Rektörlük Seçimleri

Gazi Üniversitesi Rektörlük seçiminde en yüksek oyu almış, Yükseköğretim Genel Kurulu’nda yapılan oylamada en yüksek oyu almış olduğu halde atanmayan eski rektör bu işlemin iptali için açtığı davada, mahkeme Üniversite ve Yükseköğretim Genel Kurulu’nda yapılan oylamalar sonucu Cumhurbaşkanlığına sunulan adayların seçilmesine yönelik işlemlerde, yasanın belirlediği usul ve esaslara aykırılık oluşturacak bir husus tespit edilmediği, rektör olarak atanma yeterliğine sahip olduğu anlaşılan üç kişiden birinin Cumhurbaşkanı tarafından takdir yetkisi kullanılarak seçilip atanması işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Ankara 2. İdare Mahkemesi 17.06.2005 gün ve E.2004/2781, K:2005/972 sayılı kararıyla davayı reddetmiştir; Danıştay da bu kararı onamıştır.
Bu kararı gelin beraber yorumlayalım rektör adayı istediği kadar oy alsın, Yükseköğretim Genel Kurulu’nda yapılan oylamada en yüksek oyu almış olsun Cumhurbaşkanı önüne gelen 3 adaydan birini seçecek bu seçimi yaparken takdir yetkisini kullanacak. Bu takdir yetkisinin bir sınırı yok gibi görünüyor.
Geçen ayki yazımda oy uğruna kadroların dağıtımında yapılan haksızlıkları anlatmıştım. Gerçekten de ne rektör adaylarının ne de dekanlık seçimlerinde dekan adaylarının aldıkları oylara demokrasi anlamında tam olarak itibar edilemeyeceği belgeleri, tanıkları, kurbanları ile ortadadır.
Fakat başka bir tablo daha ortaya çıkmıştır. Hükümete yakın olan rektör adaylarının ilk 3 isim arasına girmeleri halinde kayıtsız şartsız atanacak olmaları. Hatta bu iş o kadar ileri gitmiştir ki şimdiden bu adaylar ilk üçe gireyim rektör benim demektedirler. Yargının bu takdir yetkisini bu kadar sınırsız kullanımı karşısında bu seçimin bir anlamı kalmış mıdır?

Bunları da sevebilirsiniz