masal yok,
içimdeki her şey gerçek ya da bir gün gerçekleşecek
çocuk yok içimde
ya da çocukla özdeşleşen klasik bir imge
masal çağını çoktan geçmiş, çoktan kirlenmiş ve kirletmiş biri
büyümek, olgunlaşmak yok
zaman, bir an
ya da birbirini takip eden bir kaç ufak an,
değişimin gözlenemeyeceği kadar kısa…
odalar yok,
bir odanın içinde olabilecek herhangi bir şey de
açık
oldukça açık bir yerde duruyorum
karanlık yok,
gün ışığı aydınlatıyor görünen yerleri
uçurum yok
köprüler de…
çünkü gerek yok köprülere
gitmek yok çünkü,
kalmak var
olduğum yerde kalmak
ve bir şeylerden, herhangi bir şeyden, kendimden örneğin, kaçmak gereği yok.
kalmak var çünkü.
müzik yok,
ne piyanonun kuyruğuna takılıp giden hayaller,
ne de kendini caz şarkıcısı sanan zavallı bir kadının söylediği şarkı var.
dans eden, oyun oynayan birileri yok,
çünkü sayıklayan bir «iç ses” yok
yalnızlık yok
umut ya da umutsuzluk da…
beklenilecek ya da kaybedilmiş bir şey olmadıkça…
kazara olmuş bir şey
ya da alınmış herhangi bir bilinçli kararın ödenecek acınası bedeli yok
tesadüf zaten hiç olmadı
kumar da yok, zar atan da
ve bu sefer sormak, sorgulamak da yok
anlamaya çalışmak ve kendimi tanımak filan
yok…
kısa anlarda hissedilenler var
kimsenin anlatmaya gerek duymadığı.
çoğu zaman önemsiz olayların yaşandığı sıralarda duyulan
ya da kimi zaman çok hayati olayların içindeyken önemsizleşen
anlatılmayan…
anlatılamayan…
yaşanan ve yaşandığı fark edilmeyen,
fark edilmek istenmeyen
iyi ya da kötü olsun, güzel ya da çirkin
kimi hisler işte… içimde…
yok olanlar düşünüldükçe, değerlenen
kimi hisler içimdeki
hepsi bu!