Her sabah gözünü deniz manzarasına açmayı ve dalga sesleriyle uyanmayı kim istemez? Özellikle şehrin bunaltıcı ortamından kaçıp nefes almak için neler yapmıyoruz? Son zamanlarda izlediğimiz veya gördüğümüz reklamları anımsatan bu soruların nedeni yeni bir inşaat projesi aslında. Proje ile ilgili olarak ilk yazıyı okuduğumda içimde bir heyecan uyandı. “Floating City Project” ismi verilen proje, denizin üzerinde tamamen bir hayat alanının kurulmasını hedefliyor.
Yüzen Şehir Projesi
Seasteading Institute şirketi tarafından fikri ortaya atılan projenin çalışmalarına başlanılmış. Firmanın sitesinde bulunan bilgilere göre; ilk fazı tamamlanmış olan projenin uluslararası sular yerine belirli bir ülkenin karasularında kurulmasına karar verilmiş. Güney Pasifik’te yer alan Fransız Polinezyası ile sözleşme imzalanmış. Fransız Polinezyası’nın projeye ilgisinin temel nedeniyse; küresel ısınma sebebiyle topraklarının tehdit altında olması. Ayrıca kitlesel fon ve şehir tasarımı aşamaları tamamlanmış durumda olan projenin fizibilite çalışmasına şirketin web sayfası üzerinden erişmek mümkün. Firma emlağın metrekare fiyatının 500$ civarında olacağını öngörüyor. Başlangıçta 250 ile 300 kişi arasında kişinin yaşaması planlanan şehrin, 167 milyon dolara mal olacağı tahmin ediliyor.
https://www.seasteading.org/wp-content/uploads/2015/12/DeltaSync-Seasteading-Promo.jpg
Ülkemizde Yüzen Şehirler Fikri
İnternet aramalarım içerisinde Türkiye’de herhangi bir yüzen şehir projesine rastlamadım. Fakat ekonomimiz içerisinde önemli bir pay sahibi olan inşaat sektörü için yüzen şehirler kaçırılmayacak bir fırsat olabilir. İstanbul’da ortalama metrekare fiyatı 3750 TL (969$) civarındayken 500$’a deniz üzerinde bir yaşam iyi bir alternatif olarak gözüküyor. Yerli firmalarımız, ülkemizin deniz potansiyeli sayesinde, geniş kullanım alanlarına rahatlıkla ulaşabileceği benzeri projeleri üretilebilirler. Fakat maliyeti nedeniyle ilk aşamada ancak İstanbul gibi nüfus yoğunluğunun fazla olduğu şehirlere uygulanması muhtemel. Bu nedenle dünya üzerinde Çin gibi nüfus yoğunluğu fazla olan ülkelerin benzer projeler üzerinde çalıştığı görülüyor.
Kaynaklar: