Gemiyi önce CEO’lar terk etti!

17 Ekim 1929’da (Büyük Buhran’ın başladığı ‘Kara Perşembe’den sadece bir hafta önce) ünlü ekonomist Irving Fisher şunları yazmıştı:

Hisse senedi fiyatları yüksek ve uzun süreli bir platoya erişti gibi görünüyor”.

10 gün sonra ise New York’ta insanlar damdan kendilerini atıyordu.

Edward Maynard Keynes 1927’de “Artık bundan sonra yeni bir ekonomik çöküş olmaz” demişti.

Coronavirüs çıkana kadar Amerika’da yine aynı yorumlar yapılıyordu.

Trump ekonominin tıkırında olduğunu söyleyeli çok değil 3-4 ay oldu.

Geçen yılın Mayıs ayında ABD’deki işsizlik oranı yüzde 3,6 ile son 49 yılın en düşük seviyesindeydi.

Merkez Bankası FED’in başkanı Jerome Powell ekonomiyi ve istihdamdaki büyümeyi “tahminimizden biraz daha güçlü”, enflasyon için ise “fazlasıyla zayıf” tanımlamasını yapıyordu.

Küresel piyasalar Amerikan ekonomisindeki fantastik tabloyu satın alıyor ve gelecek planlarını ona göre yapıyordu.

Ancak belli ki kapitalizmin ambar fareleri pek de öyle düşünmüyordu.

CEO Exodüsü

2019 Ocak ayından itibaren ABD’de büyük CEO göçü (Great CEO Exodus) başladı.

CEO’lar (Chief Executive Officer – Şirket Genel Müdürü) sanki kurak mevsimin beklenenden daha erken geleceğini öğrenmiş gibi istifaları arkası arkasına bastılar.

Ocak –Ekim ayları arasında 1332 CEO görevlerinden istifa etti.

İstifa ederken de boş durmadılar, şirketlerinin kendi portföylerindeki hisse senetlerini de sattılar.

Coronavirüsün başını ufaktan çıkarttığı 2019 Kasım ayı ise rekor kırdı.

Sadece bir ayda 172 CEO gemiyi terk etti.

2019 sonunda istifa eden CEO sayısı 1480 ile tüm zamanların rekorunu kırmıştı.

2019’da dünya genelinde ise bu sayı 1640 oldu.

2008’deki krizde bile bu kadar CEO ortamdan seyrelmemişti.

CEO ayrılıkları 2019’da 2018 yılına oranla yüzde 13 arttı.

Challenger, Gray & Christmas’ın verilerine göre geçen yıl teknoloji alanında faaliyet gösteren şirketlerde ayrılan CEO sayısı bir önceki yıla göre yüzde 42 oranında artarak 216’yı buldu. En yüksek ayrılık enerji sektöründe yaşandı. 2019’da yüzde 96’lık artışla 59 CEO görevinden ayrıldı.

Bunlar öyle ufak tefek şirketlerin yöneticileri de değildi.

ABD’yi yöneten dev şirketlerin tepe isimleriydi.

Mesela bir kaçını saymak gerekirse:

United Airlines — Oscar Munoz

Alphabet — Larry Page

Gap — Art Peck

McDonald’s — Steve Easterbrook

Wells Fargo — Tim Sloan

Under Armour — Kevin Plank

PG&E — Geisha Williams

Kraft Heinz — Bernardo Hees

HP — Dion Weisler

Bed, Bath & Beyond — Steven Temares

Warner Bros. — Kevin Tsujihara

Best Buy — Hubert Joly

New York Post — Jesse Angelo

Colgate-Palmolive — Ian Cook

MetLife — Steven Kandarian

eBay — Devin Wenig

Nike — Mark Parker

2020’nin ilk ayına gelince rekor kırılmaya devam etti. Ocak’ta tamı tamına 219 CEO görevini bıraktı.

Bu yıl içinde istifayı basan CEO’lardan bazıları da şunlardı:

Bob Iger, CEO of Disney

Ginni Rometty, CEO of IBM

Harley-Davidson CEO Matt Levatich

T-Mobile’s CEO John Legere

LinkedIn CEO Jeff Weiner

Mastercard CEO Ajay Banga

Keith Block, co-CEO of Salesforce

Tidjane Thiam, CEO of Credit Suisse

Hulu CEO Randy Freer

Bu CEO’ların 2020’de beklenen resesyon ile birlikte patlak veren Covid 19 krizini önceden gördüğünü söylemek mümkün.

Hem de epey önceden.

Hem de vurgun vurarak.

24 Mart 2020 tarihli Wall Street Journal’ın haberinden öğreniyoruz.

Sadece 1 Şubat ile 17 Mart 2020 arasında, aralarında Amazon CEO’su Jeff Bezos’un da bulunduğu patron takımı, 9,2 milyar dolarlık hisselerini satmış ve 1,9 milyar dolarlık kayıptan (Borsa 19 Şubat ile 20 Mart arasında yüzde 30 düştü o aralıkta) kendilerini kurtarmayı başarmış.

Milyonlarca hatta milyar dolarları bulan maaşlarla çalışan CEO’lar, tekelci kapitalizmin tetikçileridir.

En acımasız ve gözü pek olanlardan seçilir.

Sahiplerini mutlu etmek için tek yolları vardır.

Kar etmek ve daha çok kar etmek.

Kaç kişiyi kovdukları, kimin ne şartlarda çalıştığı veya hangi hükümete kaç dolar rüşvet verdiklerinin önemi yoktur.

İlaç şirketinde ise üretilen ilaç ve aşıların plasebo deneysiz FDA onayı alması için her türlü ‘yetkiye’ sahiptirler. Mesela (14 Mart 2020’de Microsoft Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa eden) Bill Gates’in ortağı olduğu Gilead Science’s, Covid 19’u bilircesine hem önceden aşı geliştirdi, hem de Remdesivir antiviral ilacıyla 2020’nin ilk üç ayında 12 milyar dolar satış rekoru kırdı.

2020’de bir çeşit ekonomik kriz olacağı belliydi.

Üretemeyen ABD’nin ha bire sahte dolar basması ve teknolojide Çin’in altında kalmasından bu görülüyordu.

Ama sanki bunlar virüsü de bilir gibi göç etti.

Büyük CEO göçünden söz ediyorum.

Aynı Afrika belgesellerindeki Masai Mara – Serengeti göçlerini andırırcasına hem de.

Filler, geyikler, zebralar, aslanlar, mandalar hepsi.

Bunlar Masai Mara yerine “Mesaiye Ara” deyip işi sermeye gidiyorlar.

Ceplerindeki milyonlar, milyarlarla tabii.

Hem şanslı, hem uzgörülü olmak demek CEO olmak demek.

Fazlasıyla şanslı da denebilir.

Pek çoğu henüz Covid 19 ortada yok iken, ekonomik veriler gayet güzelken istifa etti.

Önemli bir kısmı da krizin pandemiye dönüşme olasılığının ortaya çıkmasından önce ayrıldı.

Çöküşü gördüler ve biliyorlardı.

ABD’nin dolar imparatorluğu sona eriyor.

Avrupa’nın çakma emperyalist birliği de avro ile birlikte tarihe karışıyor.

Bugün petrol fiyatları bir gecede eksiye inebiliyor.

ABD’deki işsizlik oranı yüzde 35’lere tırmanıyor.

Eyalet ve şehirlerde işsizliği artıran karantinalara karşı Federal yönetime isyan görüntüleri oluşuyor.

Wall Street batarken New York şehri virüsün pençesinde kıvranıyor.

New York Belediyesi’nin 62.7 milyar doları var. Yıl sonuna kadar yapacağı harcama ise 249.4 milyar dolar. 186.7 milyarlık açığı nüfusa böldüğünüzde, New Yorklu başına 63.100 dolar borç yükü düşüyor.

Chicago’da bu rakam 37.100 dolar kişi başına.

Tüm belediyelerin açığı 323 milyar dolar.

Federal Hükümetin açığı ise çok daha fazla. 23 trilyon dolar.

ABD’nin toplam kağıt türevlerden gelen borcu 200 trilyon doları geçiyor.

Özellikle son 75 yıldır kan ve petrol içip dünyanın canına okuyan emperyalist bugün topal eşeğe döndü.

Ekonomisi sağlam, bankaları devlete ait olan Çin’in kripto paraya geçişi de bundan.

ABD’nin virüste neoconuyla, neonazisiyle topyekün Çin’i suçlaması da ondan.

Çin’e gücü yetmeyince bu kez Irak, İran ve Venezuela’ya halleniyor yaralı kovboy.

Ama nafile…

Covid 19 bir çağı kapatıp, yenisini aralıyor.

Burnu iyi koku alan CEO’lar bunu Marksistlerden daha net görüyor.

Karaya oturmakta olan kapitalizm gemisini önce fareler terk ediyor.

KAYNAKLAR:

http://endoftheamericandream.com/archives/why-did-hundreds-of-ceos-resign-just-before-the-world-started-going-absolutely-crazy

https://www.wsj.com/articles/bezos-other-corporate-executives-sold-shares-just-in-time-11585042204

www.truthinaccounting.org/library/doclib/Financial-State-of-the-Cities-2020.pdf

Bunları da sevebilirsiniz