Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihselliğinden çıkarılabilecek paradigmik ilkelerden biri de şüphesiz devletin yönetim anlayışında semavilik (göksellik) ve dünyevilik (mondenlik, yersellik) hakkındaki siyasi iradi durumları arasında yaptığı
Mustafa Özcan
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -xıx-
Tarihin yörüngesindeki önemli olayları diyalektik bakış ile karşıt tezli ve holistik olarak çok yönlü değerlendirmenin paradigmik ilkelere ulaşmak için ne denli verimli olabileceği hususunu
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -XVIII-
Annales Okulu bakışı, Dünya Sistemi kuramı, Büyük Tarih yaklaşımı, Kliodinamik (matematiksel) Tarih modeli gibi bu dizinin daha önceki bölümlerinde sözünü ettiğim 20. yüzyılda tarih
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -XVII-
Osmanlı Devleti’ne tabakalaşmasının paralelinde yapısındaki işlevsellik yönüyle, global olarak genel hatlar dikkate alınıp tarihsel özü mahiyeti ile bakıldığında devlet sisteminin temelinde üç ana kurumsal
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -XVI-
Dizide, tarihin genelinin çeşitli yönleri ile ele alınarak kavramsal ağırlıklı bir değerlendirmenin yapıldığı on beş başlıklı kesimin yeterli bir hacme ulaştığını düşünüyorum. Eksik kalan
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -xv-
Tarihin paradigmik ilkeleri araştırılırken tarihin anlatısı, felsefesi ve bilimi olmak üzere, özellikle popüler olmaya yatkın bu üç ana entelektüel alanın göz önünde tutulması gerektiği
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -xıv-
‘Büyük Tarih’ konusu kapsamına müfredat olarak nelerin girdiğine bakıldığında, belirtildiği gibi ilk aşamada astrofizik temelindeki anlatı ile başlayan evren kozmogonisinin ele alındığı görülür. Bu
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -xııı-
Bu yazı dizisinde ele almakta olduğum genel tarih ile ilgili denemelerde genel tarihe farklı ölçeklerden bakışta nelerin kapsam dâhiline girmekte olduğu konusuna değinmeden geçmenin
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -XII- (*)
Bir önceki denemede işlenen konu bireysel bellek olunca, izleyen bu denemenin konusu da grup için olan, onun diyalektik bütünleyici karşıtına dönüşmüş biçimi diye nitelenen
Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -XI- (*)
Tarih biliminin kendine dayanak yaptığı temel sosyo-psişik kavramın kolektif (derlemsel) bellek olduğunu belirtsem herhalde malumu ifade etmenin ötesinde bir şey yapmamış olurum. Bu nedenle