Emperyalizm, bilgiyi, düşünceyi hatta inançları dogmalaştırarak beyinlerde egemenlik kuruyor. Ekonomi alanında neoliberal olarak nitelendirilen politika, emperyalizmin oluşturduğu bir dogmadır. Beyinler çizilen çerçeve işinde düşünüyor, önerileri, savları doğru kabul ederek olayları yorumluyor, beklentilere ona göre yön veriyor.
Dogmatizm, dogmacılık kuşkuyu, eleştiriyi, irdelemeyi ortadan kaldırıyor, bağnazlık, düşünce körlüğü yaratıyor.
Ekonomik alanda çözüm amaçlayan neoliberal politika reçetelerinden arınmak gerekiyor. O çerçevede alınacak önlemlerle, izlenecek politikalarla çözüm üretmenin olanaksızlığını deneyimler kanıtlıyor.
Neoliberal politikaların tam karşıtı uygulandığında iyi yönetim altında daha olumlu sonuçlar alınacağı kesin.
Antiliberal ekonomik politika en azından aşağıdaki hususları içermelidir.
-Devletin küçültülmesi, özelleştirme yanılgısından öncelikle kurtulmak gerekir. Özelleştirme değil, özellikle enerji ve madencilikte kamulaştırmaya gidilmelidir.
– «Fiyat mekanizması kaynakların en etkin dağılımını, katma değerin de en adil bölüşümünü sağlar” dogmasını bırakıp sosyal maliyeti, dışsallıkları da göz önünde tutarak piyasalara müdahale edilmeli, sağgörülü, yönlendirici düzenlemeler yapılmalıdır.
– Servet üzerindeki vergiler artırılmalı, vergilendirilmemiş vergi boşlukları giderilmelidir. Devletin eğitim, sağlık, sosyal yardım harcamaları gibi gelişmeye yönelik harcamaların yanı sıra altyapı yatırımları da artırılmalıdır.
– Merkez Bankası, finansal piyasaları, bankaları denetleyen, yönlendiren daha güçlü konuma getirilmelidir.. Bankacılık sisteminin kaynakları ekonomik, sosyal, kültürel gelişme alanlarına yönlendirilmeli, kredilerin kötü kullanımı, kredi yoluyla işadamı yaratma, banka kredileriyle kişi zenginleştirme yolu kapatılmalıdır.
Neoliberal politikaların ve dış güçlerin etkilerinden kurtulmamız gerekmektedir. Neoliberal politikalar gerçekte kurtarıcı, etkili olsa empreyal güce sahip ekonomiler 2007’den bu yana kendilerini durgunluktan kurtarırlardı.
Aydınlık bir VATAN dileklerimle.