Thor: Ragnarok ve Odin’in Ölümü

“Thor”, “Thor Karanlık Dünya” (2013) filmlerinden sonra, ABD film şirketi Marvel Comics yine Cermenlerin Hristiyan olmadan önce taparcasına saygı duyduğu Thor/Tor ve Odin’i -ki Ynglinge-Norveç Krallar Sağusunun konusudur- eğlenceye döndürdü. Filmler ve gerçekler dizisinin bu seferki konusu, 2017 yapımı olan Thor: Ragnarok geçtiğimiz hafta türkiye’de gösterime girdi. Turoyalı, yani Çanakkaleli olarak kendisinden bahsedilen yiğit demirci, bu filmde yine Turkaland’lı, As Boyundan Odin Kağanın oğlu olarak dizinin 3.cüsünde başrolü oynadı. Dev demirci örsüyle bu kez de, çokça yeryüzüne vurarak yeri göğü gürletti. Yani Norveçcesiyle torden/gök gürültüsü yarattı, şimşekler çaktırdı. Ancak bir İskandinav/alman göçmeni olması olası oyuncu Chris Hemsworth mükemmel Amerikancasıyla oyununa devam etti. İlk ikisinde olduğu gibi kadınlar ikinci planda, ya cadı (Hela) ya da melek (Valkyrie) rolünde ancak erkeklerden güçlüydü. Özetle Norse/Norveç kıyamet günü Ragnarok yaklaşmaktaydı. Hayalde (mitoloji) bu olay tanrıların savaşarak kıyamet koparması sonucu Tanrılar âlemi olarak Åsaland’ın yok olması demektir. Ancak gerçekte kastedilen; sayılan ve sevilen duyulan Odin Kağan’ın (Kongen) yerleştiği ve bugün Stockholm’ün kuzey semti olan Sigtuna’da ölünce doğum yeri olan Türk Vatanı Turkaland’daki Åsgard’a (şimdiki Asov) gömülmeyi vasiyet ettiğidir. Mitolojide ise Åsgard artık hayal olduğu için gök yüzünde benzeri olduğuna inanılır. Aslında önce Anadolu hemen ardında Karadenizin kuzeyi istila edilerek Asgard/Asov (İÖ 30) Roma hakimiyetine girmiştir 1 Bu da bir yokoluştur. Aşağıda Tanrıların Savaşı ve Thor:Ragnarok film afişi görülüyor.

2 3


TURKALAND (Türk Vatanı / Türkiye)


Odin’in Kağan olduğu Aser halkıyla birlikte anavatanı Turkaland’dan Kuzey batı Avrupa’ya İ.Ö. birinci yüzyılda göç etmesinin nedeni Roma akınlarının Anadolu ve civarına yönelmesidir. Sturlason Odin ve Aser’lerin delirmişçesine döğüştükleri için “berserk” yani “çılgın” dendiğinden bahseder. Onların soyundan gelen Vikingler’in de 8. Ve 11. Yüzyıllar arasında Avrupa’yı kasıp kavurmalarına da “berserk/dehşetengiz” sıfatı yakıştırılır. 4 Aslar’ın göçünü, onlardan iki bin yıl sonra Norveçli bilim insanı Thor Heyerdahl ve İsveçli arkeolog Per Lilliestöm, kanıtlamak amacıyla bilimsel araştırmalar yapar. Aslında onları bu araştırmaya sevk eden İzlandalı ozan, devlet adamı Snorre Sturlason’dur. Büyük göçten 1235 yıl sonra, Norveç ve İskandinav ülkelerinde halktan duyduklarını manzum bir eser olarak kaleme alan ozanın Norveç Kralları Yinglinge Hanedanı Sağusudur (Heyerdahl ve Lilleström, 2001). Ancak İsveçli Prof. Sven Lagerbring (1707-1787) daha da ileri gider. 1764’de yazdığı 58 sayfalık bir bildiride “İsveçliler Türk Kökenlidir. Tanrımız Odin’de Türktür” demiş ve Türkçe – İsveçce arasındaki benzerliklere örnekler vermiştir. Çünkü “İsveç Tanrısı Odin, “Herwarar Masalı”nda Tirkiar (Türkler) ve Asiemaen (Asyalılar, Asyalı adamlar) olarak tanıtılan büyük bir kitlenin önderidir. Kurtlarıyla tasvir edilen Odin’in büyük mülkü olduğu “Türkland’dan” İsveç’e halkıyla yaptığı yolculuk ayrıntılarıyla anlatılır; onun adaletinden ve bilgeliğinden söz edilip, kurduğu krallıkların başlarına oğullarını geçirdiği söylenir.” 5 (Gürgün, 2008).


6


İSKANDİNAVYA (As, İskit/Saka Diyarı)

Odense/Danimarka ile Stockholm’ün kuzeyindeki Sigtuna; Odin ve efradının, Sturlason’un destanında adı geçen ve hala var olan gerçek yerleşim yeridir. Odin Odense’den sonra Sigtuna’ya giderek bir kurban tapınağı kurar. Kurgan’ı da aynı yerdedir. Heyerdahl ve Lilliestöm’e göre Turkaland’ın başkenti Azak Denizi kıyılarında Don Nehrinin doğusunda yer alan Asov şehridir. Odin’in hükmettiği topraklar Kafkasya, Hazar çevresi ve Anadolu’yu içine alır. Aser daha sonra Azer olup, Hazar Denizinin Karadeniz’le bağlantısı koptuktan sonra bir iç deniz haline gelerek Hazar adıyla ve aynı zamanda bir Türk boyunun ismi “Azer/Aser” olarak günümüze kadar gelir. Kuzey İskandinav ve Kola yarımadasında bugün Same ve Kvern gibi isimler taşıyan boylar Samoyed adı verilen Finlandiya’da ise Fince denilen Türk Dil ailesinden olan dil ve lehçeleri konuşurlar.


7



Sturlason’un Destanında ise Azak’a Asgard yani As Yerleşimi denir. Bu yerleşimlerden bir tanesi de Bakü ve muhtemelen biraz ilerisindeki Gobustan’dır. Heyerdahl orada yaşamış taş devri avcı-toplayıcı toplumlarının yaptıkları kaya resimleri ve çizdikleri uzun gemileriyle; günümüzden 10.000 yıl evvel çizildiği sanılan Alta (Norveç Kutup bölgesi) Kaya resimleri arasında büyük benzerlik bulur. 2016 yılı Haziran ayında incelediğim Gobustan Kaya resimleri ile aynı yılın Eylül ayında incelediğim Alta kaya resimleri arasında benzerliğe şahsen şahit oldum. Son olarak 18 Ekim 2017’de incelediğim Güdül Kaya resimleriyle de ortaklıkları olduğunu gözledim.

8 9


YNGLİNGE – OĞUZ HAN – ULU HAN ATA

Sturlason’a göre Odin bir halk ozanıdır çünkü konuşmaları şiir gibi kafiyelidir. Kendisi de Yuvarlak Yeryüzü destanını manzum olarak yazmıştır. Ynglinge Sağusunda Odin ve As halkının nameli ve kafiyeli türküler yakmakta usta olup bunları İskandinavya da bulunan insanlara öğrettiklerini öğreniriz. Anadolu-Asya geleneğinde İzmir’li Homer (İ.Ö. 750) Turoya Ağıtı olan İlyada destanını yazar. Kaşgarlı Mahmut’un Divanı Lügati’t Türk (1072-74) adlı eseri aruz ve hece vezniyle yazılmış olup içinde Saka Hükümdarı Alp Er Tunga Sağusu vardır. As halkının Saka Türkleri olabileceği de düşünülür. Ulu Han Ata Bitiği (kitabı) (Demir, 2016) Türklerin en eski destanı, diğeri ise Oğuz Han Destanı’dır (Demir ve Aydoğdu, 2015). Yaradılışı ve Türk hakanlarını anlatır. Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi) bir siyasetname ve vasiyetname olup, Ynlinge destanından 300 yıl önce, 11. Yüzyılda Yusuf Has Hacib tarafından yazılmıştır. Öğüt veren Mesnevileri (beyit) ile ünlü Mevlana Celaleddin-i Rumi 10 (1207-1273) ise Sturlason’un çağdaşıdır.


İSKANDİNAV-CERMEN İNANÇLARI

Başta Norveç olmak üzere Cermen dilleri konuşan ülkeler, haftada dört gün tanrılaştırdıkları Türk Ataları Tyr, Odin, Tor, Friga ve kalan üç günü ise Ay, Güneş ve Satürn ilahlarına adamıştır: Şöyleki Mandag = Ay Günü, Tyrsdag = Tyr(k) günü, Onsdag = Odin Günü, Torsdag = Tor Günü, Fredag = Friga (ana tanrıça) günü, Lördag = Arınma Günü, Söndag = Güneş Günü. Dolayısıyla Odin ve karısı Friga/Toprak Ana, oğulları Gök gürültüsü/şimşek Tanrısı Tor(ane)/Turan ve Tyr(k) ile Güneş, Ay ve Satürn Norveç-İskandinav-Cermen kamanlık inancını özetler. Türk-İskandinav mitolojik ortaklıkları arasında bozkurt, karga, hayat ağacı ya da taşı, kral kurban etme, keçi, inek, at vb. birçok benzerlik bulmak müm­kündür.


İZLANDA – NORVEÇ EDEBİYATI 11

Norveç-İzlanda edebiyatının önemli destanlarının başında, Snorre Sturlason’un manzum eseri “Heimskringla” yani Yuvarlak Yeryüzü (Dünya) destanı gelir. Sturlason eserine “Kringla heimsins, sú er mannfólkit byggir, er mjök vágskorin; ganga höf stór or útsjánum inn í jörðina” 12 yani “İnsanların yaşadığı yeryüzü yuvarlağı pek çok parçaya bölünmüş olup, dışındaki okyanus (Atlantik) karanın içlerine doğru büyük bir körfez oluşturur (Akdeniz)” şeklinde başladığı için destan adını ilk kelimeden alır. Norveçcede “Ynglinga Saga”, “Yinglinge Sağusu” anlamına gelir. Saga ve Sağu aynılığı hemen İskandinav Dilleri ve Türkçe arasındaki benzerliğe dikkat çeker. Ne kadar İzlanda sağularından olsa da, bu ağıt İ.Ö. 63’de Romalıların İstanbul Boğazı güneyindeki As’lar ve Van’lar arasındaki sınırın işgaliyle başlar (Heyerdahl ve Lillieström). Sonra 1177de Kara Halfdan’ın ölümüne kadarki erken Norveç Krallarının tarihini, hem de onlarla kabile/aşiret reisleri arasındaki mücadeleyi anlatan bir siyasetnamedir.







YNGLINGE SAĞUSU – ODİN’İN HAYATI


Ülkelerin Vaziyeti


“Denir ki üzerinde insan yaşayan dünya yuvarlığı öylesine pek çok parçaya bölünmüştür ki ve dışardaki okyanustan büyük deniz karaya akmıştır (Akdeniz). Bilinir ki büyük bir deniz Narvesund’dan (Cebelitarık Boğazı) Kudüs topraklarına kadar ulaşır. Aynı denizden bir parça kuzey doğu’ya akar ki ona Karadeniz denir ki dünyayı üçe böler ki doğusuna Asya, batısına ise Avrupa veya Enea denir. Karedenizin kuzeyinde kalan yere Büyük Swithiod (Orta Avrupa ve İsveç) veya Soğuk (Yer/bölge) denir. Bazıları Büyük Swithiod’un Büyük Serkaland’dan (Afrika) aşağı kalır bir yeri olmadığını düşünür, bazıları ise Büyük Mavi Ülkeyle karşılaştırır (Sahra ve Sahra altı Afrika). Swithiod’un kuzeyinde (Kuzey kutup Dairesi), soğuk ve dondan dolayı kimse yaşamazken, aynı şekilde güneyi yakıcı güneşten dolayı heba olur. Swithiod’da pek çok memleket, sürülerle insan boyu, çeşit, çeşit dil vardır. Devler, cüceler, hatta mavi adamlar ve akla gelen her türlü mahlukat bulunur. Kocaman vahşi dört ayaklılar, dehşetengiz ejderhalar vardır. İnsanların oturduğu yerin dışında kalan dağların (Kafkas) güney yamacı boyunca Swithiod’un ortasından, daha önce Tanaquisl veya Vanaquisl olarak bilinip artık Tanais (Don) olarak bilinen nehir Karadeniz’e akar. Vanaqisl etrafında yaşayan halkın ülkesine Vanaland 13 (Van Ülkesi) veya Vaneheim (Van yurdu) denir. Ve nehir, en doğusunda Asya, en batısında ise Avrupa bulunan dünyanın üç parçasını birbirinden ayırır.


Asya Halkı

Asya’da Tanaquisl’in (Don nehri) doğusunda kalan ülkeye Asaland (As’lar Ülkesi / Asya) veya Asaheim (Asya yurdu) denir ve oradaki başşehir Å s gård ’dur. O şehirde Odin adında bir Kral bulunur ve bu yer çok önemli bir kurban ve adak yeridir. Adet üzere on iki tapınak rahibi hem kurban törenini idare eder hem de yargıçlık yapar. Onlara Diar (Ulema) veya Drotnr 14 denir, herkes onlara biat ederdi. Odin, öylesine başarılıdır ki girdiği her savaşta zafer kazanır, pek çok krallığı fethetmiş, çok uzaklara yolculuk yapmış bir savaşçıdır. Onun girdiği her savaşı kazanacağına dair, halkının inancı tamdır. Savaşa veya bir sefere gönderdiği adamlarının başına elini koyup herzaman başarılı olacaklarına inanırlar. Onun halkı, karada veya denizde zor durumda kaldıklarında Odin zikredince ferahlar ve nerede olursa olsun onun yardımlarını esirgemeyeceğini bilirler. Odin sıkca öylesine uzaklara giderki, bir kaç sene oralarda kalır.



Odin’in Erkek Kardeşleri


Odin’in Ve ve Vilje (Vilye) adlı iki erkek kardeşi vardı. O yokken ülkeyi yönetirlerdi. Bir keresinde Odin o kadar uzaklara gitti ve yurduna uzun zaman dönmedi ki, iki erkek kardeşi ülkeyi aralarında paylaştılar. Ama (Odin’in) karısına ortaklaşa sahip oldular. Odin döner dönmez karısını geri aldı.

Odin’in Vanaland Halkıyla Savaşı


Odin büyük bir ordu ile Vanaland (Türkiye’deki Van) üzerine yürüdü; ama onlar çok hazırlıklıydı. Ülkelerini öyle savundular ki, zafer durmadan el değiştirdi.birbirlerinin ülkelerini yakıp yıktılar. Sonunda yoruldular ve barıştılar, tutsakları iade edildi. Van’lar en iyi adamları olan Zengin Njord ve onun oğlu Frey’i gönderdi. As’lar ise yiğit ve çok yakışıklı olduğu için başkan olmaya en uygun Hone’yi ve beraberinde akıllı Mime’yi gönderdi. Bunun üzerine Van’lar ise, en zeki adamları Kvase’yi yolladı. İşte Hone, Van Memleketine gelir gelmez başkan yapıldı ve Mime’de ona iyi danışmanlık etti. Fakat Hone, Kurultay’da ve diğer toplantılarda; eğer Mime yoksa, zor bir konuda görüşü sorulunca, verdiği tek yanıt: “Şimdi herkes kendi tavsiyelerini söylesin” oldu. Bu da Van’larda, As’ların tutsak takasında yanlış kişiyi göndererek, aldatıldıklarından şüphelenmesine yol açtı. Dolayısıyla Mime’nin başını kesip, As’lar Ülkesi halkına yolladılar. Odin kelleyi aldı, çürümemesi için baharatlarla mumyaladı ve ona sihirli nameler okudu. Ona konuşabilme yeteneğiyle birlikte pek çok gizli bilgi (sır) verdi. Odin Njord ve Frey’i kurban rahipliğine atadı ve onlar Asaland halkının ruhbanları oldu. Njord’un kızı Kurban Rahibesiydi ve Vanaland’da bilinen büyücülüğü Åsaland halkına öğretti. Njord, Vanaland halkıyla birlikteyken, kendi yasalarına uygun olarak kız kardeşiyle evlendi. Çocuklarının ismi de Frey ve Freya idi. Bunun tam aksine, Åsaland halkı arasında böyle yakın akrabalarla evlenmek yasaktı.


Odin Krallığını bölüyor: Gefion hakkında


Kuzey Doğudan Güney Batıya, Büyük Swithiod’u (Doğu Avrupa) diğer krallıklardan ayıran bir büyük dağ (Altay) engeli vardır. Bu sıradağların güney ucu, Odin’in hakim olduğu Türk İlinden pek uzakta değildi. O sırada Romalı Hükümdarlar dünyanın her tarafına dağılıp, insanları tahakkümleri altına alıyor, bu yüzden pek çok aşiret reisi oradan kaçıyordu. Ama Odin sihir sayesinde kendi soyunun, dünyanın kuzeyi yarısına yerleşip, yaşamlarını sürdüreceğini önceden bildi. O nedenle erkek kardeşleri Ve ve Vilje’yi Å s gård ’a yerleştirdikten sonra, bütün Tanrıları ve çok büyük bir insan topluluğuyla, önce Gardarike’ye (bugün Rusya’nın Novograd ve Kiev şehirleri), sonra güneyde Saksonya’ya doğru yola çıktı. (Odin’in) bir sürü oğlu vardı, Saksonya’da hatırı sayılır büyüklükte bir krallık meydana getirdikten sonra, ülkenin idaresini onlara bıraktı. Kendisi kuzeydeki denize yönelerek Odins in Fyen’i (Odense) ikamegahı yaptı. Sonra Gefion’u sapasağlam kuzeye yeni ülkeler keşfetmeye gönderdiğinde o (hatun) kendisine ekilebir toprak veren Kral Gylve’ye gitti. Sonra Jotunheim’e gitti ve bir devden dört erkek çocuğu edinerek, onları boyunduraklı öküzlere çevirdi. Bir karasabana koştuktan sonra, Odin’in oturduğu yerin tam karşısındaki toprağı sürdü. Sealand denilen bu yere yerleşip, orada kaldı. Odin’in Skjold adlı oğlu Gefion ile evlendi ve Leidre’de yaşamaya başladılar. İsveç’teki Laage fiyortları (haliç), (Danimarka/Şelland) Sealand burnu’nun karşına denk düşer. İhtiyar Brage onun hakkında şu ezgiyi söyledi:


Gylve’li Gefion arabasıyla oradan uzaklaştı,

Eklemek için yeni toprak Danimarka Tahtına;

Şen Gefion toprağı sürerdi sisler içinde;

Dört kafalı, başında sekizer yıldız olan,

Boyunduraklı öküzlerden ter buharlaştıkça:

Bellerken toprağı pırıltılı saçan kadın;

Karanın içlerinde toprak tırpanlardı,

Adanın verimli ovasıyla kaynaştırmak için.


İşte Odin Gylve’nin topraklarının doğusunun varlık içinde yaşadığını duyup oraya gidince Gylve’nin Asaland halkına karşı çıkacak gücü olmadığını düşünerek onlarla barış yaptı. Odin ve Gylve birbirini kandırmaya ve büyülemeye çalıştılarsa da Asaland halkı daima üstün geldi. Odin yaşamak için Mealare Gölü kıyısında Eski Sigtun denen yeri seçti. Oraya, Asaland halkının kurban kesme adeti için kocaman bir tapınak dikti. Bütün bu araziyi mülk edinip, Sigtun (sonra Sigtuna) ismini koydu.


Odin’in Kahramanlıkları


Asaland’lı Odin, tapınak rahipleriyle (diar) kuzeye geldiği zaman, onlara, uzun yıllar yapacakları idman ve zanaatları öğretti. (Yani) Odin içlerinde en zeki olanıydı ve çoğu meziyeti ilk bilen o olduğu için çok uzun yıllar unutulmayacak sanatların tümünü herkes ondan öğrendi. Kendisine gösterilen yüksek saygının nedeni; dostlarıyla oturduğu zaman çehresindeki güzellik ve duruşundaki asil ifade ile herkesi neşeyle kendinden geçirmesiydi Ama ordusunun başındayken, düşmanlarını dehşete düşürürdü. Öylesine tılsımlar bilirdi ki kurnazlıkla derisini ve şeklini değiştirerek onları oyuna getirirdi. Ne kadar zehir gibi zeki ve inandırıcı konuşurdu ki, dinleyenler ister istemez anlattığı masalı tamamen gerçek sanardı. Sözleri manzum bir eser gibi kafiyeli olup zamanının halk ozanıydı. Ona ve tapınak rahiplerine “türkü yakan” denirdi çünkü kuzey topraklarında halk ozanlığını onlar başlattı. Savaş sırasında Odin düşmanlarının ya gözünü kör, ya kulağını sağır eder, ya da öylesine tirtir tiretirdi ki ellerindeki silahlar bir söğüt dalıymış gibi işe yaramazdı: buna karşın ayılar veya boğalar gibi kuvvetli olan kendi erleri zırhsız, kurtlar köpekler gibi azgın düşman kalkanlarını ısırır, bir vuruşta ödürürür, yine de kendilerine ne ateş ne de demir işlerdi. Onlara çılgınlar çetesi denirdi.


Odin’in Marifetleri


Odin kendini şekilden şekile sokardı: Uykuda veya ölü gibi hareketsiz, kah bir balık, kah bir kuş, solucan veya bir canavar olur, bir anda çok uzak diyarlarda kendi veya adamlarının işini görmek için orada biterdi. Bir sözüyle ateşleri söndürür, fırtınalı denizleri durultur, rüzgarları istediği yöne çevirirdi. Odin’in muazzam denizlerde dolaştığı Skidbladnir adlı bir gemisi vardı ve kullanmadığı zaman onu kumaş gibi katlardı. Odin yanında daima, (Åslar ve Van’lar arasındaki savaşta ölen) Mim / Mimir’in başını taşır ve ondan başka memleketler hakkında bilgi alır; bazen toprak altındaki ölüleri diriltir, mezarlara girer, idam edilenlerin altında durduğu için kendisine hayaletlerin ve idamlıkların sahibi, Mezarlıklar Efendisi denirdi. Konuşmasını öğrettiği, uzak diyarlara uçup kendisine haber getiren iki kuzgunu vardı. Bu sayede ilim ve irfan sahibi oldu. Bütün zanaatları Galdrar yani sihirli sözler ve Run’lar yani sihirli harflerle öğretti; bu yüzden ona Ås Vatanının sihirbazlık ustaları denirdi. Odin kudret kaynağı olan sihirbazlık bilgisini (seid ) kullanarak insanların kaderlerini, kısmetlerini, gelecekte olacakları tahmin etti. Kiminin başına ölüm, kör talih veya hastalık belası yağdırır, ya da güçlerini ve akıllarını başlarından alıp başkasına verirdi. Ama böylesine bir büyücülükten sonra öylesine bir perişanlık ve endişe meydana geldi ki erkekler bu uygulamayı mertsizlik ve utanmazca bulduğu için bu sanat (daha sonra) (yalnız) rahibelere öğretildi. Odin, noktası noktasına kayıp sürülerin nereye gizlendiğini; yerin, dağın, taşın ve mezarların kendi içlerini ona açacak şarkıları; oralarda yaşayanları efsunlayarak elini kolunu bağlamasını bilir, içeri girip canının istediğini alırdı. Bu meziyetleri sayesinde çok ünlüydü. Düşmanlarının ondan ödü koparken; arkadaşları onunla gurur duyar, ona ve gücüne tamamen güvenirdi. Sanatlarının çoğunu öğrettiği kurban kesen rahipler, en az onun kadar bilge ve büyücülük ustasıydı. Onlar da başkalarına öğretince afsunculuk her yere yayıldı ve uzun süre kullanıldı. İnsanlar Odin’e ve As Vatanlı On iki Beyine adak kurban etti, onlara Tanrı gözüyle baktı ve ardından onlara taptı. Odin’den türeyen Odun ismini insanlar oğullarına verdi. Tor 15 isminden Tor-e ve Tor-arin türerken, Steintor (Taştor) veya Havtor (Deniztor) veya benzeri isimler doğdu 16 .


Odin Yasaları


Odin (yeni) ülkesinde, Ås Vatanında geçerli kanunları koydu. Bütün ölülerini ve eşyalarını ateşte yakmalarını, küllerinin ya denize atılmasını veya toprağa gömülmesini buyurdu. Böylece herkesin Valhalla’ya (ölüler/şehitler âlemi) beraberinde yakılan eşyalarla birlikte gideceğini ve orada yaşarken toprağa gömdüğü her şeyi kullanmaya hakkı olduğunu duyurdu. İleri gelen erkekler anısına bir kurgan yapılmasını, savaşta yiğitlik gösteren bütün erler için de bir mezar taşı dikilmesini istediği bu adet onlardan sonra çok uzun süre devam etti. Kış gelmeden (Ekim ortası) iyi bir mevsim için, kış ortasında iyi bir mahsul için, yaz başında (Nisan ortası) iyi bir zafer için kurban kesmek şartı vardı. İsveç’in her yerinde kelle başına Odin’e vergi verilir, karşılığında Odin de onların toprağını savaştan korur ve iyi bir mevsim için onlar adına kurban kestirirdi.


Njord’un Evlenmesi


(Vanlı) Njord, Skade isminde bir kadın aldı ama (gelin) onu bıraktı ve Odin’le evlendi. Ondan pek çok erkek çocuğu doğurdu. Onlardan biri Seaming’di. Kont Büyük Hakon onun soyundan geldiğini kabul etti. Bulundukları yere Manheim, Orta Avrupa’ya da Godheim adını verdiler.


Odin’in Ölümü

Odin İsveçte yatağında öldü. Ölümüne yakın kendisini bir mızrak ucuyla işaretletti ve Godheim’e gideceğini ve orada bütün arkadaşlarını karşılayacağını, bütün cesur savaşçıların kendisine adanmasını istedi ve İsveçliler onun kadim Åsgard’a (Asov) gittiği ve ebediyen orada yaşayacağına inandı. Ondan sonra Odin’e tapma ve adını zikretmeye başladı. İsveçliler büyük bir savaştan evvel O’nun ekseriya kendilerine göründüğüne inandı. Kimine zafer kazandırdı, kimini de yanına çağırdı ve onlar ikisinin de iyi talih olduğunu kabul ederdi. Odin yakıldı ve ateş yığını muhteşemdi. Ateşin dumanı ne kadar göğe yükselirse, o kişinin o denli yukarı yükseleceğine, ateşte ne kadar çok eşya yakılırsa o kadar çok zengin olacağına iman ederlerdi.”

Özetle Odin’le başlayan Norveç Kral soyuna Güzel Saçlı (sarışın) 1. Harald dâhildir. Kendisi Sturluason’un bahsettiği son kral Kara Halfdan’ın oğludur. Norveç Kraliyet ailesinin internet sayfasında ise şimdiki kralın soyunun başlangıcı olarak 800’lerde Norveç’teki küçük krallıkları birleştirdiği için başlangıç atası olarak yine Güzel Saçlı Harald’dan (865-931) bahsedilir 17 . Dolayısıyla her iki soy birbiriyle örtüşür. Öyleyse 1991’de tahta çıkan Harald V’te bir Odin-Türk torunudur.

Norveç-İzlanda edebiyatında değer taşıyan bu eser, doğruluğu açısından çok tartışılır. Homer’in İlyada’sındaki yerin Turoya (Çanakkale) olduğu kazılarla, Heredot Tarihindeki kimi yerlerin varlığı ise, Türkiye’deki diğer kazılarla kanıtlandı. Ya Kral Odin’in başkenti olan Åsgard, Sturlason’un dediği gibi Rostov Vilayetinde Don Nehrinin doğusunda, Azak Denizine yakın Azak’mıdır? Bunu Thor Heyerdahl ve Per Lilieström 2000 yılında Azak şehrinde yaptıkları kazılarla kanıtladı. Göçe işaret eden olayların yaşandığını da Rostov Üniversitesinden Rus arkeologlar belirledi. Çünkü İ.Ö. 1. Yüzyılın ikinci yarısında Asov (Azak) bölgesindeki As’lar ve güneyde ki Türk İlinde ayaklanmalar olduğunu, kiminin kaçıp, kiminin Romalılara teslim olduğunu teyit ettiler (Heyerdahl ve Lillieström, 2001:289). Snorre Sturlason’un Norveçli Krallar Sağusu, İskandinav ve Türkler arasındaki ortaklık açısından önemli olduğu kadar, Türk Tarihi açısından da çok önemlidir. İsveççeyle (Gürgün, 2008) ve Norveçceyle (Ergenekon, 2016) Türkçe arasında benzerlik olduğu gibi, runik yazılar da Türk kökenlidir ve Göktürk alfabesi gibi sağdan sola doğru yazılır 18 .


ASGARDIA

Her ne kadar Amerikan sinema endüstrisi Thor: Ragnarok filmini yapmışsa da amaçları bir edebi eseri kullanarak kar etmektir. Ne tekim filmin hasılatı 107.000.000 milyon dolardır. Snorre Sturlason’un manevi varisleri Norveçliler, İskandinavlar ve Cermenler telif hakkı ücreti ve manevi tazminat istemelidirler. Haklarını aramaları gereken diğer yer ise Asgardia’dır. Burası gelecekte kurulması düşünülen dünya uydusu olacak uzay şehrinin adıdır. İlginçtir ki bu girişime ilgi gösterenler arasında İstanbullular ön sıradadır. Vatandaşlık için 500.000 kişi başvurmuştur. Uzay Milleti Asgardia’nın kuruluşunu Paris’te ilan eden varlıklı iş adamı ise bir Türk olan Azeri Igor Aşurbeyli’dir (15 Ekim 2016). Thor: Ragnarok filminde canlandırılan dağlar arasındaki saklı şehir Asgard efsanevi Ergenekon’u ne denli andırıyorsa, uzay şehri Asgardia’yı da o denli canlandırmaktadır.


19



KAYNAKÇA


Ergenekon, B. 2016, Türk asıllı İskandinav ve Cermenler, ( http://dagarcikturkiye.com/turk-asilli-iskandinav-ve-cermenler-yd-1707.html , 22.10.2017 )


Gürgün, Abdullah,, 2008, Sven Lagerbring, İsveççenin Türkçe ile benzerlikleri, Kaynak Yayınları.


Heyerdahl, Thor ve Lillieström Per, 2001, Jakten pa Odin: Pa Sporet av vår fortid, www.dajavubok.se


Öztürk, Hasip; 2011, Yoksa Vikingler Türk müydü? ( https://www.turkishnews.com/tr/content

/2013/03/12/prof-sven-lagerbring-isvecliler-turk-kokenlidir-tanrimiz-odin-de-turktur/ 22.10.2017 )


Snorri: From the Sagas of the Norse Kings, 1984, Dreyer, p.13-17


THE YNGLINGA SAGA, OR THE STORY OF THE YNGLING FAMILY FROM ODIN

TO HALFDAN THE BLACK. ( http://www.sacred-texts.com/neu/heim/02ynglga.htm , 22.10.2017)








1  Kaynak: https://www.sosyaldeyince.com/bilgi-kutusu/roma-imparatorlugu-t2340.0.html

2  Kaynak: https://www.google.com.tr/search?q=ragnarok&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwinh-bH-JvXAhXLCJoKHYFxDtwQ_AUICigB&biw=983&bih=612#imgrc=jWytt0FnD31vwM:

3  Kaynak: https://www.google.com.tr/search?q=ragnarok&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwinh-bH-JvXAhXLCJoKHYFxDtwQ_AUICigB&biw=983&bih=612#imgrc=jWytt0FnD31vwM:

4  Vikingler Tarihçesi, Özgür Ansiklopedi (http://www.looki.com.tr/forum/showthread.php?t=410923)

5  https://www.turkishnews.com/tr/content/2013/03/12/prof-sven-lagerbring-isvecliler-turk-kokenlidir-tanrimiz-odin-de-turktur/

6  Kaynak: https://www.google.com.tr/search?q=Ynglinga+Saga+Situation+of+Countries&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjauO2q_JvXAhXJuRQKHaeBBV0Q_AUICigB&biw=983&bih=612

7  https://www.google.com.tr/search?q=g%C3%BCd%C3%BCl+kaya+resimleri&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiP18XLgJzXAhVGbhQKHZKIANEQ_AUICigB&biw=983&bih=612#imgrc=VwQMwQkYTj4d4M:

8  Kaynak: https://www.google.com.tr/search?q=Gobustan+Kaya+Resimleri&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjapa2y_pvXAhXIthQKHSMSBiUQ_AUICigB&biw=983&bih=612#imgrc=p2nJnGgtJxAgyM:

9  Kaynak: https://www.google.com.tr/search?q=Alta+rock+paintings&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiFweqP_5vXAhXG1hQKHecWCmsQ_AUICigB&biw=983&bih=612#imgrc=QyIyD2IY5VD3ZM:

10  Anadolulu

11  Sandvik, Gudmund, 1984 Introduction (s. 9-11) ve From the sagas of the Norse Kings, Dreyers Forlag

12  http://www.heimskringla.no/wiki/Ynglinga_saga

13  Van Gölü etrafı

14  Cemaat Başı (http://www.arild-hauge.com/gloser.htm)

15  Odin’in oğullarından Beylerbeyi Tor (Aslen Çanakkaleli / Gök Tanrısı). Antalya İbradı Yörüklerinde el değmemiş ergen ve yabani at anlamını taşır (09 Eylül 2017, Kaynak Gülay Diri).

16  Tor Türkçedir ve Batı Toros yörükleri tarafından insan eli değmemş Yaban ata, kız ve erkek ergene denir. Torlak, Torun ve Toraman gibi kelimeler de Tor’dan türemiştir.

17  Det Norske Kongehuset, 2016 (http://www.kongehuset.no/artikkel.html?tid=27626)

18  https://www.turkishnews.com/tr/content/2013/03/12/prof-sven-lagerbring-isvecliler-turk-kokenlidir-tanrimiz-odin-de-turktur/

19  Kaynak: https://www.google.com.tr/search?q=Asgardia+uzay+%C5%9Fehri&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjNurG88JvXAhWIVBQKHfe6ABgQ_AUICigB&biw=983&bih=612#imgrc=tzZ5CBBPsZRu5M:

Bunları da sevebilirsiniz