SOMA’da, 19 Yaşında Ölmenin Sakıncası Yok!

Soma’da ölen (aslında öldürülen demek daha doğru) işçilerden birinin henüz 15 yaşında olduğu iddia edilince, hükümet büyük bir telaşa kapıldı. Çocuğun 15 değil, 19 yaşında olduğu anlaşılınca da rahatladılar.

O rahatlık içinde bakanlar hemen basının karşısına geçtiler;

Enerji Bakanı Taner Yıldız;

«O işçinin 15 yaşında olduğunu ispatlasınlar, istifa ederim!” diyerek ne kadar sıkı (!) bir denetim yaptıklarını kanıtlamaya çalıştı…

Çalışma Bakanı da ona destek verdi;

«Madende ölenler arasında 15 yaşında kimse yok! 15 dedikleri aslında 19 yaşında”

19 yaşında ölmenin bir sakıncası yokmuş gibi!

Yandaş medya, kömür ocağında can veren Cemal Yıldız’ın, 15 yaşında çıkmamış olmasından çok mutlu. Sayfalarında, ekranlarında onun kimliğini gösteriyorlar. Hükümeti kurtarmış olmanın(!) büyük mutluluğu içinde başlıklar atıyorlar;

«Ölen işçinin 15 yaşında olduğunu iddia edenler, hükümete kumpas kurmaya çalışanlar. Ölen işçi 15 değil 19 yaşında!”

İlk günden söyleyemediklerini, yaklaşık bir hafta sonra Soma’daki katliam madenciler tarafından protesto edilmeye başlanınca, döktürmeye başladılar;

«Soma’da hükümeti suçlayanlar Yahudi dölü ve kışkırtıcı Aleviler!”

***

Eğer bir yerde rastlarsanız, 19 yaşında olduğu söylenen Cemal’in kimliğindeki fotoğrafa lütfen dikkatlice bakın: Oradaki, küçük yoksul bir çocuğun ezik ve ürkek bakışlarını göreceksiniz.

Zaten annesi de, Cemal için ’15 yaşında’ diyenlere hak vererek şunları söylemiş;

«Yaşı 19 olabilir ama küçük el kadar bir çocuktu Cemal’im. 15 gösteriyordu!”

***

Kim bilir ne zaman başlamış kömür tozu solumaya Cemal?

Madene girdiğinde tazecik ciğerlerine kömür tozu dolduran ilk soluğunu 18 yaşında mı çekmişti ciğerlerine?

15 ya da 17 veya 18, ne fark eder ki?

İlk soluğunda ciğerlerine dolan kömür tozuna, son soluğunda karbon monoksit de eklendikten sonra…

***

Kömür ocağına inmeden önce, ona verilmesi gereken eğitimi almış mıydı sizce?

Yoksa, «aşağı inerken deneyimli olanlar yolda sana anlatırlar!” diye savsaklanmış mıydı eğitim? (Öyle söyleniyor da!)

Kömür ocağına inerken, onu öldürebilecek şeyin sadece kömür tozu olmadığı…

Acil durumlarda yapılması gerekenleri bilmemenin de yaşamsal sonuçlar doğuracağı anlatılmış mıydı kendisine?

Acil durumlarda kullanılması gereken maskesinin, aslında bir işe yaramayan göstermelik bir şey olduğunu da biliyor olamazdı annesinin küçük Cemal’i…

Maskesini takmak zorunda kalınca, onun işe yaramadığını gördüğünde içinden; «Ahlaksızlar!” diyecek kadar bir zamanı olmuş muydu, zavallı Cemal’in?

***

Nereden bilsin Cemal, taşeron şirketlerin tek amaçlarının para olduğunu…

Ve nereden bilebilirdi, belki tüm ailesinin oy verdiği AKP’nin;

«Eti de senin kemiği de…” diyerek onu taşerona teslim ettiğini…

***

Bakanlar horozlanıyor; «Cemal 19 yaşındaydı!”

Yandaş medya da onları koruma peşinde; «15 değil 19!”

Sanki kömürde ölüm için 19 yaş şartı gerekiyormuş gibi…

***

Örneklere gerek yok, başka ülkelerde olsa hükümet çoktan istifa ederdi…

Ama bizde, bırakın istifayı, Soma’ya giden Başbakan’ın orada madenci dövdüğü görüldü.

Başbakan döver de, danışmanı ve korumaları durur mu?

Daha cenazeler madenin kapısındayken, ‘ağzını açan’ madenci tekme tokat yerlerde…

***

Ruh durumu zaten pek iyi olmayan Başbakan, davranışlarını kontrolde bundan sonra daha da zorlanmayacak mı sizce?

Hele de, çocuk yaşta madende öldürülen Cemal’in ruhu, geceleri onun uykusuna girer de;

«Eğer bu taşeronlaşmayı getirmeseydin, ben de senin Bilal gibi yaşıyor olacaktım! Neden kıydın bana?” diye sorarsa…

Bunları da sevebilirsiniz