Cumhuriyet Tarihini Uluslararası Bağlama Oturtmak

28. Ütopyalar Toplantısı yapıldı bu sene. Artık üçüncü senem oldu. Bu sene farklı bir şey yapmak istedim. Hem akademik yazınla da temas eden ama fildişi kulesinden inmeye de zahmet eden bir araştırmak teklifi sunmak niyetiyle gittim. Mükemmel zaman geçirdik. Çoğu kişiden olumlu yorumlar, dönütler aldım. Bu nedenle bu sunumun çok kısa, özetin özeti hâlini yazıya dökmeye karar verdim. Teknik ayrıntılarını, yöntemi, çalışma planını ve benzeri işleri eklemedim, kimseyi sıkmaya gerek yok. Sadece motivasyonumu ve umduklarımı yazmak bu yazı için yeterli. Merak eden olursa detayları aktarmaktan mutluluk duyarım (“aliberkidil@gmail.com”).

Bu araştırma teklifi umuyorum ki erken dönem Cumhuriyet tarihini uluslararası bağlamda biraz daha iyi değerlendirmemize imkan verecek. Çünkü maalesef literatürü taradığımda iki çok eksik akım görüyorum.

İlki, Türk tarihi çalışmalarının tam bir izolasyon içinde Türkiye’yi incelediği; bazen şehir efsaneleriyle bazen de hamasetle bezeli bir tarih yazımı oluyor. Bu tarih yazımı Türkiye’nin kurtuluş ve kuruluş tarihine hakkını teslim etmiyor bana kalırsa. İkinci tarafta ise maalesef dışarıdan bize bakanların bazı araştırmacıların bazen düşmanca niyetlerle bazense sadece anlamamaktan kaynaklı yanlış aktarımları var. İlk taraf Kemalizm’in asla yere inmesine izin vermiyor, hep olmuş bitmiş ve geçmişte güzel bir anı olarak anlatıyor ve mistkleştiriyor. İkinci taraf ise Kemalizm’i 20. yüzyılın tüm günahlarının ortağı sayan, şeytanlaştırıcı bir anlatımı benimsiyor. İkisi de birbirinden kötü seçenekler.

Bu konudaki eksiği biraz olsun kapatmak ve mümkünse bu iki ucu güzide değneği tutmak zorunda kalmamak adına karşılaştırmalı nitel analiz üzerinden yaklaşık 15 ülkenin 1923-1938 arası Türkiye ile bir kıyaslamasını yapmak istiyorum.

Bunda ne fayda görüyorum? Daha incelikli, ayrıntılı ve en önemlisi karşılaştırmalı bir erken dönem Cumhuriyet analizi kuşkusuz bizi bugünün bazı ezberlerinden ve kalıplarından kurtaracaktır. Cumhuriyetin temel ve kurucu değerleri nedir? “Kemalizm” bu değerleri anlatmak için yeterli midir? Yeterliyse, Kemalizm, Atatürkçülük, Cumhuriyetçilik ne ola ki? Kemalizm sağ mıdır sol mudur? İdeoloji midir, görüş müdür? Tüm bu soruları yanıtlamayı daha da kolaylaştıracağını düşünüyorum.

Bu karşılaştırmalı analizin ilk, henüz verinin tam akışının sağlanmadan aktardığı sonuçlardan kısaca bahsetmek isterim. İlk sonuç: Kemalizm, her zaman ve her yerde gerek batıda, gerek doğuda anti-emperyalist hareketler için bir ilham kaynağı olmuş. Bu ilham bazen yöntem açısından, bazen ulus inşaa süreci bakımından, bazen de sadece ideolojik olmuş. Bu açıdan bunu araştırmanın aynı zamanda kolonyalizm, postkolonyalizm, dünya sistemi teorisi, sağ/sol ulusal bağımsızlık hareketleri tarihi, maduniyet çalışmaları, milliyetçilik tarihi çalışmaları için veri sağlaması da mümkün.

Kuşkusuz Kemalizmin tek bir tanımı yok: Kemalizmi herkes kendisine göre sağ veya soldan, liberalizmden veya sosyalizmden, kapitalizmden veya komünizmden, dar veya geniş mezheplilikten, dinden ve ateizmden bağımsız bir yere çekebiliyor. Bu çeşitlilik ve belirsizlik bir soru doğuruyor: Kemalizmin bir kurucu ideoloji olmak dışında bir ideolojik içeriği var mıdır? Nitekim analizin asıl çözmek istediği yan sorulardan biri de budur.

Biraz da empirik hedefleri sayayım. Öncelikle Kemalizm’i 20. yüzyılın totaliter rejimleriyle karşılaştırarak Kemalizm’in bu rejimlerden nasıl ayrıldığını tek tek vaka incelemeleriyle ortaya koymuş olmak. 2000’lerin başında hem yurtdışında hem de Türkiye’de akademinin bir kısmı Kemalizm’i 20. yüzyılın ilk yarısının faşizan ve totaliter ruhuna sahip olmakla suçladı. Bu karşılaştırma umuyorum ki üç beş gazete küpürü ve bir iki bürokratın demecine dayanarak erken dönem Cumhuriyet’i faşizmle suçlayanlara bilimsel bir yanıt da hazırlamış olacaktır.

Ben Kemalizm’in bir üçüncü dünya ideolojisi olduğuna inanmıyorum. Fakat Üçüncü Dünya’nın Kemalizm’den çok şey aldığı, erken dönem Cumhuriyeti de kendisine pek çok açıdan örnek aldığı kesin. Kemalizm’in ne olduğunu anlamaktan öte, neyi nasıl etkilediğine dair nedenselliği araştırmak da belki ileride mümkün olacaktır.

Son olarak, Batı medeniyetinin farklı kesimlerinin Türkiye’ye nasıl baktığını bilmek açısından da önemli. ABD’den İsveç’e kadar 1920 ve 30’ların Türkiyesi hakkında çok geniş bir literatür var Bunları incelemek iki açıdan yararlı. Bunlardan ilki Cumhuriyet hakkında yazılmış olumsuz şeyleri okumak hem bizi eleştirenleri tanımak açısından önemli hem de düşmanca değil de dostane yapılmış eleştirilerse bunlar, kendimizi geliştirme imkanı da sunacaktır. İkinci yararı daha da önemli: Sürekli “Batı” olamamaktan, Batı’ya ait olamamaktan hicap duymuş olan insanların yüreğine su serpecek övgüler, takdirler yazılmış Batıda. Bunları gün yüzüne çıkarmak, 80-90 sene önce Türkiye hakkında yazılmış olan olumlu şeyleri görmek bugün belki de kendisine kuvvet ve motivasyon arayan insanlar için paha biçilemez olacaktır.

Türkiye’nin kurucu ideolojisini, temel değerlerini dünya tarihi ve haritasının bağlamına yerleştirince ne görüyoruz? Amaç, biraz da bunu yanıtlamak. Ben bakınca umut görüyorum açıkçası. Hem kendisini kurtarmış hem de kendisini kurtarmaya çalışan başkalarına ilham olmuş bir fikir, irade görüyorum. İsteyen adına Cumhuriyetçilik, isteyen Kemalizm, isteyen Atatürkçülük, isteyen Türk Devrimi desin, herkes meşrebine göre. Adında bir şekilde anlaşılır zaten. Önemli olan bugünün Türkiyesi için bize ifade ettiği anlam nedir? Ütopyası nedir? Benim için çok açık: Batının Doğu karakolu veya Doğunun Batı karakolu olmayan; Küresel Güneyin en kuzeyi veya zengin Kuzeyin fakir güneyi olmayan; Avrupa’da Ortadoğulu veya Ortadoğu’da Avrupalı olmayan; kendisi ne istiyorsa onu olan, kendisi için en iyisi neyse onu yapabilen bir Türkiye. Ütopyam budur, araştırmayı da bunu düşünerek teklif ettim. Planlamam isabetliyse, Cumhuriyetin 100. yılında, yani seneye yetişecek bir çalışma olacak. Cumhuriyetin okullarında yetişmiş, Cumhuriyetin başkentinde büyümüş bir vatandaş olarak çam sakızı çoban armağanı, 100. yıl hediyem de böyle olur umarım.

Bunları da sevebilirsiniz