Devrimci Pratik

“Oportünizm,çeşitli kılıklara bürünerek sosyalist hareket içinde ortaya çıkar.Oportünizmin kılığını, o ülkenin ekonomik ve sosyal bünyesi, gelişme derecesi-gelişme derecesi ile kopmaz bağları olan- proletaryanın politik bilinç ve örgütlenme düzeyi, dolayısıyla ülkenin içinde bulunduğu devrim aşamasının niteliği belirler.Kısacadenirse, dünyadaki ve ülkedeki hakim ve tali çelişkilere göre oportünizm biçimlenir, kılık kıyafetini ayarlar. Hangi devrim süreci içinde olursa olsun, hangi kılığa bürünmüşolursa olsun oportünizmin değişmez özelliği ideolojik mücadeleden kaçmaktır.Oportünizmin panzehiri ideolojik mücadeledir. Oportünizm devrimci teorinin karşısına hiç bir zaman açıkça çıkamaz.” Mahir Çayan “Aren Oportünizminin Niteliği”, Türk Solu, Sayı, 88. sf. 14-15-16. Solun yüzyıllara varan, dur durak bilmeyen mücadelesi kuşkusuz ki insanlığın bütün sömürü mekanizmalarından kurtulmasını hedeflemektedir ve bu mücadeleyi de ortaya koyarken insanlığın binlerce yıldır biriktirdiği ortak değer ve erdemleride mücadelesinin bir parçası haline getirmiştir.Bilimsel sosyalizm ise onun en büyük teorik altyapısını oluşturmuştur. Yirminci yüzyılın başlarında meydana gelen büyük devrimler süreci ile başta Çarlık Rusya’sının çöküşü ve hemen ardından kurulan Sovyetler Birliği başka bir dünyanın mümkün olduğunu insanlığa kanıtlamıştır.Altmışsekiz kuşağı ile birlikte dalga dalga yükselen sol hareket ise tüm dünyayı yerinden sarsmaya hazırdır. Dünyada yükselen sol hareket sahip olduğu anti-emperyalist çizgisiyle yarı sömürge olan ülkemizde de kendini net bir şekilde göstermekte ve bu düzenin artık böyle gitmeyeceğini oligarşi çevrelerine teorisi ve pratiğiyle açık bir şekilde hissettirmektedir.Özellikle THKP-C hareketi Türkiye soluna yeni bir çizgi getirmiş yaptığı eylemlerle dikkatleri üzerine çekmiştir.Benimsedikleri şehir gerillası yöntemiyle birçok çarpıcı eylemin uygalayıcısı olmuştur. Gerçekleştirdikleri eylemlerin hiçbirinde sivil halkı hedef almamışlardır.Tıpkı dünyanın diğer yerlerinde halklarını emperyalizmin sömürüsünden kurtarmak için mücadele veren diğer devrimci örgütler gibi.Çünkü sivil halkı nedeni her ne olursa olsun hedef almak büyük bir insanlık suçudur ve solun teorisinde de pratiğinde de böyle bir eylemde bulunmak söz konusu bile olamaz. Geçtiğimiz son günlerde Ankara da art arda iki canlı bomba eylemi oldu ve maalesef ki onlarca canımızı bu eylemlerin sonucunda kaybettik.Hepsi de tesadüfen orada bulunan insanlardı.Halka karşı işlenmiş bu suçları Pkk’nın organik bağı olduğu ‘TAK’ isimli örgüt üstlendi.Kendisine zaten sosyalist demeyen kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan bu örgütü hala nasıl sol değerler üzerinden sahiplenilecek bunu gelecek günlerde hep birlikte göreceğiz.Kürt milliyetçi hareketine dönüşmüş bu yapı ile Türkiye solu artık arasına bir mesafe koymalıdır.Oportünizmi ve pragmatizmi hareketlerinin temeline koymuş en az oligarşi çevreleri kadar tehlikeli bir duruma gelmiş bu örgüt en çokta Türkiye Sosyalist hareketine zarar vermektedir.İstisnasız bu hareketin kuyrukçuluğunu yapmak kendini yeni baştan inşa etme sürecini de imkansız hale getirmektedir. Ülkemizin Güney Doğu’sunda kanlı ve bitmek tükenmek bilmeyen bir çatışma ortamı kendini devam ettirmektedir ve bu çatışma ortamı artık şehirlere taşınmıştır ve bu şehirlerde ki durum yıllardır televizyonda izlediğimiz Ortadoğu manzaralarının dışında değildir ve binlerce insan yaşam alanlarından sürgün edilmiştir.Son olarak bu yaşanan olayların hazırlık aşamasını izleyen herkesinde “orada olduğunu” unutmamakta fayda var.

Bunları da sevebilirsiniz