Komplo Teorilerinin Mantıksal Yapısı Üzerine: Yanıltıcı Çıkarımlar

Geçen ay yazımızda komplo teorilerinin mantıksal yapısı üzerine genel bir giriş yapmıştık. Bu yazıda, komplo teorilerinde sıklıkla karşılaşılan ancak eleştirel ve çözümleyici bir zihnin farkında olması gereken çeşitli yanıltıcı çıkarımları inceleyeceğiz. Genel olarak gündelik argümanlarda özel olarak da komplo teorilerinde gerekçelendirilmemiş, temelsiz ve yanıltıcı çıkarımlar ele alınacaktır. Bu liste oluşturulurken herhangi bir sıra takip edilmedi, ancak yazıda yer alan çıkarım yanlışları kullanım sıklıkları göz önünde bulundurularak seçildi.

Önceki yazıda güncel veya popüler komplo teorilerine kasıtlı olarak değinilmemişti. Yine bu yazıda da benzer bir amaç güderek, tek tek komplo teorileri üzerine inceleme yapmak yerine mantıksal yapı odağında komplo teorilerini çözümleyici bir yaklaşım yolu izlenecektir.

Sağlam bir şekilde ortaya konulmuş bir kuramın mantıksal herhangi bir hataya düşmemesi için öncelikle geçerli bir çıkarıma sahip olması gerekir. Önceki yazıda da bahsettiğimiz gibi bu çıkarım tümdengelimsel, tümevarımsal, ya da gerektiği ölçüde her iki çıkarım yöntemine de sahip olmalıdır. Şimdi bu yazının konusunu oluşturan yanıltıcı çıkarımlara değinelim.

İster komplo teorisi olsun ister gündelik bir akıl yürütme olsun bir sav cümlesini türetmemizi sağlayan önermelerin, diğer bir deyişle öncüllerin doğruluğu bağlam çerçevesinde sınanabilir, en azından ilkece doğrulanabilir olmalıdır. Bu nedenle ilk yanıltıcı çıkarım örneği, geçerli bir çıkarımı ortaya koyarken öncüllerin doğruluğu ile ilgilidir. Kaynağı güvenilir veya belirli olmayan bilgileri kullanmak komplo teorilerinde sıklıkla karşımıza çıkar. Ancak şüpheci ve eleştirel bir yaklaşımla görece daha belirli ve güvenilir kaynaklara başvurarak, teorinin ortaya koyduğu savların doğruluğunu sınayabiliriz. Bu yorucu, zaman ve emek isteyen ancak ilk elden en güvenilir yöntemdir. Dikkat edilmesi gereken nokta komplo teorilerinde olguların ve doğruluğu kanıtlanmamış iddiaların sıklıkla bir arada kullanıldığıdır. Farklı doğruluk değerlerine sahip olabilecek önermeler arasında ayrımın ortadan kaldırılması, komplo teorilerini ortaya atanlar için teorinin hedef kitlesinin dikkatini gerçeklikten uzaklaştırarak, kendi niyetleri doğrultusunda yönlendirebilmesine olanak vermektedir.

Bir akıl yürütmeyi incelerken, yapısını oluşturan önermelerin doğruluk değerlerine sahip olamayabiliriz. Dahası, komplo teorisini sunan kişi için teorinin ortaya koyduğu argümanın sonucuyla çelişebilecek bilgilerin atlandığı ya da kasıtlı olarak gizlendiği bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Bu durum özellikle uzmanlık derecesinde yetkinlik gerektiren konularda karşımıza çıkar. Bu noktada izlenebilecek akılcı yöntem konu hakkında bilgisinin tarafsızlığına ve doğruluğuna güveneceğimiz kaynaklara ve kişilere ulaşarak konunun açıkta kalan veya gizlenme ihtimali olabilecek yönlerini araştırmaktır. Hiç kuşkusuz sorgulayıcı bir zihin ilkece komplo teorilerine alternatif olabilecek açıklamaları ve akıl yürütmeleri atlamamalı, şüphe süzgecinden geçirerek yeni olası açıklamaları değerlendirebilmelidir.

Komplo teorilerinde sıklıkla kullanılan bir başka yanıltıcı çıkarım örneği döngüsel çıkarımlardır. Eğer bir argümanda kanıtlanacak sav öncüller içinde, farklı ancak aynı anlama gelebilecek kelimelerle yeniden ifade edilmişse, çıkarımın sonucu hali hazırda var olan bir sav olduğu için bu türden çıkarımları içeren argümanlar döngüsel argüman olarak adlandırılır. Döngüsellik, argümanların mantıksal dizgesi içerisinde işletilmesi oldukça kolay fakat fark edilmesi bir o kadar zor bir yapıdır. Bu nedenle, döngüsel çıkarımlar içeren argümanlar daha dikkatli çözümlemeler gerektirir.

Son olarak muğlak ve belirsiz çıkarımlar, komplo teorilerinde yer alan olayların çeşitli öznelerle ve diğer olaylarla yanıltıcı bir biçimde ilişkilendirildiği çıkarım örneğidir. Başta oldukça düzensiz ve karmaşık görülen, fakat sonrasında teorinin kanıtlamaya çalıştığı sonuca yönelik olarak karmaşıklığı hızlı bir şekilde belirsiz ilişki durumları üzerinden bir düzene indirgeyen argüman yapılarıdır. Zaman zaman teorinin karmaşıklığı ve düzensizliği gereği bu belirsizliğin üstesinden gelmek çok zor olabilir. Aslında bu da başka bir yanıltıcı çıkarımın sonucudur. Genellikle kapsamlı bir bakış açısı sunmayı amaçlayan bu tür teoriler, argümanlarını oluştururken çok sayıda ek argüman öne sürerek dolaylı yoldan bir açıklama yoluna giderler. Bu destekleyici sözde argümanların sayıca fazlalığı niteliksel bir üstünlük yanılgısı yaratır. Ek argümanların fazlalığı kişinin dikkatini birden fazla odağa yönlendirerek argümanın çözümlenme ve geçerliliğinin sınanma süreçlerinde ilgiyi dağıtır. Yine eleştirel bir tutum takınarak öne sürülen hangi argümanın komplo teorisinin asıl ulaşmaya çalıştığı sonuçla doğrudan ilişkili olduğunu bulmaya çalışabiliriz.

Bunları da sevebilirsiniz