Sonuna kadar hak edilmiş Nobel ödülünün tadını çıkartamıyoruz ne yazık ki! Aziz Sancar’ın ayağı vatan toprağına basmasa da; gönlü hiç ayrı düşmemiş ülkesinden! Ödülü Atatürk’e ve Cumhuriyet’e armağan etmesi bunun biricik kanıtı! Ünlenmiş kişilerimizin kendilerini dev aynasında görmesi ve içinden çıktıkları toplumu küçümsemesine alışık olan bizler için en az Nobel kadar sevindirici oldu Aziz Sancar’ın bu değerbilirliği!
BBC muhabiri çabalamasına karşın Sancar’ın ağzından işine yarayacak tek söz alamadı!
Bizimkiler durur mu? Osmanlı’ya saygısı ve ülkücü geçmişi üzerinden ardışık saldırılar yapıldı, yapılmakta! Bu hastalığa ivedi iyilikler dileyip Nobel’le sürdürelim!
************************
Nobel tıp ödülüne değer görülen üç kişiden biri olan William C. Campbell’ın konuşmasını izleyince çoktandır kafamı kurcalayan bir konu canlanmış oldu!
Salondakilerin gülüşmesine neden olan sözler söyledi Campbell!
Kısa teşekkür konuşmasında
“Parazitlere saygı zamanı geldi!” sözleriyle sıra dışı bir ortam oluşmasına neden olduğuna kuşku yok!
Akıl ve bilim yolunda Nobel kazanacak denli ileri gitmiş bir kişilik için sıradan sayılabilecek bu sözler salondakilere ilginç gelmiş olmalı ki; gülüşmeler yer yer kahkahaya dönüştü.
“İnsanlar her şeyin en iyisine lâyıktır!” ya da
“Her şey insanın mutluluğu, gönenci içindir!” sözlerini duymayanımız yoktur. Bu sözler gereğince kaymak sayabileceğimiz azınlıktaki tabaka mutluluğa ve gönence erişirken; çoğunluk mutsuzluğun dibine vurmayı sürdürmektedir.
Darwin tarafından bundan yaklaşık 150 yıl önce ortaya konulalı beri insan dediğimiz canlı yeryüzünün ayrıcalıklısı olmaktan çıkmıştı oysa! Yeryüzünün yaşıyla karşılaştırıldığında insanın bugünkü anlamdaki varlığına denk düşen zaman aralığı olsa olsa okyanustaki su damlasına eşdeğerdir.
Nobel ödüllü Campbell’ın parazitlere saygı çağrısını genelleştirip tüm yaşama saygı çağrısı olarak algılamak insanlığın bugün için benimsemesi gereken biricik seçenektir!
“İnsanlar her şeyin en iyisine lâyıktır!” savsözü üzerinden geliştirilen insanmerkezcilik her geçen gün farklı öğelerin de eklenmesiyle pekiştirilmektedir. Görünürde insan dostu olan bu yaklaşım gerçekte hem insana hem de doğaya düşmandır! Bu uğurda insan, kendi dışındaki yaşama yönelttiği vahşetle doğaya onarılması güç zararlar verirken; sonuçta aralarında kendisinin de bulunduğu doğaya yıkıma varan zarar vermektedir.
Her şeyin en iyisine lâyık bizler doymanın ötesine geçip milyonlarca ton besini çöpe atma hakkına sahip miyiz?
Her şeyin en iyisine lâyık insanlar, doğal ortamlara yerleşiyoruz diyerek ormanları, gölleri, ırmakları ortadan kaldırma hakkına sahip midir?
Ya da yine her şeyin en iyisine lâyık olmak adına her evdeki insan sayısı kadar otomobil edinmek hakkının(!) akılcılığını sorgulayabiliyor muyuz?
Nobel ödüllü Campbell’ın
“Parazitlere saygı!” çağrısı gülümsetmesinin yanı sıra düşündürmesi de gereken yanıyla algılanmalı!
“Parazitlere saygı!” çağrısı günümüz insanını etkisi altına alan insanmerkezciliğin sorgulanması bakımından da anlamlı geldi bana!
Bilmiyorum siz ne dersiniz ama kendilerine ödül getiren parazitlerle içli dışlı olan bir grup bilimcinin yalnızca buluşları aracılığıyla değil törendeki kısa teşekkür konuşmasıyla da insanlığa önemli bir ileti verdiklerini düşünüyorum?
Bu iletinin dikkate alınması dileğiyle herkesin yeni yılını kutluyorum!