Yahya Kaptan

Bu ayki yazımda Türkiye tarihinin en karmaşık dönemlerinden biri olarak nitelendirebileceğimiz Millî Mücadele döneminde vatan için kahramanca mücadele etmiş biri olan Yahya Kaptan’ın hayatını anlatmaya çalışacağım.

Dönemin karmaşasından faydalanmaya çalışan bazı taraflar Yahya Kaptan’ı haydut, adi bir kişilik olarak nitelendirmiş olsa da1 Yahya Kaptan’ın Milli bir kahraman olduğu, Atatürk’ün ifadeleriyle net bir biçimde doğrulanmıştır. Bu nedenle sözünü ettiğimiz diğer iddiaların bir hükmü yoktur.

Efendiler, bizim özellikle İstanbul’a yakın olan İzmit bölgesinde uygulamayı düşündüğümüz önlem, orada silahlı ulusal birlikler oluşturmak ve o çevrede güvenilir komutan ve subaylarımızın bu ulusal birliklere yardımı ve desteği ile hain çeteleri izleyerek verdikleri zararları ve kendilerini ortadan kaldırmaktı. İşte bu amaçla oluşturabildiğimiz ulusal birliklerin en önemlisi ve kuvvetlisi, bu Yahya Kaptan adıyla tanınmış bir özverili vatanseverin birliğiydi.”2

Hayatı

Yahya Kaptan, çevresinde dürüstlüğü ve mertliği ile tanınmış bir tacir olan Kerim Efendi’nin oğlu olarak bugünkü Makedonya sınırları içerisinde bulunan Kosova vilayetinin Köprülü kasabasında, 1891 yılında doğmuştur.3

Yahya’nın çocukluk ve gençlik yılları, Balkanların milliyetçilik hareketiyle sarsıldığı bir döneme denk gelmiştir. Bu mücadeleci ortamda büyüyen Yahya Kaptan korkusuz ve sinirli bir mizaca sahip olmuştur.4

Makedonya’nın diğer şehirleri gibi Bulgar, Sırp ve Müslüman nüfustan oluşan Köprülü kasabasında da otoritenin zayıflığını fırsat bilerek oluşturulan Bulgar ve Sırp çeteler Müslüman halka tecavüzlere başlamıştır.5 Bu tecavüzlere fazlasıyla maruz kalan Köprülü kasabasındaki Müslümanlar için hayat oldukça zorlaşmıştır. 1910 yılında yaşanan bir olayın sonucunda amcası Malik’in Bulgar Lazo tarafından yaralanmasını hazmedemeyen Yahya, Lazo’yu öldürerek dağa çıkmak zorunda kalmıştır.6

Dağda babasının arkadaşı olan Zakir Ağa’nın yanında bir süre gizlenen Yahya Kaptan, Zakir Ağa’nın tavsiyesiyle Sırp Rokaviç çetesine katılmıştır. İki yıl boyunca Rokaviç çetesiyle birlikte savaşan Yahya Kaptan, Balkanların paylaşılamaması ve Sırp-Bulgar çetelerinin bitmeyen rekabeti sayesinde dağlar hakkında bilgili ve savaş konusunda tecrübeli bir savaşçı olmuştur.7

1.Balkan Savaşında Yahya Kaptan

Trablusgarp Savaşının devam ediyor olmasını fırsat bilen Rusya; Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ’ı destekleyerek Osmanlıya karşı ayaklanmaları için bu devletleri kışkırtmıştır. Rusya’nın destekleri sonucunda, Ekim 1912’de 1. Balkan Savaşı başlamıştır.8

Trablusgarp’ta yenilmiş olan Osmanlı ordusu yaralarını sarmaya fırsat bulamadan Balkan Savaşına katılmak zorunda kalmıştır. Ayrıca doğuda Bulgarlara karşı, batıda ise Makedonya ve Arnavutluk’ta; Yunan, Sırp ve Karadağlılara karşı savaşan Osmanlı ordusu ikiye bölünmesinin etkisiyle daha da zayıf duruma düşmüştür.9

Savaşın kırılma noktası olarak nitelendirebileceğimiz, Sırbistan ve Osmanlı Devleti arasında gerçekleşecek olan Kumanova Meydan Muharebesi öncesinde, savaşın öneminin farkında olan Yahya Kaptan, Osmanlı’nın komutanlarıyla irtibata geçmiştir. Komutanlara, Sırp ordusunu yenilgiye uğratabilmelerine yardımcı olabilecek önemli ipuçları vermiştir, fakat bu bilgiler ordu komutanları tarafından yeterince önemsenmemiştir.10

Savaşın Osmanlı ordusunun aleyhine sonuçlanmasının ardından Makedonya, bölgedeki çetelerin işgallerine açık hale gelmiştir. Vakit kaybetmeden emrindeki çete üyeleriyle doğduğu yer olan Köprülü kasabasına giden Yahya Kaptan, oradaki Türk ve Müslüman aileleri büyük bir katliamdan kurtarmıştır. Yaptıkları sayesinde bölge halkının saygısını ve sevgisini kazanan Yahya Kaptan, unvanını burada gösterdiği kahramanlık neticesinde kazanmıştır.11 (Ege Bölgesinde halkın gözünde efeliğin karşılığı ne ise Balkanlarda da Kaptanlığın karşılığı oydu.)

2.Balkan Savaşında Yahya Kaptan

Osmanlı Devleti’nin kaybettiği toprakları kendi aralarında paylaşamayan Balkan Devletlerinin Bulgaristan’ı aradan çıkarmak için birleşmesi sonucu 2. Balkan Savaşı başlamıştır.

1. Balkan Savaşında olduğu gibi savaş döneminde meydanı boş bulan Bulgarlar göç edemeyip şehirde kalan Müslüman halka yeni bir katliam hazırlığında iken, Yahya Kaptan emrindeki 400 Türkten oluşan çetesiyle tekrar şehre gelerek bu katliama engel olmuştur. Bulgar çetesinin elebaşını ve kasabanın zengini olan Taso ve 45 adamını yakalayarak kurşuna dizmiştir. Ardından bölgede barışı ve huzuru tam olarak sağlamak için geçici bir hükümet kurarak yeni isyanların başlamasını önlemiştir.12

Yahya Kaptan’ın Teşkilat-ı Mahsusa’ya Girişi ve Hizmetleri

Güvenlik kaygısı nedeniyle İttihat ve Terakki Partisinin yardımlarıyla İstanbul’a gelen Yahya Kaptan, Halil Paşa aracılığıyla Harbiye Nazırı Enver Paşa ile görüşerek Teşkilat-ı Mahsusa’ya girmiştir.13

Teşkilatın lideri olan Süleyman Askeri Bey’in emrinde çalışmalara başlayan Yahya Kaptan’a, çetesini oluşturmak için halkı göç ettirilmiş bir köy olan Küçükköy tahsis edilmiştir.

1. Dünya Savaşının başlamasının ardından hazırlıkları tamamlayan Yahya Kaptan, Güney Makedonya’daki Sırbistan’ın askeri birliklerinin durumları ve dağılımları hakkında bilgi toplamak ve askeri nakliyatı sekteye uğratarak Sırp ordusunun lojistik desteğini engelleme göreviyle Teşkilat tarafından Bulgaristan’a gönderilmiştir. Vitoş Dağının eteklerine karargâh kuran Yahya Kaptan hız kesmeden çalışmalara başlamıştır.

İlk olarak Bulgaristan gizli servisinden yardım alarak Sırbistan sınırına giren Yahya Kaptan ve adamları Vardar nehri üzerindeki Kirlovak köprüsü ile Gevgili yakınlarındaki bir demiryolu köprüsüne saldırmıştır. Böylece Sırp ordusunun nakliye yolları büyük ölçüde zarar görmüştür.

Ardından Valandova yakınlarındaki büyük bir cephaneyi kendine hedef seçen Yahya Kaptan, bu cephaneliği havaya uçurmuştur. Bu önemli saldırıların başarıyla üstesinden gelen Yahya Kaptan çok geçmeden Sırp ordusu tarafından takip edilmeye başlanmıştır. Takip edildiğini fark eden Yahya Kaptan, Sırp taburunu pusuya düşürerek tamamen imha etmiştir.14

Yahya Kaptan, başarıyla geçen sabotaj faaliyetlerinin ardından İstanbul’a dönerek Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Heyet-i Temsiliye’ye katılmıştır.

Ölümü

Yahya Kaptan, Balkanlarda ve Kocaeli bölgesinde Atatürk’ün önde gelen adamlarından biriydi. Gerçekleştirdiği eylemler düşmanın ayağına ciddi ayak bağı oluyordu. Bu nedenle İstanbul Hükümeti tarafından hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bu kararın çıkartılmasından bir süre sonra yakalanan Yahya Kaptan 8 Ocak 1920 tarihinde yakalanarak öldürüldü.

Kaynakça

  1. Rıza Nur, Hayatım ve Hatıralarım, Yay. Abdurrahman Dilipak, İstanbul, 1992.

  2. Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İş Bankası Kültür Yayınları, sf. 208, 2019.

  3. Şükrü Uras, Yahya Kaptan, İstanbul, 1968.

  4. Uras, a.g.e.

  5. Hasan İzzettin Dinomo, Kutsal İsyan,Milli Kurtuluş savaşının Gerçek Hikayesi, İstanbul, 1990.

  6. İlter Özdemir, Yahya Kaptan, Gebze, 1977.

  7. Dinomo, a.g.e.

  8. Turgut Özel, Kocaeli Yarımadası’nda Milli Mücadele ve Yahya Kaptan, İstanbul, 1996.

  9. Rıfat Uçarol, Siyasi Tarih, İstanbul, 1985.

  10. İhsan Birinci, Milli Mücadele Kahramanı Yahya Kaptan, İstanbul, 1978.

  11. Dinomo, a.g.e.

  12. Dinomo, a.g.e.

  13. İsmail Hamdi Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, İstanbul, 1972.

  14. Uras, a.g.e.

Bunları da sevebilirsiniz