Holistik Bilim (II)*

Ağaç tarzı sınıflama ve gösterim holistik bilime temel oluşturan diyalektik bakış bağlamında irdelendiğinde öğretici bir nitelik kazandığından konunun işlenmesinde o yöne ağırlık vermek istiyorum.

Bu kapsamda ağaç olgusu bir yandan biyofizik ve biyokimya yönüyle ele alınırken diğer yandan da sınıflama için mecaz kaynağı örneği niteliği ile mantıksal çerçevede incelenecektir.

Ulam ve kavramların ağaç tarzı sınıflama gösteriminin tümdengelimsel uslamlamayı temsili halinde ana ulamlardan tali ulam ve kavramlara giden yukarıdan aşağıya doğru bir enformasyon akışı oluşur. Bu ise bilgi hiyerarşisini gösteren organogramlarda işlem kararlarının iletim yönünü belirler. Tersine olan enformasyon akışı ise denetim görevli geri besleme akışının yönü olacağından tümevarımsal bir uslamlamayı temsil eder. Bu iki karşıt bilgi akışlı enformasyon iletimi ile tam bir diyalektik çevrim oluşmuş olur ki böylece diyalektik spiralinin döngüsel akışında bir tur tamamlandığından gerekirse diğer bir tura geçiş yapılması olanaklı hale gelir.

Sınıflama için kullanılan ağaç mecazının (diğer karşılıkları ile ağaç metaforunun, ağaç değişmecelisinin veya ağaç eğretilemelisinin) esas ilginç olan yanı ekolojik doğanın, yani ekosferin alt katmanı olan biyosferde en büyük tekil canlı türü olan ağacı temel canlılık öğesi mahiyeti ile örnek almış olmasıdır.

Ama biliyoruz ki canlılık için ağaç göründüğünden çok daha karmaşık bir varlık türüdür.

Ağaçta görünür olan ortadaki gövde ile karbondioksiti toplayan yukarı uçtaki dallı yapraklar ve karbondioksite göre karşıt yönde ilerleyen suyu toplayan yeraltındaki köklerden oluşur. Sıvı ve gaz şeklindeki bu iki karşıt yönlü kütle aktarımı, su ve karbondioksitin kimyasal tepkimeye girerek şeker sentezlemesi ile sürer. Canlılık sürecinde ve canlı bünyede diğer sentezler için de ilk temel adım olan ve fotosentez olayı olarak adlandırılan bu olgu, bir yandan güneşten gelen ışınsal erkenin kimyasala diğer yandan inorganik özdeğin de daha karmaşık olan organiğe dönüşmesinin temel görüngüsüdür.

Özetle, bitkilerdeki iki uç yapı olan kökler ve yapraklar ile sıvı ve gaz kütlesi transferi şeklinde başlayarak su ve karbondioksitin sentezlenerek şekerin oluşması ile sonuçlanan bu fotosentez görüngüsü dirim kütle için biyojenik birim öğe niteliğindedir.

Ancak şimdi, holistik bilim için gereken bütünlüğe varmaya yönelik olarak, mantıksal çerçevede başlama noktası olan sınıflama işinin mecazı olan ağaçtaki bu biyokimyasal sürece, konuya kuram yapısı kazandırma için kavramlaştırma açısından bakılmalıdır.

Nitekim dikkatlice bakıldığında bu süreçte önermeler mantığının iki uslamlama türünden sadece birinin, tümevarımsal şeklinin bulunduğu görülür. Yani bu süreçte biyokimyasal sentez için gerekip topraktan toplanan su ile havadan toplanan karbondioksitin biyofiziksel kütle akış durumları zıt yönlü iki özdek tümevarımsal olarak gövdede selüloz oluşturmaktadır. Bu durum uslamlamanın yöntem yönünden tamamlanmamışlığını temsil ederken konuya ilaveten bilgi kuramsal yön ile enformatik akıştan bakıldığında ise her iki uslamlama türünün varlığı nedeni ile tamamlanmışlık söz konusu olmaktadır.

Kısaca bu durumun, mantıksal çerçeveleme için konu yöntem açısından ele alındığında sadece tümevarımsal bir uslamlama şeklini içermesinden dolayı sınıflama için tek yönlü mecazi bir kılavuz örneğini ortaya koymakta olduğunu söyleyebiliriz. Kütle yerine enformasyon söz konu edildiğinde ise iletim iki yönlü olduğundan ağaç mecazı her iki mantıksal uslamlama içinde örnek oluşturur.

Öte yandan toprak yüzeyi, fiziksel-görsel ve biyokimyasal yönüyle ağaç bütününü ikiye ayıran ayraç durumundaki bir gösterge olması yönüyle önemlidir. Böylece toprak zeminin, suyun kökler tarafından toplanarak aşağıdan yukarıya ve karbondioksitin yapraklarca toplanarak yukarıdan aşağıya doğru gönderimi şeklindeki kütlesel akışlar ile örneklenen karşılıklı tümevarımsal eğretilemede sıfır kodunu temsil ettiği söylenebilir.

Ayrıca iki farklı kütlenin aktarımının ardından karşıt yönlü iki akış ile oluşan şeker sentezi canlı kalma işlevinin «nasıl” sürdürüldüğü sorusunu cevaplayan yöntemsel yaklaşım olarak biyokütlesel şekerin kimyasal yapısının ne olduğu sorusunu cevaplayan kuramsal yaklaşım ile tümleşmektedir. Bu durum konu bağlamında ele alınan holistik bilim için de bütünselliğin tam olarak temsil edildiğinin bir göstergesi olmaktadır.

Bu tür ağaç tipi sınıflamalarda eğretileme kaynağı olarak kullanılabilecek diğer görsel bir örnek de cansız «makro kozmos” dan verilebilir.

Bilindiği gibi, «gama ışını patlaması” ortasından geçen dik düzlemle ikiye ayrılmış ışık huzmesi etrafında tepeleri bir araya gelmiş biri alta öteki üstte iki koni şeklindeki bir görüntüye sahip kozmik oluşumdur. Öte yandan bu kozmik görünge ayni zamanda evrende bilinen en güçlü erkesel patlamadır. Gama ışını patlamasının hem enerji gücü bakımından şahikalığı, hem biçimi, hem de zamansal kalıcılığı her tür varlık ve sürecin sınıflamasında kolayca kullanılabilecek görsel bir eğretileme örneği niteliği sunmaktadır. O da biçimi yönüyle ağaç metaforu gibi ortadaki bir düzlemle ikiye bölünmüştür. Ama dikey eksen etrafındaki «Mevlevi Dervişi”nin tennuresinin eteği görüntüsündeki alt koni ile üstteki tersi konideki patlama noktasından gelen ışık akışı zıt yönlü tümdengelimsel karakterdedir.

Bu bakımdan, canlı ve cansız olarak iki kategorili olan «görünür dünya” nın ağaç ve ayni bağlamdaki «gama ışını patlaması” olarak ortaya çıkan iki temel görüngüsünün benzer somut biçimleri, «düşünülür dünya” nın soyut sınıflama girişimleri için uygun birer eğretileme örneği olmaktadır. Ve bu örnekler «ne” ve «nasılı”, yani kuram ve yöntemi ortaklaşa olarak holistik bilim bağlamında açıklamak için de son derece uygun mecazlar mahiyeti ile karşımıza çıkmaktadır.

İşte sorunların «ne ve nasılını” açıklayan kuram ve yöntemde ortak çözüm bütününü bulmak için bu tür eğretilemeler kullanılmalıdır. Buradan hareket edildiğinde holistik bilimin sorunlara çözüm arayan örüntülerinde gelişen diyalektik bilgi spiralinin varlığı böylece kolayca fark edilir. Bu şeklide, kuram ve yöntem ortak bakışı temelinde eksikliği duyulan yapısal-işlevsel halka için çözümleme yapılarak kuram ve yöntemin bir aradaki ifadesi olan ilkeler bütünün keşfine ulaşmak olanaklı hale gelir.

Yapılan tüm bu irdelemelerden, daha bütünsel bir açıklamada bulunabilmek ve daha genel sorunlar için doğru ve kalıcı çözümler bulabilmek amacı ile içerik konularından çok daha fazla kuram ve yöntem faslına ortaklaşa olarak yoğunlaşmak gerektiği anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak, okumakta olduğunuz bu denemenin de konuyu anlatılan minvalde ele aldığını belirterek holistik bilimi temellendirmekte olan kuram ve yöntem konusunun daha da geniş bir şekilde irdelenerek açıklığa kavuşturulması gerektiği kanısındayım.

Bu kapsamda olabilecek yazıların, genel anlamdaki sorunların çözüm arayışları ve konuya ilgi duyanlar için önemli düzeyde yarar sağlayacağını düşündüğümden gelecek sayılarda kuram ve yöntem konularını işleyen bir-iki yazının daha sunulması Dağarcık Türkiye okurlarının ilgisini çekeceğini umuyorum.

___________________

(*) Bir önceki sayıda ayni başlıkla yayımlanmış I. yazının doğrudan devamı olduğundan bütünlük sağlamak yoluyla anlaşılırlığı artırmak için birlikte okunmasını tavsiye ederim.

Bunları da sevebilirsiniz