15 Mart 2012
The Telegraph: «Türkiye Kuzey Suriye’ye askeri operasyon tehdidinde bulundu”
Esad yanlısı güçlerin yaptığı öne sürülen katliamdan kaçan mültecilerin sınırlarından içeri akın etmesinden sonra Türkiye Kuzey Suriye’ye askeri operasyon başlatma tehdidinde bulundu.
Uyarı Arap Kızılayı’nın hükümet güçlerinin sınır bölgesindeki İdlib’teki saldırılarını artırmasıyla 500 bin Suriyeli sivilin Türkiye’de sığınak arayabileceği yönündeki tahmininin ardından yapıldı.
Türkiye geçmişte yeni bir mülteci akınının Suriye topraklarında sivilleri korumak için güvenli bir bölge yaratılmasını zorunlu kılacağını söylemişti.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay geçen yıl görüşülen ancak reddedilen bu çözümün yeniden gündeme geldiğini söyledi.
16 Mart 2012
BBC: «Suriye’de tedirginlik: Türkiye vatandaşlarına eve dönmeleri çağrısı yapıldı”
Türkiye Suriye’deki gelişmelerin «ciddi güvenlik risklerine” yol açtığını söyleyerek vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı bazı konsolosluk hizmetlerinin 22 Mart’ta durdurulacağını açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan mülteci sayısının artmasıyla beraber sınırda bir tampon bölge oluşturulması önerisinde bulundu.
Sky News: «Kabil yakınlarında NATO helikopterinin düşmesiyle 14 kişi öldü”
Türk ordusuna ait bir helikopterin Afganistan’ın başkenti Kabil yakınlarındaki bir eve çakılmasıyla 14 kişi öldü. NATO’nun Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü’nde görev yapan helikopterde bulunan 12 askerin öldüğü belirtildi. Türk ordusu «Helikopterde bulunan 12 askerimiz şehit oldu” açıklamasında bulundu.
17 Mart 2012
The Economist: «Türkiye’de Baskı: Devletin düşmanları”
«Meslektaşlarımın birçoğu özgür değilken nasıl mutlu olabilirim?” Bu soru Türkiye’nin iktidar partisi AKP’yi devirmeye yönelik bir komploya dahil olduğuna dair yetersiz suçlamalarla İstanbul’daki bir cezaevinde bir yıldan fazla bir sure yatan ve diğer üç gazeteciyle birlikte geçen hafta kefaletle serbest bırakılan araştırmacı gazeteci Nedim Şener tarafından soruldu.
Şener bu soruyu sormakta haklı. Türkiye’de diğer tüm ülkelerden fazla olarak en az 100 gazeteci demir parmaklıklar arkasında bulunuyor. Çoğu terörizmle suçlanıyor. Ancak Türkiye’nin belirsiz terörle mücadele yasalarına göre Kürt yanlısı BDP’nin basın toplantısını haber yapmak bile sizi içeri attırabilir. Kürt yanlısı haber ajansı DIHA 27 muhabirinin hapiste olduğunu söylüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’I eleştiren gazeteciler korkak medya patronları tarafından işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
Şener, geçen yıl kariyerini insan hakları ihlallerini açığa çıkarmak üzerine kuran gazeteci Ahmet Şık ile birlikte tutuklanmıştı. Şener, polisin Ermeni-Türk gazeteci Hrant Dink’in 2007 yılında öldürülmesine suç ortaklığı ettiğine dair iddialara parmak basmıştı. Hem Şener, hem de Şık Amerika’da yaşayan münzevi bir imam olan Fethullah Gülen tarafından yönetilen, Türkiye’nin en çok sözü geçen İslami hareketine büyük eleştiriler yönelten kitaplar yazmıştı. Pek çok kişi AKP iktidarı altında Gülenciler’in Türkiye’nin polis kuvvetleri ve adalet sistemine sızdığını düşünüyor. Şık ve Şener bunu kanıtlamak istemişti. Şık geçen yıl tutuklandığı sırada «Gülenciler’e dokunan yanıyor!” diye bağırmıştı.
Avrupa Birliği ve çeşitli insan hakları gruplarının yaptığı baskı gazetecilerin serbest bırakılmalarına yardım etti. Ve Erdoğan’ın zamanında kendisini Türk liberallere ve Batılı arkadaşlarına sevdiren reformlara devam edeceğine dair ümitlendirici işaretler görülüyor. Şener’in parmak bastığı gibi bu reformlar arasında Türkiye’deki cezaevlerinin değişiminin de yer alması gerekiyor. Adana kentindeki bir cezaevindeki fiziksel ve cinsel istismar iddialarının ardından bu ay yüzlerce çocuk mahkum nakledilmek zorunda kaldı.
İçeride 30 kilo vermesine rağmen hayat Şener için çok da kötü değilmiş. Şener, yaşamın kendisini ziyaret ettiğinde metal dedektörünü harekete geçirdiği için eteğini çıkarmak zorunda kalan sekiz yaşındaki kızı için daha zor olduğunu söyledi. Polis okul defterlerini babasına karşı «kanıt” aramak için taramış. «Bana ‘Ben terörist miyim’ diye sorup duruyordu” diyor Şener. Türk savcılarının gözünde o gerçekten de bir terörist olabilir.
18 Mart 2012
Reuters UK: «Türk polisi Kürt protestocularla çatıştı, bir kişi öldü”
Türk polisi Pazar günü ülke çapında gösteri yapan Kürtler’i durdurmak için su, göz yaşartıcı gaz ve cop kullandı. Çatışmalarda yerel bir politikacı öldü.
Türkiye’nin Kürt yanlısı partisi ve PKK’nın silahlı militanları 21 Mart’ta başlayan Kürt yeni yılı Nevruz’un kutlanması için büyük gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu.