Yıldız: Türkiye için öncelikli proje TANAP

Son haftalarda gündemi Türkiye-AB-ABD arasındaki, Gezi Parkı protestolarında orantısız güç kullanımı üzerine verilen tepkiler ve siyasi restleşmeler işgal ederken; yani başımızda sular durulmak bilmiyor. Doğu Akdeniz´de İsrail – Ürdün yakınlaşmasının arka planı, bu gelişmelerin petrol fiyatlarına yansıması, çokça tartışılan kaya gazı rezervlerimizin durumu ve iptal edilen Nabucco Projesi´nin Türkiye´ye yansımaları üzerine sorularımızı konunun uzmanı Dursun Yıldız´a yönelttik.

Doğu Akdeniz´de yaşanan sıcak gelişmelere karşın, bölgede yatırım yapmaya başlayan küresel güçlerin öncelikle bölgeni güvenliğini düşünmek zorunda olduğunu belirten Dursun YILDIZ (Su ve Enerji Politikaları Uzmanı), «İsrail ve Lübnan arasındaki yakınlaşma, ABD´nin arabuluculuğuyla gerçekleşiyor” şeklinde konuştu. Yıldız, Nabucco Projesi´nin iptaline ilişkin, Türkiye´nin Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı´na ortak olması durumunda Balkanlara gaz dağıtımı olanağı yakalayabileceğinin altını çizdi.

«İsrail ve Lübnan arasında ABD arabulucu”

Doğu Akdeniz´deki son dönemde İsrail ile Lübnan arasındaki yakınlaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğu Akdeniz suları ısınmaya devam edecek ama kaynama seviyesine artık gelmez. Çünkü doğalgaz ve petrol gibi çok stratejik bir kaynağa sahip olduğu ortaya çıktı. Bu gelişme bölgenin jeopolitik önemi yanı sıra bölge güvenlik ve stabilitesinin önemini de arttırdı. Bölgede yatırım yapmaya başlayan küresel güçler öncelikle bölge güvenliğini düşünmek zorundalar.

İsrail ve Lübnan arasındaki yakınlaşma da bölgede güvenlik ve istikrar denklemi içinde ABD´nin arabuluculuğuyla gerçekleşiyor.

«Doğu Akdeniz, küresel satranç alanı durumunda”

İki ülke arasındaki deniz sınırlarında uzlaşı sağlanamaması, ileriki dönemlerde olası bir İsrail- Lübnan savaşına zemin oluşturur mu?

Bölgedeki doğalgaz ve petrol kaynaklarının geliştirilme oranı; yani çıkartılma miktarı arttıkça bölgedeki ilişkiler değişecek. Doğu Akdeniz´de kıyısı bulunan ülkelerin bu gazı en ucuz ve güvenli şekilde taşıyabilmeleri için karşılıklı bağımlılık ilişkileri artacak. İsrail Dışişleri bunun için gerekli politik altyapıyı oluşturmak üzere Türkiye, Lübnan ile ilgili çalışmalara çoktan başladı. Bu nedenle İsrail-Lübnan Savaşı geçmişten daha zor bir olasılık haline geldi. Doğu Akdeniz bu gelişmelerle sıcak bir savaştan uzaklaşırken, çok önemli bir küresel satrancın alanı durumuna geldi. ABD ve Rus -Gazprom doğalgazdan pay almak için bölgeye şimdiden yerleştiler bile.

«ABD´nin bölgeye müdahalesi devam edecek”

ABD´nin bölgeye olası bir müdahalesi söz konusu olabilir mi?

Tabiî ki olabilir. Aslında bölgenin dizaynında en etkili ülke ABD. Bu yeni bir durum değil. Bölgede ABD´nin ağırlığı ve hegemonyası Soğuk Savaş sonrası Rusya tarafından da kabul edildi. AB´nin Akdeniz İşbirliği Programı da istenildiği gibi yürümeyince bölgede oluşan boşluğu ABD doldurdu. Bu nedenle ABD bölgede oldukça etkili bir güç ve bölgedeki çıkarlarını korumak için Türkiye ve İsrail üzerinden bölgeye müdahalelerini sürdürmeye devem edecek.

«Küresel enerji denklemi değişiyor ”

Kaya gazı arzının artmasına Rusya ve Körfez ülkeleri nasıl bir tepki verir? Enerji gelirlerini artırıcı alternatif projeleri var mı?

ABD´nin kaya gazı devrimi iyi okunmalı. Bu gelişme önce uluslararası ilişkilerde analiz yapan birçok uzmanın yöntemlerini sorgulamaları gerektiğini ortaya koydu. İnternet ortamında “USA Energy Security” adıyla bir arama yapın. Binlerce makalede ABD´nin 21. yüzyılın ilk yarısına yaklaşırken Ortadoğu petrollerine bağımlılığının çok artacağı gibi değerlendirmelere rastlarsınız. Bu analizler ABD´nin enerji teknolojisindeki ilerlemesini dikkate alarak yapılmadığı için tümü boş çıktı. ABD enerjide dışa bağımlılıktan kurulmak üzere. Bununla birlikte dünya, enerji denklemini değiştirip yeni bir oyun kuruyor.

21. yüzyılda dünyadaki gelişmeler çok disiplinli değerlendirmelere ihtiyaç duymaya başladı. Buna dikkat etmek gerekiyor. İkinci olarak Kaya Gazı devrimi ve petrol üretimini arttırma kararı tedrici olarak ABD´yi net ithalatçı konumdan Net ihracatçı bir ülke konumuna taşıyacak. ABD´nin 2012 yılında petrol ithalatı için 435 milyar dolar ödemiş. Bu durumda bir dönem sonra ABD´nin bu harcaması dünya piyasalarından çekilecek. Bunun yanı sıra ABD´nin kaya gazı ihracatına başlaması ile petrol piyasaları etkilenecek. Rusya, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri petrol ihracatı için yüzlerini Asya Pasifik ülkelerine dönecek. ABD´nin ithalattan çekilmesinin doğuracağı boşluğun özellikle Çin, Hindistan, Pakistan da artacak olan taleple dengelenebileceği düşünülüyor. Ancak burada Çin´in çok büyük kaya gazı rezervine sahip olduğu unutulmamalı. Çin, bu gaz potansiyelini çıkartarak; enerjide dışa bağımlılığını azaltmak isteyecek. Bu da yeni enerji denklemini doğrudan etkileyecek.

«Petrol fiyatlarında kısa ve orta vadede bir düşüş yaşanmaz

Bu durum petrol fiyatlarına nasıl yansır?

Petrol fiyatlarını etkileyecek en temel iki unsur arz talep dengesidir. Bu gelişmelerle petrol fiyatlarının düşeceği beklentisi var. Ancak petrol fiyatlarının düşüşü ya talep ya da arz kaynaklı olur. Arz kaynaklı olma ihtimali Irak vb gibi ülkelere rağmen yok. Talep kaynaklı olursa dünya ekonomisi uzun süre durağanlığa girmiş demektir. Bu da çok mümkün görünmüyor. Petrolde talebin artacağı ve bu yüzyılın ilk yarısına kadar petrol ve doğalgazın enerjide temel kaynaklar olacağı öngörüsü de var.

Ayrıca doğalgaz ve petrolün kullanım alanlarının farklı oluşu, kaya gazının piyasaya girişinin petroldeki etkisinin doğrudan hissedilmemesi sonucunu doğuruyor.

Diğer taraftan doğalgazın fiyatı daha çok yerel olarak belirleniyor ve daha çok bölgesel pazarda alıcı buluyor. Petrolün uluslararası piyasadaki fiyatına etki edecek OPEC gibi kuruluşlar var. Doğalgazda bu hala oluşmadı.

Petrol fiyatlarının düşüşünden doğrudan etkilenecek olan Rusya da bu gelişmeleri dikkatle takip edip bu gerçekleşmeden “çeşitli müdahaleler” planlayabilir. Bu nedenlerle ben petrol fiyatlarında kısa ve orta vadede kayda değer bir düşüş yaşanmayacağını düşünüyorum. Bu gelişmeleri ise, belki petrol fiyatlarının daha stabil bir banda oturmasına yardımcı olabilir şeklinde değerlendirebiliriz.

«Türkiye, petrol ihtiyacı hızla artan bir ülke”

Türkiye´nin kaya gazi rezervleri konusunda sıkça haberlere yer verildi. Rezervlerimizin durumu nedir? Petrol arzını ne ölçüde azaltır?

Kaya gazı rezervleri ile ilgili çok detaylı araştırmalara ihtiyaç var. Hatta bu teorik çalışmalar yapıldıktan sonra önce gözlem kuyuları açıp bu potansiyelin ne kadar olduğunu daha kesin olarak araştırmak gerekli. Bunlar Türkiye´de daha yapılmadı. Ancak Trakya ve Güneydoğu Anadolu’da çıkartmaya değer bir potansiyel olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu teknoloji ve lojistiği çok pahalı olduğu için önce çok detaylı araştırma yapılması gerekiyor. Bir de Kaya gazı işletmesinde ilk beş yıl üretim çok yüksek oluyor ve sonra bu üretim tedrici olarak çok azalıyor. Tüm bu faktörler bulunan rezervlerin işletmeye alınması konusunda etkili oluyor.

Türkiye´nin kaya gazı potansiyelini geliştirerek petrol ithalatını kayda değer ölçüde azaltması; hem zaman alır hem de beklendiği kadar yüksek olmaz. Çünkü Türkiye petrol ihtiyacı hızla artan bir ülke.

«Nabucco, AB’yi Rus doğalgazına bağımlılıktan kurtaramayacaktı

Nabucco Projesi neden iptal oldu?

Bunun açıklanan nedeni, Şah Deniz II Konsorsiyumu’nun İtalya pazarına ulaştırılacak gazın taşınması için TAP( Trans Adriyatik ) güzergâhını tercih etmesi.

Gazı taşıyacak Şahdeniz II ortaklarının, TAP’tan elde edecekleri kar ile Nabucco’dan elde edecekleri kar arasında önemli bir fark vardı. Şahdeniz II ortaklarından SOCAR Yunanistan doğalgaz tekeli DESFA’yı alacak. Zaten bu karar açıklandığında Nabucco´nun olmayacağı ortaya çıktı. Yunanistan’daki dağıtım sistemini alıp, gazı başka taraftan göndermek çok akıllıca olmazdı.

Bu güzergâhların siyasi boyutu da olsa, işin sonunda her şey ekonomiye dayanıyor. Bu nedenle bu kararın alınmasında ticari tercihlerin etkili olduğunu düşünüyorum.

İkinci güzergâh 500 km daha kısa ve hattın Türkiye den sonraki güzergâhı değişik. Bu güzergahta Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya yer alıyor. Rusya´nın Nabucco ya karşı olma nedeni açık Ancak Nabucco tek başına, AB’yi Rus doğalgazına bağımlılıktan kurtaracak bir proje değildi. AB´nin Rusya´ya olan bağımlılığını bir dönem için azaltacaktı.

Yeni Boru Hattı (TAP) TANAP boru hattının bir bölümü. TANAP’a Türkiye de ortak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ile Türkiye’ye gelecek olan Azeri gazını Türkiye’nin batı sınırından Avrupa’ya TAP ulaştıracak.

«Türkiye için öncelikli proje TANAP”

Nabucco Projesi´nin iptalinden sonra yeni güzergâhın Türkiye´ye yansımaları nasıl olur?

BOTAŞ’ın ortağı olması nedeniyle Türkiye’nin bu güzergahtaki tercihi Nabucco´dan yanaydı. Ancak Türkiye TANAP’ın da hissedarı ve Türkiye için öncelikli proje TANAP.

Ancak Türkiye son gelişmeleri değerlendirerek BOTAŞ’ın TAP’a ortak olması da gündeme gelebilir. Bu bizim için yararlı olur. Balkanlara gaz dağıtımı olanağı yakalarız.

Bunları da sevebilirsiniz