‘Değişim, ‘Dönüşüm’ ‘Yenilik’ Turuncu Darbelerin Sloganıdır!


Siyasi partilere bel bağlamış olanlara, CHP’yi ‘sol’ zannedenlere, CHP’yi Atatürkçü zannedenlere özeldir, bu yazı…
Zehir, şekere bulanarak verilir… Hablemitoğlu’na yaklaşan katil, silahını çiçek buketinin arkasından ateşlemiştir!
Kemal Kılıçdaroğlu da, siyasi arenadaki diğer birçok zevat da, AB-ABD-NATO aşkını ve bağlılığını ‘anti emperyalistiz’ ‘Atatürkçüyüz’ laf salatası arkasına saklamıştır…
Dün 34. Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmayı iyi izleyin..
CHP hem ‘değişecek’, hem ‘özüne sadık kalacak’tır!
‘Dönüşecektir’
‘Sistemden beslenenler değişime karşıdır!’ diye haykırıyor.. Sistem kim? Emperyalizm, AB-ABD-NATO-BM-İMF’den oluşan, bankerler yönetiminde bir dünya isteyen bir ÇETE!
Kılıçdaroğlu ‘Sistem’e karşı DEĞİŞİM!’ diyor. Sonra ‘dönüşüyor!’ ‘Yolumuz, kapitalizmin ‘Orman Kanunu’dur!’ diyor: ‘Hızlı balık, yavaş balığı yer!’
CHP uzun zamandır Atatürkçülük maskesi ile ‘sosyal demokrasi’ satıyor… Atatürk’ün partisi maskesini kullanıp, ‘sosyal demokrasi’ yani ‘ne köy ne kasaba! UCUBE’ bir uyduruk siyasi tanımın pençesinde kıvranıyor…. İçtenlikle bu partiyi Atatürk’ün partisi sananlar, hem sosyal demokrat, hem ‘ortanın solu’ , hem küreselci, hem liberal olup, HEM Atatürkçü nasıl olunur bir düşünsünler…!
Son kurultay her şeyi daha da belirginleştirmiştir. Kemal Derviş, Soros, Vamık Volkan, Fuller ‘tavsiyeli’ CHP yönetimi ‘zehiri şekerle örterken’ PEK ACEMİDİR!
Nasılsa Başkanlık sistemine geçilecektir.. Sonuçta ortada 2 parti kalacaktır.. Biri AKP öbürü onun ‘sol’ versiyonu olacaktır. Tüm ‘sol’ kucaklanacak, ‘değişimin’ içine konacaktır…
Bunu yaparken hem kapitalizmin en bilinen orman kanunu ‘Hızlı balık yavaş balığı yer’ denecek , hem ‘anti emperyalistiz’ narası atılacaktır..
Küresel çete’nin parçalanma anayasası tabii ki desteklenecek, ‘Sen yanmasan ben yanmasam…’ gibi Nâzım şiirleri serpintisi eşliğinde , ana fikir şu olacaktır:
‘AB, NATO ile birlikte Avro Atlantik camianın temel direğidir. Türkiye bu topluluğun vefalı bir üyesidir. Ve öyle kalacaktır!’ (Kılıçdaroğlu)
10. Yıl Marşı’yla salona girilecek, ‘Kuvvayi Milliye’ denecek ardından Diyarbakır il başkanı Kürtçe ‘yaşasın barış!’ diyerek devam edecektir!
Herkesten fazla konuşmasına gerekçe olarak ‘ezilmiş Kürt kimliğini’ gösterecektir!
Kılıçdaroğlu, “Analar ağlamasın” diyecek, ‘Sorun’u, demokrasi, insan hakları, özgürlük bağlamında’ çözecektir. E, Erdoğan da, Leyla Zana da, Apo da farklı bir şey söylemiyor ki! En iyisi CHP BDP ile de birleşmelidir!
Küresel çete memuru Kemal Derviş ‘birleşik, güçlü, yeni ‘sol’ istemektedir!
Kılıçdaroğlu, efendisine güzellemeler düzmektedir:
‘Kemal Derviş, çok iyi yetişmiş, özellikle ekonomi konusunda ulusal ve uluslararası uzmanlığına herkesin şapka çıkardığı, her alanda rüşdünü ispat etmiş partimizin bir üyesi”!
CIA ajanı Graham Fuller demişti: ‘Ben Türkiye’nin geleceği için çok iyimserim. Gülen hareketi, Kürt hareketi… Türkiye’deki TÜM HAREKETLERİN SİSTEMLE ENTEGRASYONU, Türkiye’nin gelecekteki İSTİKRARI (!) için esastır. İyimserim çünkü, bu entegrasyonun her geçen gün daha fazla gerçekleştiğini görüyorum!’
Kurultay öncesi yazmıştım: Fuller, Şerif Mardin, Vamık Volkan ve CHP’nin Kemal Derviş müridleri AKP daha rahat ayakta dursun diye, bir ‘dayanak parti’ oluşturmak için çabalıyorlar..
Yeni ‘sol’, işçi düşmanı, ‘ılımlı islam’a ılımlı, liberalizme bağlı, kökü dışarda bir Atatürkçülük söylemi ile kaplı olacak! Bu millet de, Batıyı Kâbe, CIA’yi mürşid bilen ‘yeni sol’u yutacak! Sevsinler sizi!
Batının ‘deli gömleğini’ giyenler sonu belli! Sattığınızı sandığınız üstü şekerli zehir, sonuçta sizi zehirleyecek! Bu millet er ya da geç ‘ele geçirilmiş’ siyasi partilere cevabını verecek!

Siyasi partilere bel bağlamış olanlara, CHP’yi ‘sol’ zannedenlere, CHP’yi Atatürkçü zannedenlere özeldir, bu yazı…

Zehir, şekere bulanarak verilir… Hablemitoğlu’na yaklaşan katil, silahını çiçek buketinin arkasından ateşlemiştir!

Kemal Kılıçdaroğlu da, siyasi arenadaki diğer birçok zevat da, AB-ABD-NATO aşkını ve bağlılığını ‘anti emperyalistiz’ ‘Atatürkçüyüz’ laf salatası arkasına saklamıştır…

Dün 34. Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmayı iyi izleyin..

CHP hem ‘değişecek’, hem ‘özüne sadık kalacak’tır!

‘Dönüşecektir’

‘Sistemden beslenenler değişime karşıdır!’ diye haykırıyor.. Sistem kim? Emperyalizm, AB-ABD-NATO-BM-İMF’den oluşan, bankerler yönetiminde bir dünya isteyen bir ÇETE!

Kılıçdaroğlu ‘Sistem’e karşı DEĞİŞİM!’ diyor. Sonra ‘dönüşüyor!’ ‘Yolumuz, kapitalizmin ‘Orman Kanunu’dur!’ diyor: ‘Hızlı balık, yavaş balığı yer!’

CHP uzun zamandır Atatürkçülük maskesi ile ‘sosyal demokrasi’ satıyor… Atatürk’ün partisi maskesini kullanıp, ‘sosyal demokrasi’ yani ‘ne köy ne kasaba! UCUBE’ bir uyduruk siyasi tanımın pençesinde kıvranıyor…. İçtenlikle bu partiyi Atatürk’ün partisi sananlar, hem sosyal demokrat, hem ‘ortanın solu’ , hem küreselci, hem liberal olup, HEM Atatürkçü nasıl olunur bir düşünsünler…!

Son kurultay her şeyi daha da belirginleştirmiştir. Kemal Derviş, Soros, Vamık Volkan, Fuller ‘tavsiyeli’ CHP yönetimi ‘zehiri şekerle örterken’ PEK ACEMİDİR!

Nasılsa Başkanlık sistemine geçilecektir.. Sonuçta ortada 2 parti kalacaktır.. Biri AKP öbürü onun ‘sol’ versiyonu olacaktır. Tüm ‘sol’ kucaklanacak, ‘değişimin’ içine konacaktır…

Bunu yaparken hem kapitalizmin en bilinen orman kanunu ‘Hızlı balık yavaş balığı yer’ denecek , hem ‘anti emperyalistiz’ narası atılacaktır..

Küresel çete’nin parçalanma anayasası tabii ki desteklenecek, ‘Sen yanmasan ben yanmasam…’ gibi Nâzım şiirleri serpintisi eşliğinde , ana fikir şu olacaktır:

‘AB, NATO ile birlikte Avro Atlantik camianın temel direğidir. Türkiye bu topluluğun vefalı bir üyesidir. Ve öyle kalacaktır!’ (Kılıçdaroğlu)

10. Yıl Marşı’yla salona girilecek, ‘Kuvvayi Milliye’ denecek ardından Diyarbakır il başkanı Kürtçe ‘yaşasın barış!’ diyerek devam edecektir!

Herkesten fazla konuşmasına gerekçe olarak ‘ezilmiş Kürt kimliğini’ gösterecektir!

Kılıçdaroğlu, “Analar ağlamasın” diyecek, ‘Sorun’u, demokrasi, insan hakları, özgürlük bağlamında’ çözecektir. E, Erdoğan da, Leyla Zana da, Apo da farklı bir şey söylemiyor ki! En iyisi CHP BDP ile de birleşmelidir!

Küresel çete memuru Kemal Derviş ‘birleşik, güçlü, yeni ‘sol’ istemektedir!

Kılıçdaroğlu, efendisine güzellemeler düzmektedir:

‘Kemal Derviş, çok iyi yetişmiş, özellikle ekonomi konusunda ulusal ve uluslararası uzmanlığına herkesin şapka çıkardığı, her alanda rüşdünü ispat etmiş partimizin bir üyesi”!

CIA ajanı Graham Fuller demişti: ‘Ben Türkiye’nin geleceği için çok iyimserim. Gülen hareketi, Kürt hareketi… Türkiye’deki TÜM HAREKETLERİN SİSTEMLE ENTEGRASYONU, Türkiye’nin gelecekteki İSTİKRARI (!) için esastır. İyimserim çünkü, bu entegrasyonun her geçen gün daha fazla gerçekleştiğini görüyorum!’

Kurultay öncesi yazmıştım: Fuller, Şerif Mardin, Vamık Volkan ve CHP’nin Kemal Derviş müridleri AKP daha rahat ayakta dursun diye, bir ‘dayanak parti’ oluşturmak için çabalıyorlar..

Yeni ‘sol’, işçi düşmanı, ‘ılımlı islam’a ılımlı, liberalizme bağlı, kökü dışarda bir Atatürkçülük söylemi ile kaplı olacak! Bu millet de, Batıyı Kâbe, CIA’yi mürşid bilen ‘yeni sol’u yutacak! Sevsinler sizi!

Batının ‘deli gömleğini’ giyenler sonu belli! Sattığınızı sandığınız üstü şekerli zehir, sonuçta sizi zehirleyecek! Bu millet er ya da geç ‘ele geçirilmiş’ siyasi partilere cevabını verecek!

Bunları da sevebilirsiniz