Rektör Olma Hayali Var, Mantık Yok…

Aşağıdaki yazıyı Celal Bayar Üniversitesi’nde yapılan seçimlerden önce yazmıştım…
21 Ekim’de yapılan seçimlerde 7 rektör adayı, öğretim üyelerinden aldıkları oylara göre sıralandılar… Bundan sonra Ankara’ya gönderilecek 6 ismin YÖK- Cumhurbaşkanı ekseninde göreceği değerlendirmenin nasıl olacağını izleyeceğiz…
Önemli bulduğum ve bundan sonra başka üniversitelerde yapılacak rektör adayı seçimleri için de geçerli olabileceği için yazıyı yeniden sizlerle paylaşmak istiyorum…
Yazı şöyleydi:

«Ekim’in 21 ve 22’sinde bazı üniversitelerde rektör seçimleri var…
Rektörlerin hangi ölçütlere göre seçildiği (daha doğrusu atandığı!) bilinmesine rağmen öğretim üyeleri arasında bir yarış başlamış görünüyor…
Hem de nasıl! Kıran kırana ve birbirine olmadık suçlamaları yaparcasına…
Eskiden rektör adaylarının amacı öğretim üyelerini yanlarına çekmek olurdu. Çünkü kim yüksek oy alırsa rektörlüğe o atanırdı…
Ama durum değişti…
Öğretim üyeleri artık ‘zurnanın son deliği’ bile değil… Oyları bir işe yaramıyor…
Rektör olmanın tek koşulu yandaş olmak…
Son zamanlarda bu da yetmiyor. Yandaş sayısı alabildiğine arttığı için başka öncelikler de gerekiyor…
Cumhurbaşkanı’ndan ya da favori bir cemaatten destek almak gibi…
Madem durum bu kadar net, Atatürkçülüğü ve ulusalcılığı ‘tescilli’ olan ve atanması mümkün gibi görünmeyen öğretim üyeleri acaba neden aday oluyor dersiniz?
Bunu yapanlar, ‘bir dava uğruna adayız’ derlerse inandırıcı olurlar mı? Kişisel hırs ve egoizm dışında bunu yorumlamak mümkün mü bilmiyorum…
Eğer bir güç göstermek istiyorsanız, rektör seçimlerine ya tek adayla girersiniz, ya da bu sonucu baştan belli seçimi protesto edersiniz olur biter…
Akıl için yol bu değil mi?
Şimdi örnek olarak Celal Bayar Üniversitesi’nde (CBÜ) yapılacak seçimleri ele alalım.
Yedi profesör aday olduklarını açıklamış. Adları şöyle: Semra Öncü (Şimdiki rektör), Süreyya Sakınç, Mehmet Pakdemirli, Hakan Yüceyar, Süleyman Sami İlker, Erol Mir ve önceki rektör Cemil Özcan …
İçlerinde laik demokratik kesimden olanlar var…Tarikatçı olduğu ya da etkili tarikatlardan destek aldığı iddia edilenler var…
Ve bir de, laik kesimden olmasına rağmen tarikat/hükümet desteğine sığındığı(!) iddia edilenler…
Çoğu şunu söylüyormuş; ‘İktidarın desteğini aldığım için atanacağım kesin. Ama oyum yüksek olursa daha bir özgüvenle rektörlük yaparım!’…
Rektör olarak atanacağını iddia edenler genellikle Sayın Bülent Arınç’ın desteğinden söz ediyorlarmış…
Gerçekten de son kararda Bülent Arınç’ın etkisi olacaktır…Çünkü hem etkili bir isim ve hem de Cumhurbaşkanı’na çok yakın…
Ancak Sayın Arınç’ın birkaç kişiye söz vermemiştir diye düşünüyorum…Sadece bir kişi rektör olacağına göre onun kafasındaki isim şimdiden bellidir…
Benim asıl merakım, hiçbir şansları olmamasına rağmen adeta birbiriyle yarışan Kemalist adayların psikolojisi…
Hangi ruh durumu ile birbirleriyle kapışırlar ve zaten hiçbir işe yaramayacak olan Kemalist oyların daha da bölünmesine yol açarlar?
Kendilerini nasıl savunurlarsa savunsunlar, «Kemalist felsefe”ye böyle bir haksızlığı yapmaya hakları var mı acaba, bilmiyorum.”
****
Bu yazıdan sonra, Celal Bayar Üniversitesi’nde seçimler yapıldı…
Alınan oylar şöyle: Semra Öncü 137, Mehmet Pakdemirli 122, Cemil Özcan 92, Süleyman Sami İlker 73, Hakan Yüceyar 33, Erol Mir 13, Süreyya Sakınç 3…
Önümüzde YÖK ve Cumhurbaşkanlığı aşamaları var…
Oralarda yapılacak manevraların(!) şunlar olabileceği öngörülüyor…
YÖK, Semra Öncü’yü, ya geri sıralara kaydıracak ya da soruşturma vs gibi gerekçelerle hiç listeye koymayacak…
Böyle olunca Mehmet Pakdemirli adı birinci sıraya çıkmış olacak…
Cemil Özcan’ın adı -sırf demokrat görünme adına- ya ikinci ya da üçüncü sıraya konarak Cumhurbaşkanı’na gönderilecek…
Cumhurbaşkanı, kendisine gönderilen listede birinci sıradaki aday olan Mehmet Pakdemirli’yi CBÜ Rektörü olarak atayacak…
İkinci olasılıkta ise müthiş bir mücadele var…
73 oy alarak dördüncü sırayı alan Süleyman Sami İlker’in ağırlığını koyarak YÖK’ü ve/veya Cumhurbaşkanı’nı etkileme olasılığından söz ediyorum…
Onun bazı kesimlerin desteğini almakta olduğunu bilenler, rektör olmasını bir sürpriz olarak görmüyorlar…
Elbette her aşamada Bülent Arınç’ın ağırlığı yadsınamayacak kadar fazla…
****
Sonuçta CBÜ’nün rektörü ya Mehmet Pakdemirli ya da Süleyman Sami İlker olacak gibi görünüyor…
Ya diğerleri…
Yani, Eski Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’in atamalarını yaptığı Cemil Özcan ve Semra Öncü’nün -birbirine inat- aday olmaları…
Başta da yazdığım gibi, bu sistemde ‘tarikatlara kafa tutuyorum’ ya da ‘Cumhuriyetçilerin gücünü gösteriyorum’ diye ortaya çıkmak bana çok da mantıklı gelmiyor…
Hele de, -bir işe yaramasa da- güç gösterisi yapmak için tek adayla çıkarak biraz olsun yandaşları ‘ürkütme’ şansı varken…
****
Artık Cumhuriyetçilerin rektör olma şansı kalmadığı bir dönemdeyiz…
Bundan sonra -her kurumda olduğu gibi- üniversitelerde de bölünmeye yol açacak bireysel davranışlar, yok olmanın yolunu açacaktır…

Bunları da sevebilirsiniz