YUNNAN – Shilin’den Dali’ye

Jianshui’den 230 km mesafedeki Shilin Stone Forest’e (Taş orman) yaklaştıkça toprağın rengi koyulaşmaya başlıyor, koyu bordo-kahverengi hal alıyor. Taş yapıları ilginçleşiyor, Kapadokya’yı andıran taş yapılar görülmeye başlıyor.

Güney Çin’de üç tip karstik yeryüzü şekilleri bulunur: Guangxi eyaletindeki Guilin’de kule şeklinde (Fenlin), Guizhou eyaletindeki Libo’da koni şeklinde(Fengcong) ve Shilin’de sivri tepeli şekildedir. Kümelaenmiş haldeki görkemli kireçtaşı sütunları adeta orman görüntüsü verdiği için Taş Orman adı verilen Milli Park, 350 kilometrekare alanı kaplar ve beş alt birimden oluşur: Büyük ve Küçük Taş Ormanlar, Naigu Taş Ormanı, Dadieshui ve Changhu manzara alanları. Milyonlarca yıllık süreçte karstik oluşumların, yağmur ve rüzgarın erozyon etkisiyle heykeltıraş gibi işlenmesiyle oluşan bu doğa harikaları 1931’de açılmış ve 2007’de Unesco Dünya Mirası listesine alınmış. Taş Ormanın, zengin biçimsel özellikleri, milyonlarca yıllık gelişim tarihi, karmaşık jeolojik süreci açısından rakipsiz olduğu söyleniyor. Bu bölge, binlerce yıldır Yi etnik grubunun Sani insanlarına ev sahipliği yapmış.

Taş Ormanın girişinde geleneksel giysili ve başlıklı, şık şemsiyeli yerel rehberler dikkati çekiyor. Yi insanlarının giysileri çok renkli. Giriş bölümünden trenle, müzenin bulunduğu noktaya gidiyoruz. Burada trenden inerek yürümeye başlıyoruz. 1955’de burayı düzenlerken yaptıkları suni göletin üzerindeki köprüden geçiyoruz. Göletin içinde de karstik kayalar izleniyor. Yemyeşil çevre kiraz çiçekleri ile renklenmiş. Köprüyü geçince karşısındaki çiçekli meydanda, 2007’de Unesco Dünya Mirası listesine alındığını belirten dev taş levha karşımıza çıkıyor. Tüm Taş Ormanının orta bölümünde yer alan ve 3 kilometrekare alanı kaplayan Büyük Taş Ormanına doğru yürüyoruz.

 Yeşilliklerin arasında yükselen ilginç şekilli yüksek kayalıklardan oluşan bu dev park, Vietnam’daki Halong Körfezinin karadaki hali gibi görünüyor. Satıcıların sıralandığı kalabalık meydana geliyoruz. Meydanın karşısındaki kocaman kayalıkların birinin üzerinde dikkati çeken kırmızı renkli Çince iki harf “Taş Orman” anlamına geliyormuş.  Arkada yüksek bir kayanın üzerindeki köşkün (Tepe manzara köşkü) çatısı görülüyor. 30metre yüksekliğindeki taşın üzerine kurulmuş olan o manzara köşkü buranın en yüksek noktası.

Bu ilginç kocaman kaya oluşumları arasında dolaşmaya başlıyoruz. Bazıları bütün, bazıları parça parça üst üste konmuş gibi, bazıları üstten küçük kaya parçalarıyla birleşip kemer oluşturmuş, tepesi sivri kule veya kılıç şeklinde, bazılarının tepesinde şapka gibi taşlar bulunan çok çeşitli şekillerde, sayısız karstik kayalar topluluğunu görüyoruz. Bazıları, insan ve hayvan profillerine benzetiliyor. Taş Ormanı oluşturan kireç taşları, deniz organizmalarının

zengin fosillerini içeriyor. Bir kayanın üzerinde mercan fosili görüyoruz. Büyük Taş Ormanının en alçak noktası olan Kılıç Tepe göletinin bulunduğu yerden geçiyoruz. Buradaki kayalardan biri, gökyüzüne uzanan keskin bir kılıç şeklinde olduğu için bu ad verilmiş. Fakat kılıcın gövde kısmı depremde yıkılmış, sadece kabza kısmı hala gölde duruyor. Gölete kaya yansımaları güzel görüntüler oluşturuyor. Ming hanedanlığının geç döneminde yapılmış olan taş basamaklı yollardan kah inip kah çıkarak kayalıkların en dar yerinden de geçiyoruz. Çeşitli noktalarda geleneksel giysili ve enstrümanlı kadın ve erkekler bizlere küçük gösteriler yapıyor. Para istemeyen bu insanlar, park görevlileri olarak devletten maaş alan çiftçilermiş.

Büyük Taş Ormanının orta kısmındaki, 1930 tarihli Tepe manzara köşkünün bulunduğu yere geliyor ve merdivenlerden yukarıya çıkıyoruz. Burası tümüyle Büyük Taş Ormanı manzarasına hakim.

Geldiğimiz yoldan girişe geri dönerek, Shilin’e 86 km mesafedeki Kunming’e doğru yola devam ediyoruz.

Yunnan eyaletinin başkenti olan Kunming, Çin’in güneybatısında, Yunnan eyaletinin ortasında yer alır. Yunnan eyaletinin kurulmasında sonra, Yunnan’ın yönetim merkezi Dali’den Kunming’e taşınmış. Üç tarafı dağlarla çevrili şehir, güneyde Dianchi Gölü’ne bakar. Pirinç, mısır, bakla, buğdayın ana üretim alanlarından biridir, kamelya, açelya, kış yasemini, zambak, orkide gibi çiçekleriyle ünlüdür. Uluslararası havalimanı bulunan, yüksek binaları, yoğun trafiğiyle, 7 milyon nüfuslu büyük bir şehir bizi karşılıyor. Ertesi sabah Dali’ye gitmek üzere mola verdiğimiz şehrin merkezinde, ortadaki yaya yolunun girişinde Altın At adı verilen geleneksel tarzda kapıyı görüyoruz. Yolun bir tarafında devam eden eski şehir bölgesinde, restoranlar, dükkanlar ve uygun fiyatlı hediyelik ürünlerin alınabileceği gece pazarı bulunuyor. Kunming’de daha fazla zamanı olanlar için görülecek yerler arasında, milli kültürel kalıntılardan Askeri Okul, Nie-er Anıtı, Altın Tapınak, Guandu’daki Elmas Taht Pagoda; doğal yapılardan Jiuxiang’daki karstik yeryüzü şekilleri, manzara noktaları olarak Luquan’daki Jiaozi Karlı Dağı, Dongchuan’da Xiaojiang Nehri Boğazı öneriliyor.

Kunming’den uçakla 50 dakika mesafedeki Dali, Yunnan eyaletinin batısında, Kunming’in 320 km kuzeybatısında, Cangshan Dağları ile Erhai Gölü arasında yaylada yer alıyor. Dali’deki dağların deniz seviyesinden yüksekliği 4122 metre olup, en alçak kısmı 1340 metredir.

Da: büyük, li: yönetim anlamına geliyor. Dali, 8.yüzyılda kurulan Nanzhao krallığı ile 13.yüzyıla dek süren Dali krallığının başkenti ve antik Yunnan’ın ekonomik, politik, kültürel merkezi olmuş. Şimdiki eski şehir 14. yüzyıl sonlarında Ming hanedanlığı döneminde yapılmış.

Çoğunluğunu Bai etnik grubunun oluşturduğu Dali’nin, yeni şehir bölümü henüz 20 yıllık ve yarım milyon nüfusa sahip. Eski Dali’nin nüfusu 50.000 civarında.

Dali birası ve Carlsberg bira fabrikası dışında büyük fabrika bulunmayan Dali’de turizm önemli bir gelir kaynağı. Bölgedeki el sanatlarının başında ahşap oymacılığı, kumaş boyamacılığı, mermer işçiliği gelir. Mermer taşı, başlıca Changshan Dağlarından üretilir, Dianchang taşı da denir. Yunnan çayı ve özellikle Puer Tea adı verilen, %67 fermente ve C vitamini içerdiği, metabolizmayı artırdığı söylenen çay çok meşhur. Çin’deki en iyi Puer çayın %90’ı Yunnan’da üretiliyor. Gerçek Puer çay oldukça pahalı, demlendiğinde rengi siyah çaya göre daha koyu. Burada sabahları genellikle yeşil çay içiliyor, öğle yemeğinden sonra sindirim ve kilo kontrolü için Puer çay, akşamları daha düşük kafein içeren siyah çay içmeyi tercih ediyorlar.

Dali’de “Üç Dao (Sandao) çayı”, geleneksel çay tadımı sanatıdır. Bai insanları fırınlanmış çay içmeyi sever; sırayla içilen üç çeşit çayın ilki acı çay, ikincisi tatlı çay, üçüncüsü tadım sonrası çayıdır.

Dali tarihi şehir merkezi araçlara kapalıdır, Arnavut kaldırımlı sokakları yaya bölgesidir. Şehrin doğu kapısı Erhai, Batı kapısı Changshan, kuzey kapısı Santa, güney kapısı Shanghe olarak adlandırılır.

Eski şehir merkezinin birbirini dik kesen, doğu-batı ve kuzey-güney yönünde iki ana yolu ve sokakları bulunur. Kuzey-güney kapısı arasında 1.5 km uzanan Fuxing yolu, şehrin ana caddesidir. Güney kapısına doğru yürümeye devam edilirse 9. yüzyıla tarihlenen Wuhua kulesi görülür. Kenarından su yolu geçen bu işlek caddede çok sayıda gümüşçü ve çay dükkanları sıralanır. Konfüçyüs Tapınağı bu yol üzerinde yer alır.

Yangren (Batılılar)ve Huguo (Yabancılar) Caddeleri, turistik, canlı müzik yapan barlar, kafeler, restoranlarla doludur. Erhai kapısına çıkan Renmin Caddesi üzerinde de otel, restoran ve barlar bulunur.

Eski şehir merkezindeki 1904 tarihli Taoist Katolik kilise, depremden sonra 1927’de orijinal hali korunarak yapılmış. Yukarıya doğru yükselen üç çatılı geleneksel yapının üzerindeki haç ile ilginç bir sentez oluşturulmuş.

Eski şehir merkezinin 2 km doğusunda kalan Erhai Gölü, Çin’in yedi tatlı su gölünden biri ve Yunnan eyaletinin ikinci büyük tatlı su gölüdür. Erhai Gölü, deniz seviyesinden 1972 metre yükseklikte yer alır, ortalama 11.5 metre derinlikte olup en derin yeri 20 metredir. Caicun iskelesinden tekneye binerek göl üzerinde gezinti yapabilir, göldeki adalardan Bai etnik grubu mensubu balıkçıların yaşadığı küçük bir adacık olan Jinsuo Adası ziyaret edebilirsiniz. Bu sakin, küçük balıkçı köyünün sokaklarında, küçük bir pazar yeri bulunan sahilinde, göl ve dağ manzaraları eşliğinde dolaşabilirsiniz.

Dali’nin simgesi olan, 9. yüzyıla tarihlenen, Güney Çin’in en eski yapılarından Üç Pagodalı Budist Tapınağı (Chongsheng), eski şehrin kuzeybatısında Changshan Dağlarının Yingle zirvesinin kökünde yer alır. Ana kapıdan girdiğimizde tam karşımızda, yürüme yolunun ucunda kademeli basamaklarla gidilen en büyük pagodayı, iki yanında daha küçük pagodaları görüyoruz.

Sarı renkli olan pagodalara doğru dümdüz gitmek yerine girişten sola doğru dönüp biraz yürüyünce bir gölete geliyoruz. Pagodaların suya yansımasını fotoğraflıyoruz. Geniş bir alana yayılmış, çiçekli bahçe içindeki yürüme yollarından devam ederek pagodaların ön tarafındaki geniş meydana geliyoruz. Yakından bakınca yapılar daha da heybetli görünüyor. İçlerinde en büyüğü ve en eskisi olan ortadaki pagoda (Qianxun Pagoda), Tang hanedanlığı döneminde 837’de yapılmış, 70 metre boyunda ve kare şekilli. Kuzey ve güneyindeki daha küçük iki pagoda, Song hanedanlığı zamanında 1103’de yapılmış. Bunlar 43 metre boyunda ve sekizgen şekilli. Depremler nedeniyle 1981’den beri kapıları kapatılmış. Pagodanın yükseldiği meydanın bir köşesinde dilekler asılan yapılar, ortasındaki taş sehpa üzerinde Anka kuşu heykeli görülüyor. Pagodanın yan tarafındaki merdivenlerden çıkarak arka tarafa yürüdüğümüzde, oradaki gölete pagodaların yansıması çok daha muhteşem görülüyor. Üç Pagoda’nın arka tarafında kalan bölümde yeni yapılmış pagodalar yer alıyor.

İsmi “Mutlu kasaba” anlamına gelen Xizhou, Dali’nin 17 km kuzeyinde yer alır. Burası, Yunnan’ın en güçlü etnik gruplarından biri olan Bai’lerin çoğunlukta bulunduğu, 30.000 nüfuslu bir kasabadır. 1949’a dek Bai etnik grubunun önemli bir ticari merkezi olan Xizhou, Ming hanedanlığı döneminde (1368-1644) güney ipek yolunda zenginleşmeye başlamış, bölgenin çay ve mermer ürünleri Asya’nın her yerinde satılır hale gelmiş. Özellikle Qing hanedanlığı döneminde (1644-1911) burada pek çok zengin aile yaşarmış. Kasabada, o dönemin mimarisinin ve Bai etkisinin en iyi örneklerini yansıtan, iyi korunmuş evler görülüyor. Bai insanları için ev yapmak başarı sembolüdür, şanslı gün seçilerek inşaata başlanır. Genellikle bahçelerinin ve evlerinin kapısını süsler, renkli resimler, mermer dekorasyonlar, kalkık saçaklar, parlak renkler kullanırlar. Kiremit çatılı kıvrık saçaklı ahşap yapılar, antik Çin’den türeyen geleneksel Japon mimarisini andırır.

Kasabanın girişindeki beyaz renkli “Ay Köprüsü”nün gölete yansıması çok güzel fotoğraf veriyor.

Köprünün üzerinden yürüyerek geçip girdiğimiz kasabanın sokaklarında, bal peteği formunda özel tuğlalardan yapılan geleneksel evleri görüyoruz.

Kasabanın merkezinde dükkanlarla çevrili küçük bir meydan bulunuyor. Kemer şeklinde geleneksel bir kapının bulunduğu pazar yerine geliyoruz.

Buradaki çiftçi pazarı, Dali Vadisindeki en büyük pazarlardan biridir. Güneş doğunca kurulur, saat 11 civarında kapanır. Puer ve diğer çay çeşitleri, sebze, meyve, balık satılan pazar yerinde dolaşıyoruz. Üzerinde kırmızı çiçek desenleri, beyaz püskül şeklinde uzantıları bulunan yuvarlak kırmızı-siyah başlıklı, kırmızı, pembe, mavi, bluzlu, sırtlarında sepet taşıyan Bai kadınlarını görüyoruz. Kadınların giysi rengi ve şekilleri, yaşlarına, evli-bekar olmalarına göre farklılık gösterir. Genç bekar kadınlar turuncu, kırmızı, pembe renkler; evli kadınlar mor renk; yaşlı kadınlar mavi renk giyer. Pazar yerini dolaştıktan sonra el sanatları okuluna gidiyoruz, üzerinde “Mutlu nakış” yazılı kapıdan bir avluya giriyoruz. Burada el işi yapan genç kadınları görüyoruz. Binanın içindeki sergi bölümünden el işi tablolar satışa sunuluyor.

Yunnan’daki yolculuğumuz, Shaxi kasabasına doğru devam ediyor.

Bunları da sevebilirsiniz