Janna Jihad Ayyad

Çok kısa yaşamına, dünden bugüne, uzun bir yaşam sığdırmış bir çocuğun, hiç de “çocukça” olmayan öyküsü, bu ay sizinle paylaşacağım. Öykü, masalsı olmaktan çok uzak bir diyarda geçiyor. Yer, Filistin. Öykünün kahramanı Janna Jihad Ayyad. Janna, henüz masal kitapları okuyacak yaşta. Yaşı, 10, 4. sınıf öğrencisi bir gidip bir gidemediği okulunda. Ramallah’a yakın Nabi Salih köyünde yaşıyor. Janna bir gazeteci. Evet yanlış okumadınız. Kendisini öyle tanımlıyor. Aslında, yaptığı iş gerçekten de bir gazetecininkinden farksız. Küçük bir kamera yardımıyla çektiği videoları şöyle bitiriyor Janna, “Ben Janna Jihad, İşgal altındaki Filistin, Kudüs.” Janna, gazeteciliğe 3 yıl önce başlamış, henüz 7 yaşındayken. Çektiği videoları, sosyal medya hesaplarını oldukça etkin kullanarak bütün dünyayla paylaşmak amacında Janna. Filistin’deki direnişi; İsrail askerlerinin Filistin’deki zulümlerini; Filistin halkının, sınır kontolleriyle nasıl “aşağılandığını” (Janna’nın ifadesi) ve daha nicelerini kayıtlara düşüyor. Facebook’taki takipçi sayısı 35 bini çoktan aşmış durumda. Janna, görüntülediği haberleri İngilizce ve Arapça olarak sunuyor. İşgal altındaki topraklarda yaşayan, bombaların, cinayetlerin ve kanlı direnişlerin gölgesinde aslında yaşam mücadelesi veren, 10 yaşındaki bir kız çocuğunun konuştuğu akıcı İngilizce, Filistin’de olanları beklenmedik bir soğukkanlılık ve hazırcevaplılık ile anlatması, olayın kendisi kadar olmasa da, hayli şaşırtıyor insanı. Evet, bir savaş çocuğunun, bu tekil mücadelesi, sınırları aşmış durumda. Ben de Janna hakkında, sosyal medyada izlediğim kısacık videodan oldukça etkilendim. Janna’nın haberi, Türkiye medyasına birkaç güç önce Al Jazeera’nın Janna ile yaptığı röportaj ile girmiş ve pekçok haber sitesinde de yer bulmuş durumda. Yabancı basında da Janna’nın tartışıldığını görebiliyoruz. Al Jazeera’nin röportajında Janna, büyüdüğünde gazeteci olmak istediğini, arkadaşı Mustafa ve amcası Rüştü’nün öldürülmesinden ve pek çok arkadaşının yaralanmasından sonra, gazeteciliğe hemen başlamamak için hiçbir nedeni olmadığını fark ettiğini belirtiyor. Filistin’de olan bitenlerin CNN, Fox gibi bütün dünya tarafından takip edilen medya kuruluşlarında yer almadığını söyleyen Jenna, küçük ama anlamlı katkısıyla Filistin’i dünya gündemine taşımak, mesajını dünyaya anlatmak niyetinde. Kendisi de bir fotoğrafçı olan ve Filistin direnişini, İsrail zulmünü fotoğraflayan amcası Bilal Tamimi’den etkilendiğini söylüyor Janna. Legalinsurrection adlı bir başka internet sitesinde ise, Al Jazeera’nın röportajına atıfla, Janna’nın “gazeteciliğinin” çocuk sömürüsü olduğu iddia ediliyor. Janna’nın ailesi hakkında ilginç bilgilere de bu sayfa üzerinden ulaşabiliyoruz. Tamimi aşiretinin bir üyesi olan Janna’nın ailesinin oldukça ünlü bir aile olduğu belirtiliyor. Yazının yazarı William A. Jacobson’un iddiasına göre, bu ailenin bir üyesi olan Ahlam Tamimi, 2001 yılında Sbarro Pizza restoranında bombalı bir intihar saldırısı düzenlemişti. Aynı yazıda, Janna’nın, Bassem Tamimi ve eşinin rehberliğinde, medya operasyonu için kullanıldığı, Janna ve aynı köyden çocukların herhangi bir şiddet uygulamayan İsrail askerlerini provoke ederek viral olacak kayıtlar elde etmeye çalıştıkları yazıyor. Ayrıca, Bassem’in kızı Ahed’in Türkiye tarafından bir madalyaya layık görüldüğü de yazıyor. Bu yazıda belirtilenlerin en azından Ahed Tamimi ile ilgili olan kısmının doğru olduğunu, Türkiye medyasından da biliyoruz. İsrail askerlerine kafa tutmasıyla Türkiye ve dünya gündeminde kendisine yer bulan Ahed, Başakşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak 2012’de Türkiye’ye gelmiş, burada “Hanzala Cesaret Ödülü”nü almış ve hatta hapiste olan babası Belediye’nin ödediği kefalet ile serbest kalmıştı (Hanzala, Filistin’in ünlü karikatür sanatçılarından, Naci el Ali’nin yarattığı bir çizgi karakterdir Bu karakter, Kuveyt’te yayın yapan el Siyasa adlı dergide ilk defa 1969’da gözükmüştür. Hanzala 10 yaşında bir erkek çocuktur ve hatta 2009’da İran Yeşil Hareketi’nde de bir maskot olarak kullanılmıştır). Tüm bunları okur ve izlerken elbette insanın aklına onlarca soru geliyor ve düşünce takılıyor. Öncelikle, 7 yaşından itibaren bir çocuğun gerçekten de bir gazetecinin yaptığı işi yapmasının ardında, muhtemelen bir ailenin, çocuğa aşıladığı bir siyasal bilinç olmaması çok düşük bir olasılık. Hatta bir yönlendirme olmasa bile (ki olmaması düşük olasılık) en azından bir cesaretlendirme olduğu da düşünülebilir. Ancak Janna’nın ve kuzenlerinin yaptıklarının bir “çocuk sömürüsü” olarak değerlendirilmesi kuşkusuz ki, en iyi olasılıkla çok “dışarıdan” ve bölge gerçekliğinden kopuk bir yaklaşım. Janna’nın youtube ya da facebooktan paylaştığı videolara kısaca bir göz attığınızda, çocuğun ona ezberletilmiş cümleler kurmadığını, gayet bilinçli cümleler kurduğunu, çok doğal ve inanılmaz özgüvenli olduğunu, hatta İsrailli askerlerle olan diyaloglarında oldukça hazırcevap olduğunu hayretler içerisinde izleyebilirisiniz. Çocuğun “dava”sına inandığı kesin. O yaşta bir çocuğun “beynini yıkamak”, “kolay” ya da “ne derece doğru” diyebilirsiniz. Ama sanırım, bunu söylemeniz gereken merci, Janna’nın ailesi değil. Çünkü, bölgenin acımasız gerçekliği çocukları kendi mevcudiyetinden hiç de dışlamıyor. Uzun yıllardır, taş, sopa ve kanla oluşturulmuş bir toplumsal bellek var ve bu toplumsal bellekte, çocuk hayata geldiği anla birlikte bütün acımasızlığı ve adaletsizliği ile çocukların zihninde, gelecek nesillere aktarılacak yeni “anı”ları biriktiriyor. İşte bu siyasal bilinç, bilincin de ötesindeki siyasal gerçeklik, Janna’yı 10 yaşında bir gazeteci yapan, Janna’ya “benim silahım kameramdır, benim kameram silahtan güçlüdür” dedirten. Hem Janna da söylüyor zaten, İsrailliler’in “büyük” gazetecilerin kameralarını kırdığını ve onlara göz yummadıklarını. Bir çocuk olarak Filistin’in sesi olmanın daha “kolay” olduğunu, akıl almaz bir adanmışlıkla… Kuşkusuz ki acı… Acı olan, 10 yaşındaki bir kız çocuğunun, şimdiden “gazeteciliğe” soyunması değil. Aksine bu çok da güzel, imrenilesi, gurur duyulası… Acı olan, bu küçücük çocuğun gazetecilik oynamak yerine, sokak çatışmalarında, mermilerin, taşların, sopaların arasında, cephede, kelle koltukta, çaresiz bir halkının sesi olmaya çabalaması. Bu çabanın başarılı olmasına sevinmeli mi üzülmeli miyiz bilemiyorum. Ama Janna kurtulursa, dünya kurtulur, onu biliyorum. Kaynaklar Al Jazeera, 28 Nisan 2016, [http://www.aljazeera.com/news/2016/04/janna-jihad-meet-palestine-10-year-journalist-160426132139682.html] Legalinsurrection, 12 Mayıs 2016, [http://legalinsurrection.com/2016/05/palestinian-child-exploitation-10-year-old-journalist-janna-jihad/] Başakşehir Belediyesi, [http://www.basaksehir.bel.tr/manset/1092/filistinli-cesur-kiz-ahed-tamimi-basaksehir-de?open=0]

Bunları da sevebilirsiniz