Anadolu Ajansı(AA)’ na göre İstanbul seçim sonuçları:
-
Açılan sandık: (% 100,00 ) – 31.186
-
Toplam sandık: 31.186
-
Katılım oranı: %84,44
-
Kullanılan oy: 8.925.056
-
Geçerli oy: 8.746.459
-
Toplam seçmen: 10.570.222
-
Ekrem İmamoğlu: 4.741.885 31 Mart seçim sonucu: 4.169.765
-
Binali Yıldırım: 3.935.429 31 Mart seçim sonucu: 4.156.036
-
Fark: 806.456 31 Mart farkı: 13.729
ANKA haber ajansına göre ise İstanbul seçim sonuçları:
-
Açılan sandık: (% 100,00 ) – 31.186
-
Toplam sandık: 31.186
-
Katılım oranı: %83,74
-
Kullanılan oy: 8.851.896
-
Geçerli oy: 8.746.648
-
Toplam seçmen: 10.570.222
-
Ekrem İmamoğlu: 4.740.582 31 Mart seçim sonucu: 4.169.765
-
Binali Yıldırım: 3.933.815 31 Mart seçim sonucu: 4.156.036
-
Fark: 806.767 31 Mart farkı: 13.729 (1)
Çoğu kişinin umutla beklediği, kiminin hayal kırıklığına uğradığı, kiminin de yüzünde şamar hissi uyandırdığı türdendi seçim sonuçları. 4.740.582 İstanbullu seçmen ve İstanbullu seçmen dışında, ülkenin birçok yerindeki vatandaşlara da umut oldu bu sonuçlar. Yürütülen kampanya çerçevesinde insanlara yansıttığı samimi ve ılımlı tavır ile Ekrem İmamoğlu, her anlamda içinden çıkılmaz hal alan ülke gündeminde adeta tünelin ucundaki ışık(!) misali insanlarda umut kıvılcımlarını yeniden yaktı. Aslında bu toplumun yarısından daha fazlasının beklediği kıvılcımdı. Başkanlık seçimlerinde, birçok kişinin ülkenin gidişatından rahatsız olduğunu ve bir lider arayışında olduğuna tanık olundu aslında. Muharrem İnce’nin yürütmüş olduğu kampanya ve mitinglerdeki coşku, halktaki lider arayışının göstergeleriydi. Fakat başkanlık seçiminin gecesi ve sonrasında yaşananlar büyük bir kesimde hayal kırıklığına neden oldu.
Yapılan seçimi sadece İstanbul sınırları içinde tutmak, yurdun birçok yöresindeki insanların umuduna haksızlık olur. Bu seçim insanlarda oluşmuş hayal kırıklığını onardı öncelikle. Şimdiye kadar yürütülen çalışmalar ve söylemlerle insanların içinde bulunduğu çıkmazdan çıkabilecekleri ve insanlarda, kendisine dayatılan başta ekonomik baskı olmak üzere birçok baskının son bulabileceği hissi uyandırıldı. Fakat dediğimiz gibi, şuan söylemler üzerinden konuşuyoruz. Bu söylemlerin somutlaştırılması ve vücut bulması ile umutlar gerçekleşecektir. 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu’na verilen desteğin ve bu destek neticesinde oluşmuş olan oy farkının artmasının, 18 günlük başkanlık sürecinde yapmış olduklarının etkisi de var şüphesiz.(2) Yani 31 Mart öncesinde söylediklerini, göreve gelir gelmez somutlaştırmaya başlaması bundan sonra yapacaklarının emarelerini bize vermektedir. Umarım yanılmayız.
Aslında bir de denklemin diğer tarafına bakmak gerekiyor. 8.746.648 geçerli oydan, 4.740.582 oyu Ekrem İmamoğlu alırken, 3.933.815 oyu Binali Yıldırım almıştır. Yani İstanbul seçmeninin %44,99 u hala bir şeyleri görmemekte ısrarlı. Yapılan haksızlıkları, yalan söylemleri, çevrilen dolapları ya görmezden geliyorlar ya da gerçekten bütün bunlardan bihaberler. Oy verenlerin ne kadarı Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP)’ ne eskisi kadar güveniyor ve inanıyor bilinmez. Bilinen ise Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’u alan Türkiye’yi alır söyleminin ardındaki korku ve zamanında ev ev dolaşarak halka ulaşan zihniyetinin halktan koparak saraylara taşınması sonrası yaşanan yıkımın görünür olması.(3)
Seçimin hemen ardından meydana gelen ekonomik gelişmeler, ülkede başta ekonomi olmak üzere birçok konunun masada çözümlenmeyi beklediğini göstermektedir. Özellikle seçimden sonra yapılan zamlar, gelecek günlerin nasıl olacağına dair ipuçlarını veriyor.(4) AKP hükümeti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan bir yandan, kendi içindeki karmaşa ve çözülmeyle mücadele ederken aynı zamanda ülkenin içinde bulunduğu gidişatı da olumlu yönde değiştirmeyi başarabilecek mi? Yoksa dört kişilik ailenin açlık sınırının bile asgari ücretin üstünde kaldığı ülke şartlarında (5) itibardan tasarruf olmaz diyerek sevgili eşi Emine Erdoğan ve 49.995,00 $ çantası(6) ile yurtdışı gezilerinde itibarlı görünerek dünyayı kıskandırmaya devam mı edecek?