Milas’ta Turhan Selçuk’la…

Milas’taki “Turhan Selçuk Karikartürlü Ev”i gördüm ve hayran oldum. Daha önce Milas’a defalarca gitmiş sivil mimarisine hayran olmuştum ama minik bir müze niteliğindeki bu mücevheri ilk görüşümdü.
Turhan Selçuk’un doğduğu Milas’ta, Hisarbaşı Mahallesi’nde 1868’de yapılmış Hacı Ali Ağa Konağı… Tipik Milas evleri gibi kare planlı, iki katlı. Zamanında ambar, depo olarak kullanılan alt kat ve yaşam alanı olan üst kat… Milas Belediyesi’nce aslına uygun olarak restore edildikten sonra bugün alt kat Turhan Selçuk’un eserlerini, kimi kişisel eşyalarını içeren küçük bir müzeye dönüştürülmüş. Ustanın eşi Ruhan Selçuk’un titizlikle muhafaza edip, buraya bağışladıklarıyla zenginleşen, küçük ama dünyaya açılan; insanlığın bin bir halini kucaklayan bir “ev”e dönüşmüş. Üst kat ise Milas geleneksel yaşamını ortaya koyan bir düzenlemeyle ziyaretçilere açılmış.

Sanatın katılımcı gücü
Baştan başlıyorum. Turhan Selçuk adına bu yıl 9’uncusu düzenlenen Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması’nın ödül töreni için gittim Milas’a. Milas Belediyesi’nin düzenlediği bu yarışma; 9 yıl gibi çok kısa bir sürede ülkedeki çok daha köklü iki uluslararası yarışmayla (Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması ve Aydın Doğan Karikatür Yarışması’yla) boy ölçüşür hale geldi.
Hemen belirteyim. Bu olayın düşünce babası, mimarı, dinamosu gazetemiz çizerlerinden Kamil Masaracı. (Birkaç gün önce ayrıntıları bu sayfada okudunuz, yarışmayla, törenle ilgili ayrıntıları yinelemeyeceğim.) 48 farklı ülkeden 435 karikatürist, 1687 karikatür… Üstelik nitelikli bir katılım… Bunlar az buz başarı değil. Kamil Masaracı’yı, jüriyi ve katkıda bulunan herkesi kutluyorum.
Turhan Selçuk Karikatürlü Ev olsun, karikatür yarışması olsun, şu andan sonra elbet büyük ustaya bir şey katacak değil, ancak bütün bu çaba, emek ve etkinliklerin Milas’a çok şey kattığından hiç kuşkum yok. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün başta olmak üzere milletvekillerinden, sanatçılardan esnafa, “sokaktaki adama”, tüm yöreden her çevreden insanın törene katılımı bu söylediğimi destekliyordu.
Benim vurgulamak istediğim her kentteki bir sanat olayının, başka sanat olaylarına da yol açtığı ve toplumu dönüştürdüğü… Özetle söylemem gerekirse. Sanatın katılımcı ve dönüştürücü gücü, aynı zamanda demokrasi düşüncesini güçlendiriyordu.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas’ta düzenlenen farklı kültür sanat etkinliklerinden örnekler verdiğinde şaşmadan edemedim… Bir yanda belediyeye ait şehir tiyatrosu, öte yanda çocuklara yönelik resim atölyeleri… Daha bir iki hafta önce düzenlenmiş yurtiçinden ve yurtdışından akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen “Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu.” (Bu sempozyumu gerçekleştiren TMMB Mimarlar Odası Milas Temsilciliği’ne ve Olcay Akdeniz’e teşekkürler!)

Bodrum’da büyülü bahçe. Zai
Homeros’tan günümüze kültür ve sanatla yoğrulmuş, Halikarnas Balıkçısı/Cevat Şakir’le kanatlanmış, Bedri Rahmi, İlhan Berk, Cevdet Kudret, Azra Erhad, Mina Urgan gibi ustalarla coşmuş, nice şairi yazarı, ressamı, heykeltıraşı barındıran Bodrum, halen dört ya da beş sineması, turneye gelen tiyatroları, müzik toplulukları, Bale ve Dans Festivali, Belgesel Sinema Festivali, antik tiyatrodaki konserleri ve sayısız sanat galerisiyle sanatseverlere geniş bir yelpazeye yayılan seçenekler sunmakta…
Yani Bodrum sadece milletin geceleri tepindiği, sabaha dek içtiği ve sadece tükettiği bir yöre değil. Bodrum yarımadasında yıllardır Gümüşlük Akademisi, ya da Gümüşlük Akademisi Sanat, Kültür, Ekoloji Bilimsel Araştırma Merkezi Vakfı, yerli yabancı gençlerle çalışmalarını sürdürüyor. Gümüşlük Müzik Festivali de öyle… Turgutreis’te ise galeriler birbirleriyle yarışıyor…
Bu kez Zai’de bir etkinliğin öznesiydim. Burası her tür sanat etkinliğine yer veren, muhteşem bir mimariyi, bin yıllık zeytin ağaçlarını barındıran bir bahçe. Muhteşemden öte, büyülü bir bahçe…
Zai ne demek diye merak edenlere. Zai, zeytinin ilk adı!
Burası hem bir kütüphane, hem bir kitapçı hem kafe, hem bir şeyler atıştırabileceğiniz ama asıl birbirinden çok farklı etkinlikler izleyebileceğiniz adeta bir kültür merkezi. Burada haftanın birçok günü dinletiler, oyunlar, konuşmalar… Hepsi tıklım tıklım…
İşte bu büyülü bahçede birkaç akşam önce “O güzel ve büyülü insanlar” başlıklı konuşmam vardı. Böylesi kalabalık bir dinleyici beklemiyordum. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın sürpriz yapıp gelmesi; dinleyicilerle ilgi dolu, coşku dolu kucaklaşma… İnanın ilaç gibi geldi. Bu büyülü bahçenin ve mekânın her şeyi Derya Büyükkuşoğlu’na teşekkürler…
Bodrum’da bir mekân daha var ki mutlak onu da size tanıtmalıyım. “Bodrum Mimarlık Kitaplığı”… Ama yerim bitti. Pazarı bekleyin.
İyi ki sanat var. İyi ki sanatı yaratanlar, paylaşanlar, izleyenler var da bu dünya biraz daha çekilir olabiliyor…

Bunları da sevebilirsiniz