İstanbul’u Sel Basması ya da Bilim İle Geleceği Planlama/2

«Küreselleş(tir)me adıyla dünyaya dayatılan liberal kapitalizm ve onun arkasındaki büyük sermaye,doğayı hoyratça kullanıyor, dünyamızın sorunlarını giderek artırıyor. Bu sistemin denetlediği bilimciler(!) de bilimi, sermayenin çıkarına, ancak büyük çoğunluğun zararına kullanıyor. Bu durum çevre ülkelerinde daha vahşi düzeyde yaşanıyor. İstanbul’u Sel Basması ya da Bilim İle Geleceği Planlama yazılarımın amacı da içinde yaşadığımız güncel kaotik ortamdan sıyrılarak geleceğimizi planlamada bilimsel çalışma ve yeniliklerin neler olabileceği konularını tartışmaya açmak. Tartışma herkese açık. Çünkü yaşamımızı daha güzel duruma getirecek konular ,salt bilimcileri ilgilendirmiyor”.

Bir önceki yazımda İstanbul’u sel basmasından yola çıkarak, yaşanan olumsuz doğa olaylarının salt İstanbul’a özgü olmadığını belirtmiş ve «Küresel sistemin doğayı hoyratça kullanması, dünyamızın sorunlarını giderek artırıyor.” demiştim.

Ve ortaya çıkan sonucun sorumluların birincisinin zaman zaman çöküş belirtileri veren küreselleş(tir)me adıyla dünyaya dayatılan liberal kapitalizm ve onun arkasındaki büyük sermaye, ikincisinin ise bu sistemin denetlediği bilim ve bilimciler olduğunu yazmıştım.

Bu bağlamda sağlıklı bir çözümleme için temel ön koşulun, emperyal kapitalizmin taleplerinin sınırlanması ve daha ileri düzeyde tasfiyesine bağlı olacağına değinmiş ve «Sağlıklı ve Dengeli Beslenme İçin Tarım Araştırmaları,Doğayı Koruma ve İyileştirme Araştırmaları ile Enerji Verimliliği Artırma ve Yenilenebilir Enerji Üretimi” konularında önermeler yapmıştım.

Bu yazımda ise, «Sağlık Araştırmaları, Barınma ve İnsanlar İçin Yaşanılır Kentler Tasarlama Araştırmaları, Toplumsal Eşitlik ve Mutluluk Araştırmaları” konularını işleyeceğim.

Sağlık Araştırmaları

Bilimin, gelecekte daha sağlıklı birey ve toplum için yapacağı sağlık araştırmaları arasında şunları sıralayabiliriz:

– İnsan, bitki ve hayvanlarda koruyucu hekimlikle ilgili araştırmaların yoğunluğunun artırılması,

– Bulaşıcı hastalıkların önlenmesine yönelik araştırmalar,

– Sağlıklı beslenme açısından doğal besinlerin kullanımının özendirilmesi çalışmaları,

– Zararlı alışkanlıkların önlenmesine ilişkin çalışmalar,

– Yaşlanmaya bağlı hastalıklar ile ilgili araştırmalar,

– Yedek doku ve organ nakli araştırmaları,

– HIV salgınını önleyecek araştırmalar.

Barınma ve İnsanlar İçin Yaşanılır Kentler Tasarlama Araştırmaları

Bu kapsamda barınma için:

– Ev yapımında kullanılacak yeni malzemeler- hafif, dayanıklı, yangından en az etkilenen ısıya ve sese karşı iyi yalıtımlı- geliştirme çalışmaları,

– Yöresel ortam ve koşullara uygun ev yapımı araştırmaları,

– Ev içinde hava akımını ortadan kaldıracak aerodinamik çalışmalar,

– Ev içi konforu artıracak geliştirme çalışmaları planlanabilir.

İnsanlar için yaşanılır kentler tasarlama da başlıca araştırma konuları şunlar olabilir:

– Kent içi ulaşımı yeniden tasarlama çalışmaları kapsamında bireysel ulaşım yerine raylı sistem, bisiklet yolları geliştirme araştırmaları,

– Gecekonduları ıslah etme çalışmaları,

– İnsanlar için kurulmuş kentler tasarımı çalışmaları.

– Kentsel su tüketimini azaltma çalışmaları kapsamının su arıtma ve geri dönüştürme araştırmaları, fazla su kullanmayı gerektiren tuvaletler yerine çift aşamalı ve iki düğmeli tuvaletler, daha az su kullanan ev aygıtları geliştirme çalışmaları,

– Kentlerde tarım çalışmaları.

Bu çalışmalar, kent yakınındaki çiftçilerin kentlerdeki tüketicilere doğrudan taze meyve, et, süt, yumurta ve peynir ürünleri gibi satabilmeleri yanında kentlilerin hobi bahçelerinde, hatta teras ve saksılarında bile kendi gereksinmelerini karşılayacak tarım ürünlerini üretimine de olanak sağlayacaktır. Bu, ekonomik açıdan yarar sağlayacağı gibi, kentsel bahçeler psikolojik rahatlamayı da yaratacaktır.

Toplumsal Eşitlik ve Mutluluk Araştırmaları

Bilim ile geleceği planlama da doğa bilimcilerinin yanında elbette « Toplum Bilimcileri” nin de üzerine düşen sorumlulukları vardır. Günümüzde toplum bilimcileri genellikle egemen devletler ve sınıfların hizmetinde çalışmalar yapıyorlar. Söz gelişi yeni pazar bulma çalışmaları, pazarlama teknikleri, grev kırıcılığı çalışmaları bunların kimileridir. Bunların aşılmasının zamanı gelmiş ve geçmektedir.

Toplum bilimcilerinin üzerinde durması gereken ARGE araştırmaları arasında :

– Gelir dağılımının daha dengeli duruma getirecek çalışmalar,

– Mavi ve beyaz yakalı işçi sınıfının daha sağlıklı iş koşullarının oluşturulmasına yönelik araştırmalar,

– Kırların büyük bir çoğunluğunu oluşturan küçük ve orta ölçekli işletme sahipleri(aile çiftçiliği) için üretimden örgütlenmeye değin en uygun sistem arama çalışmaları,

– Kentlerin daha yaşanılır duruma gelmesini sağlayacak çalışmalar,

– Nüfusa istikrar kazandıracak çalışmalar,

– Savaş teknolojisi yerine bayındırlık teknolojisi çalışmalarının getirisi üzerine karşılıklı araştırmalar,

– Sağıtıcı hekimlik yerine, koruyucu hekimlik teknolojisi çalışmalarını getirisi üzerine karşılıklı araştırmalar,

– Çevrenin korunmasının getireceği yararlar üzerine çalışmalar,

– Kapitalizm yerine konacak, ancak geçmişte yaşanan reel-sosyalizm deneyinden dersler çıkararak yeni toplumcu üretim sistemi ve ilişkileri üzerine araştırmalar,

– Birey ve toplumların yapısal özelliklerine en uygun eğitim- öğretim üzerine araştırmalar,

– Birey ve toplumların yapısal özelliklerin en uygun eğlence ya da hoş vakit geçirmeleri üzerine araştırmalar sayılabilir.

Bunları da sevebilirsiniz