Haziran

Ah Haziran, yarim Haziran…

Kirazın kızardığı, tatlı güneşin geçerken mahmur gözlerden kirpikleri okşadığı Haziran.

Gövdemizin doğrulduğu, boynumuzun büküldüğü sen,

Aklımızın şaştığı, gözlerimizin gözlerinden köşe bucak kaçtığı,

Ölmenin zor olduğu Haziran

Ölülerimizi kucaklayan sen,

Toprağına kattın

Önce şairimizi, Orhan’ı, Ahmet’i Nazım’ı

Sonra gencimizi, Abdocan’ı Ethem’i Ali İsmail’i…

Bağrına bastın Haziran,

Şiirimizi ve isyanımızı…

Şiirimiz kadındır, coşkundur.

Bastı mı yer titrer, baktı mı yürekler.

Süzülüp gelirken Şairin derininden

Yakıp yıkandır.

Şiirimizdir ilk aşkımız, küçük kaçamağımız, büyük kumarımız

Ve şiirimizdir umudumuz, inancımız, isyanımız.

İsyanımız naiftir. Saman alevidir. Parlar biter. Eser geçer.

Geç gelir güç gelir, az gelir öz gelir.

İsyanımızdır ilk aşkımız, küçük kaçamağımız, büyük kumarımız

Ve isyanımızdır umudumuz, inancımız, şiirimiz

Şiirimiz sana, isyanımız sana Haziran.

27 Mayıs 2015

İstanbul

Bunları da sevebilirsiniz