler. Zaten Bush Yönetimi Irak savasının başından beri PKK´ya karşı askeri bir harekat yapacakları konusunda Türkiye´ye ne söz verdi ne de umut.
Pentagonun ´Eylem Planı´nda Kuzey Irak´taki PKK Terör örgütüne karşı askeri bir harekat yapılmasına ilişkin öncelikli hiç bir madde yoktu anlaşılan!
Türk askeriyle ortak bir operasyon da planda yer almıyordu.
Ayrıca, Amerikan Güçlerinin ortak bir operasyon yapması için Irak Geçici Yönetimi´nin onay vermesi gerekiyordu.
Orgeneral Pace, durumu böyle açıkladı.
Dolaysıyla PKK´nın Kandil Dağı´ndaki Kampına askeri bir operasyon yapılmayacağı Pentagon´un Tank Odası´nda da bir kez daha anlaşıldı.
Görüşme, Orgeneral Başbuğ´un, Kuzey Irak´ta PKK olduğu sürece Türk Özel Timi´nin de varlığını devam ettireceğini söylemesiyle sona erdi.
Iraklı Kürtler Kuzey Irak´taki Türk Özel Timi´nden rahatsızdı. Talabani ve Barzani, Amerikalılara sürekli bu birliğin çekilmesi için baskı yapıyordu. Süleymaniye olayından sonra Türk Timi´ni kaçıracaklarını ummuşlardı. Iraklı Kürtlerin hesabi Türkiye´ye uymadı. ´Türk Özel Tim´i Kuzey Irak´ta kalmaya devam etti.
Orgeneral Pace, İlker Başbuğ´un Türk Timi´nin kalacağına ilişkin sözlerine itiraz etmedi. Toplantı, samimi bir şekil de sona erdi. Toplantıyla aradaki soğukluk bir nebze olsun giderilmiş oldu.