İnsanoğlunun yaşadığı olumsuzluklar;bitmeyen savaşlar,ölümler,açlık,gelir dağılımında dayanılmaz eşitsizlikler,yolsuzluk ve rüşvetler dizisi dönemsel mi, yoksa sistemin bir göstergesi mi? Kanımca konuya bu şekilde bakmakta yarar var.
Geliniz bu durumu,bir mitos olan “Pantora’nın Kutusu “ile irdeleyelim.
Pandora’nın Kutusu Gibi Mitolojik Söylemler Bize Neyi Anlatır?
Mitolojiler; aslında sınıflı uygarlıkla birlikte ekonomik politik mücadelelerin gerçekleştirildiği öyküler toplamıdır. Çıkar klikleri ya da ürün tekelleri,kalıcı ve kabul edilebilir olmaları,bir başka deyişle sömürünün meşrulaşması için din ve hukukun yanında mutlaka mitolojilere gereksinme duyarlar. Diğer yandan da mitolojiler bize,evreni, doğayı anlama, kavrama ve açıklamada ipuçları verirler.
Pandoranın Kutusu da bunlardan biridir.Bu mitos hakkında farklı söylemler var.Ancak özünde aynıdırlar. Zeus’un buyruğuyla Demirci Tanrı Hephaistos ,toprak ve suyla yaptığı heykele Tanrıça Afrodit’in biçimini vererek ilk kadını yaratır. Adına da bütün tanrıların özelliklerini taşıyan anlamına gelen Pandora (Tüm Armağan) denilir. Ancak yüklenilen özellikler, hileci ve düzenbaz tanrı ve tanrıçaların özellikleridir.
Tanrılar,Pandora’ya özelliklerinden birer parça verirken bir de ona bir kutu armağan ederler. Bu kutu bütün kötülüklerin doldurulduğu bir kutudur. Kutuyu da hiçbir şekilde açmaması için tembihlerler.
Bununla birlikte,tanrılar Pandora’nın ya da bir başka kişinin bu kutuyu bir gün merakına yenilerek açacağını ve kötülüklerin dünyaya yayılacağını bilerek verirler.
Eş olarak gönderildiği Epimetheus,bir gün Pandora’nın kutusunda ne olduğunu merak ederek açar. Kutu açılınca dünyaya hastalık, açlık, savaş, kıskançlık,yolsuzluk ve rüşvet gibi kötülükler yayılır. Epimetheus hemen kutuyu kapatır. Pandora da O’nu bu kadar korkutanın ne olduğunu merak ederek kutuyu tekrar açar.Kutunun içinde kalan son kötülükler de dışarı çıkar.
Son anda ise Pandora kutudan çıkacak olan “umut” u yakalar. Pandora’nın kutusunda yalnızca umut kalmıştır .
Pandora’nın Kutusu mitosu, aslında sınıflı uygarlığın sürekli ve kesintisiz sürmesi için, Ana Tanrıçası olarak simgeleşen kadının otoritesinin gücünün elinden alınıp, derin bir sömürüye tabi tutulmasının adım adım gerçekleştirilmesinin bir öyküsüdür.
Bir başka deyişle, eşitlikçi bir düzenin yaratıcısı Ana Tanrıça’nın yenilgisi ya da insanların köleleşmesidir .
Sistem,Bütün Kötülüklerin Temeli Değil Mi?
İnsanoğlu,günümüzde de bitmeyen savaşlar,ölümler,açlık,gelir dağılımında dayanılmaz eşitsizlikler,yolsuzluk ve rüşvetler dizisi ile içiçe yaşıyor.Bütün bunlar yaşamın doğal bir sonucu olarak kabul ettiriliyor ve yaratıcısı olan liberal ekonominin açmazları göz ardı ediliyor.
Bilindiği üzere,liberal ekonomide,Tanrı Zeus’un işlevine sahip, herşeyi düzenleyen gizli bir el vardır.Bu sistemin işleyişi,kimi temel inançlara dayanır.Düzenin baş tanrısı,paradır.Kullarının bütün derdi,para tanrısına ulaşmaktır.
Paraya ulaşmak için,milyonlarca insanın katledilmesine yol açan savaşlar çıkartılır,demokrasi ve uygarlıklar götürme söylemiyle ülkeler yok edilir,oralarda var olan kadim uygarlıklar yağmalanır.Örnek mi? Irak ya da Libya’da neler oldu?
Bir yandan da parçala ve yönet ilkesiyle ulus devletler parçalanır,aynı kaderi paylaşan insanlar boğaz boğaza getirilir.Örnek mi? Suriye’de neler oluyor?
Bu bağlamda,bakınız liberal ekonominin doruğunda olan Amerika Birleşik Devletleri’nin başkanlarından Eisenhover,görevini sonlandırırken “ABD’nin en büyük sorunu,sanayi ile silahlı kuvvetler arasındaki bütünleşmedir.” demedi mi? Bu yaklaşım,aslında savaş çıkartarak en yüksek düzeyde paraya ulaşılmasının göstergesini ifade etmiyor mu? Son ABD Başkanı, 2017 yılında neredeyse 500 milyar doları geçen silahı pazarlamadı mı?
Diğer yandan Batı ülkelerinde,gelişmekte olan ülkelere göre daha az bir yolsuzluk ve rüşvetin var olması,emekçi kesimlerin örgütlenme gücüyle bağlantılıdır.
Bununla birlikte,onların sahip olduğu haklarının temelinde de uluslararası sömürünün payı olduğu unutulmamalıdır.
Evet,elimizdeki tek şey,Pantora’nın kutusunda kalan UMUT’tur.İnsanoğlu bu umudu destekleyecek birikime de sahiptir.
Bu inançla 2018 yılının bütün insanlığa sağlık ve esenlik getirmesini diliyorum.