Devrimin Bayramı!..

Çocuklarla yetişkinlerin bayram algılarının farklılığı olağandır kuşkusuz.
Yıllardır içeriği boşaltılan, özünden uzaklaştırılan ulusal bayram kutlamalarına bugünkü iktidarın yaklaşımı ortada.
Sözüm ona ve göstermelik…
Sahte koltuk devirleri, kuru merasimler, bitse de gitsek bıkkınlığı…

***

Zaman tünelinde geriye doğru yolculukla çocukluktaki ilk bayram algımı hafızamın derinlerinde yokluyorum ara sıra.
Garip bir heyecan, sevinç ve coşku…
Annemin güler yüzüyle giydirdiği elbiselerim; ilk siyah papyon kravat, kısa pantolon, parlayan siyah ayakkabılarım… Babamın limon suyuyla şekillendirdiği saçlarım…
Giresun’daki ilk 23 Nisan bayramından belleğimde kalan, anne ve babamın ellerinden kurtulup diğer çocuklarla oyunlarım, özgürlüğüm, sevincim, heyecanımdı ve eve kadar getirdiğim küçük bayrak…

***

Şimdiki çocukların hali ortada.
Öyle dramları, yoksulluklarını, acılarını kastetmiyorum.
Cumhuriyet devriminin kul değil birey, ümmet değil toplum yaratma çabasının nasıl tersyüz edildiğini vurgulamak istiyorum.
Artı 4’ler sisteminde gerici eğitimle biat etmeye zorlanan, kısa gömlek giymeleri bile günah kılınan, küçük yaşlarda başları örtülmeye zorlanan çocukları, zorunlu dinsel eğitimin pençesindeki geleceğimizi bir daha göstermek niyetim.
Ne olacak canım diyenler çı kabilir! Kimileri için milli iradenin bir bölümü, olan biteni onaylıyor sayılabilir.
Mesele özgürlükse, demokrasiyse, insan haklarıysa, güzel bir gelecek kurma, sömürüsüz yaşamaysa kabul edilemez oysa…
Zaten Cumhuriyet devrimlerinden başından beri rövanş almak derdindeki siyasal İslamcıların tutumlarını biliyoruz, sorundur.
Muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle bu geriye gidişi engelleyemeyen, seyreden, suskun kalan, zımnen onaylayanlardır, asıl mesele.
Küreselleşmenin dümeninde, sömürü düzenini onaylayan sahte aydınlar, dönekler, neoliberallerdir…
Kullanılıp bir kenara atıldıktan sonra, kendilerinin de yakınmaya başladığı, beklemedikleri sıkıntı ve sorunlarla yüzleştikleri düzenin yardımcı unsurları…

***

Bir devrimle çocuk bayramını bütünleştirme mucizesini, derinliğini kavrayamamışlardır kuşkusuz. Ya da anlayıp, kişisel çıkarlarını gözetip toplumu, insanlığı gözden çıkarmışlardır bilinçli olarak.

***

23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı, devrim bayramıdır.
Emperyalizmin işbirlikçisi Osmanlı hükümetine, Osmanlı padişahına ve halifeye karşı devrimdir ulusal egemenlik.
23 Nisan, Türk devriminin yıldönümüdür.
Ulusal bağımsızlıktan ödün vermeyen, tutsaklığın her türüne karşı çıkan Müdafaa-i Hukuk anlayışının somut bir ifadesidir.
Emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı yürütürken devlet kurma çabasının temelidir Meclis.
Bakmayın kimilerinin burun kıvırdığına, dünya siyasi tarihinde örneği olmayan benzersiz bir temsili kurumdur.
Yetkisini ve yaptırım gücünü, kabul edilen anayasadan değil, esas olarak millet, halk iradesinden alan, yazılı olmayan ve kökleri eskiye giden özgürlük tutkusundandır…

Bunları da sevebilirsiniz